Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin 68. Olağan Mali Genel Kurulu Konya Şeker Fabrikasında yapıldı. PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 2’nci çeyrek büyüme rakamlarına göre büyüyen tek sektörün tarım sektörü olduğunu hatırlattığı konuşmasına kahramanlar olarak nitelediği çiftçilere salgının yorduğu ülke ekonomisinin surlarının gıda tarafında gedik açtırmadıkları için teşekkür etti.  

Torku markalı ürünlerin üreticisi Konya Şeker ve Anadolu Birlik Holding bünyesindeki 45 üretim tesisi iştirakleri arasında yer alan Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin 68. Olağan Mali Genel Kurulu Konya Şeker Fabrikasında yapıldı.

Korona virüs salgını nedeniyle maske ve mesafeye kurallarına dikkat edilerek bölgeleri temsilen sınırlı sayıda üyenin katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Gündemin okunması ve divanın teşekkülü ile devam eden Genel Kurul’da gündem maddelerinin tümü ile iş programı oy birliği ile kabul edilirken, Yönetim ve Denetim Kurulları da oy birliği ile ibra edildi. 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, salgın nedeniyle kalabalıktan mahrum bir ortamda Genel Kurul yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.

TÜRK ÇİFTÇİSİ İŞİNİ YAPTI, TARLAYI BOŞ BIRAKMADI

TÜİK’in açıkladığı 2’nci çeyrek büyüme rakamlarına göre büyüyen tek sektörün tarım sektörü olduğunu hatırlattığı konuşmasına kahramanlar olarak nitelediği çiftçilere salgının yorduğu ülke ekonomisinin surlarının gıda tarafında gedik açtırmadıkları için teşekkür ederek başlayan Konuk, “31 Ağustos’ta TÜİK 2020 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre sanayi sektörü %16,5, inşaat %2,7, hizmetler %25 küçüldü. Yani Türkiye daha az konut, iş merkezi, bina, yol yaptı, daha az araba, buzdolabı, makina, elbise, ayakkabı vesaire üretebildi. Lokantalar, kafeler, oteller daha az müşteriye hizmet verdi. Finans ve sigorta ile birlikte reel üretim gerçekleştiren tek sektör büyüdü; tarım.

9 Eylül’de de Türkiye İhracatçılar Meclisi Ocak-Ağustos dönemi ihracat rakamlarını açıkladı. Bir önceki yıla göre Türkiye’nin ihracatı genel olarak %12,8 azaldı. Sadece 7 kalemde ihracatı arttı, bunlardan biri % 4,5 artan tarım ürünleri diğer dördü tarım sektörüyle ilişkili tarımsal sanayi kolları. Yani Türk çiftçisi ihracatı da ayakta tuttu. Öncelikle Türkiye’nin dört bir tarafındaki üreticiler ile birlikte Türkiye’yi, milletimizi ele güne muhtaç etmeyen bu salondaki tüm üreticileri, salgına rağmen tarlayı terk etmeyen kahramanları tebrik ediyorum. Salgının yorduğu ekonomimizin surlarında en azından gıda tarafında gedik açılmasına müsaade etmediniz. Bu gayretiniz için hem tüketici hem devletimiz tüm üreticilere şükran borçludur” dedi.

Pandemi sürecinde gıdada kendine yeterliğin öneminin bir kez daha yaşanan hadiselerle teyit edildiğini söyleyen Başkan Konuk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Toplum hayatında birçok alanda hata yapabilir, sonra düzeltebilirsiniz. Ancak güvenlik, sağlık ve gıda da hiçbir ülkenin hata yapma, ihmal etme, önlem almama lüksü yoktur. Defalarca söyledim bir kez daha söylüyorum. Arabasız yaşayabilirsiniz. Telefonsuz, televizyonsuz, mobilyasız yaşayabilirsiniz. Ekmeksiz, susuz, oksijensiz yaşayamazsınız. Bunlara yani, hava, su, besin ve uykuya bazı iktisatçılar, sosyologlar fizyolojik ihtiyaçlar, bazıları temel ihtiyaçlar, bazıları ise zorunlu ihtiyaçlar diyor. Adına ne dersek diyelim bu 4 kalem ihtiyaç hayatta kalmanın olmazsa olmazlarıdır. Hava ve su için ilave bir çaba gerektirmiyor. Onları Rabbimiz bahşediyor. Ancak gıda ihtiyacının karşılanması için birileri tarlada tapanda uğraşacak, ahırda, merada çalışacak ki 83 milyon açlık çekmeyecek, aç kalmayacak. Birilerinin çalışması yeterli mi? O da yetmez. Tarlada çalışanın motivasyonu tam olacak, çiftçinin umudu diri olacak.

