Figopara’nın desteği ile düzenlenen ‘Covid-19 ve Tedarik Zincirine Etkisi’ webinar’ı gerçekleşti. Online olarak gerçekleşen etkinlikte firmaların pandemi sürecinde tedarik zincirinin önemini daha çok anladığı belirtilirken, finansman tarafında vade ve işletme sermayesi gibi sorunlara karşı dijital finans platformlarının daha çok kullanılması gerektiği vurgulandı.

Türkiye’nin en büyük tedarik zinciri webinar’ı gerçekleşti. “Covid-19 ve Tedarik Zincirine Etkisi” temasıyla düzenlenen online etkinlikte sektörün önemli isimleri Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur, Fibabanka CEO