GUGUK KUŞLARI KENDİLERİNE DAHA ÇOK PAY İSTİYOR

Gıda ve gıda üretiminin başladığı tarlada, tapanda, ahırda, ağılda hatanın bedeli ağırdır. Üretilmezse dışardan bulunur diyebilirsiniz. Bulursunuz da ama o zaman da bağımsızlığınızdan taviz verirsiniz, farkına bile varmazsınız. Bazı gazetelerde görüyorum, tarım ve gıda ürünleri ile ilgili zaman zaman ithalat haberleri ve kararları çıkıyor. Eleştirenler oluyor, destekleyenler oluyor. Ancak kimsenin şunu unutmaması lazım, bunlar üreticiyi nasıl etkiliyor? Umudunu mu kırıyor, umudunu mu arttırıyor? Mesela, domates hasadı başlayınca Balıkesir, Bursa tarafından feryatlar yükselmeye başladı. Salça fabrikaları sözleşmeli ektirdikleri domatesin alımını kesti. Niye? Daha ucuza almak için. 35-40 kuruşa kadar düşürdüler domatesin fiyatını. Bir çiftçi yakınıyordu, 40 kuruş maliyetim var, 40 kuruşa satıyorum. Seneye ekmeyi düşünmüyorum, umudum kalmadı, diyordu televizyonda. Salça fiyatları mı düştü memlekette? Yooo. Pazarda ucuzladı mı domates? Hayır. Dünyada domates bolluğu mu var? Yok. Tam domatesi anlamaya çalışırken patateste de aynı sorun ortaya çıktı. Çiftçi sözleşme yapmış. Karşı taraf 1-2 ton almış gerisinden vazgeçmiş. Sorun ne? Guguk kuşları kendilerine daha çok pay istiyor. Sorun bu.

Bilir misiniz guguk kuşunu? Türkiye’de pek yok. Kumrudan, kargadan, yaban güvercininden büyükçe bir kuş. Ama yumurtası serçe, sığırcık yumurtası kadar. Bu kuş, kuşlar aleminin en düzenbaz kuşu. Guguk kuşu yumurtasını küçük kuşların yumurtalarının arasına bırakan kurnaz bir kuş. Yumurtasının kuluçka süresi, yuvanın asıl sahibinin yumurtalarının kuluçka süresinden kısa. Yani önce guguk kuşunun yavrusu yumurtadan çıkıyor. Çıkan yavrunun ilk işi diğer yumurtaları yuvadan atmak. Guguk kuşunun yavrusunu kendi yavrusu sanan serçe veya sığırcık yavruyu beslemeye başlıyor. Yavrunun cüssesi bir haftaya kalmadan anne babalık yapan kuşun cüssesini geçiyor ve sürekli yemek istiyor. Zavallı sığırcık veya serçecik karı koca buna yemek yetiştireceğiz diye dört dönüp duruyor. Benim ve benim gibi milyonlarca çiftçinin devletimizden istirhamı, lütfen bize guguk kuşlarını besletmeyin. Guguk kuşlarını yuvamızdan uzak tutacak tedbirleri alın. Hem girdi tarafında hem ürünün pazara çıkışı sürecinde. Biz Konya Şeker olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Yani guguk kuşlarının Konya’daki çiftçinin yuvasına yumurtalarını bırakmasını önlemeye çalışıyoruz. Neyle? Yaptığımız yatırımlarla. Üreticimizin ürettiği ürünleri işleyecek tesisleri kurarak, ürettiklerimizle. Ürettiklerimizi katma değerli mamul ürün haline getirip raflara çıkardıklarımızla.”

2016’DAN BERİ PANCAR ŞEKERİ FİYATLARI ENFLASYONUN YARISI KADAR ARTMADI

Şeker fiyatlarının Ocak 2016 ile Ağustos 2020 arasında kümülatif enflasyon oranının yarısından az arttığını, bu dönemde Türkiye’de fiyatı en az artan ürünün pancar şekeri olduğunu söyleyen Başkan Konuk, buna karşılık şekerin ana girdi olarak kullanıldığı ürünlerin hiçbirinin fiyatının enflasyon oranının altında kalmadığını vurguladı. Konuşmasında bu tür konjonktürel bozulmalar karşısında üreticinin şeker pancarı ve diğer tarımsal ürünleri üretmeye devam edebilmesi için fiyat oynaklığının daha az yaşandığı katma değerli mamul ürün üretimi ile markalaşma çalışmalarına 2008 yılında başladıklarını hatırlatan Başkan Recep Konuk, çikolata ve fındık kreması üretimine başladıklarında kendilerini yoldan döndürmek, kooperatif üyeleri arasına nifak tohumları ekmek isteyenler çıktığını söyleyerek 2014 yılındaki Genel Kurul’da yaptığı konuşmaya atıf yaptı. 2014’teki Genel Kurul’da Türkiye’nin fındık ticaretinin yıllık 1,5-2,5 Milyar Dolar arasında olduğunu buna karşılık işi fındık kreması üretimi olan küresel bir markanın cirosunun ise o gün için 7,2 Milyar € olduğunu söylediğini ve manzara bu iken Konya Şeker’in çikolata, fındık kreması üretiminden geri durmayacağını, geri duramayacağını söylediğini anımsatan Başkan Konuk, “şimdi bize çikolatayla işiniz ne diyenlere ben ne cevap vereyim. Ya da niye cevap vereyim. O pazardan pay istiyorum. Açık açık söylememe gerek var mı? Türkiye fındığın ana üreticisi, şekerde de problemimiz yok. Dünyanın en kaliteli şekeri Konya çiftçisinin pancarından üretiliyor. Kakao zaten her tarafa aynı yerden geliyor. Ben bir üretici kuruluşu olarak niye o alandan geri duracağım? Durmam. Duramam. Ben o pazardan pancar üreticisi için pay istiyorum ve alacağım. 2014’teki genel kurula katılanlarınız hatırlar. Sizin huzurunuzda da neden çikolatada, fındık kremasında olmamız gerektiğini anlattım. 2014’ten bu yana 2 şey değişti. Bir, o küresel markanın cirosu 7,2 Milyar €’dan 11,4 Milyar €’ya yani 13,4 Milyar $’a çıktı. Türkiye’nin fındık ihracatından geliri aynı aralıkta salınmaya devam etti. İkinci değişen Türkiye’deki fındık kreması pazarı oldu. Bizim pazar payımız %30’lara oturdu ve o küresel marka ilk defa bir ülkede pazar payı kaybetti. Şimdide aynı şeyi içecek için söylüyorum. İçeceğin temel girdisi su ve şeker. E biz de ikisi de var. Siyah havuç ve meyan kökü, o da var. Gıda karbondioksiti. O da var. Niye geri duracağım? Niye meydanı bırakacağım? Rafları, market dolaplarını niye terk edeceğim? Niye denemeyeceğiz?

ÇELMELERDEN KURTULACAĞIZ DİYE BAZEN ÖNÜMÜZE BAKAMIYORUZ

Sizin cebinizden daha az para çıksın diye neler yaptık özetliyeyim; Mesela; daha pancarı almadan pancar bedelinden tahsil edilmek üzere avans ve kooperatif finans sisteminden 520 Milyon 45 Bin 161 TL finansman desteği sağladık. Bunun finansman maliyeti yaklaşık 21 Milyon 946 Bin 628 TL. Bu para yani 21 Milyon 946 Bin 628 TL sizin cebinizden çıkmayan paradır. Mesela, 2019 Mart-2020 Şubat arasında pancar tevzi gübre fiyatı ile piyasa fiyatları üzerinden yapılan kıyaslamada Üre, Kompoze, Sülfat gibi üç kalem gübrede sizin cebinizde kalan para 12 Milyon 277 Bin 158 TL’dir. Gelelim ikinci ayağa yani cebinize daha çok para girmesini sağlayan ayağa. Konya Şeker’in 2004 yılından bu yana yaptığı yatırımları yapmadığını düşünün Konya çiftçisi 764 bin ton az ayçiçeği üretecekti. Yani Konya çiftçisinin cebine giren kabaca 1 Milyar 513 Milyon TL ilave ayçiçeği parası buraya gelmeyecek ithalat bedeli olarak Ukrayna, Rusya, Bulgaristan’a 434 Milyon $ gidecekti. Mesela Et ve Süt Entegre Tesisi olmasa Konya çiftçisi yaklaşık 1 Milyar 822 Bin ton civarında sütü bugün istese de üretemeyecek 2 Milyar 928 Milyon TL bölge çiftçisinin cebine girmeyecekti. Mesela 470 bin ton patates bu bölgede eksik üretilecek 345 Milyon TL ilave patates geliriniz olmayacaktı. Çumra Şeker Fabrikası yapılmasa, bugün pancar kotanız yarı yarıya az olacak, Konya Şeker pancar parası olarak size geçen yıl için 1 Milyar 141 Milyon TL yerine 470 Milyon TL ödeyebilecekti. Bugün bu miktardan fazlasını siz daha ürününüzü teslim etmeden avans ve finans desteği olarak alabiliyorsunuz. Yaptığımız 32 kalem ürün alımı için toplam ödemesini yaptığımız ürün bedeli geçtiğimiz yıl 2,5 Milyar TL’yi aştı. Bu sene 3 Milyarın üstünü epeyce üstünü göreceğiz inşallah. Bu rakamdaki her artışın, buranın aldığı her ürün kaleminin, guguk kuşlarından kurtarabildiklerimiz olduğunu sakın unutmayın. İnşallah her ürünü kurtaracağız. Çünkü biz daha çoğunu istiyoruz ve yapabileceğimizi de biliyoruz.” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın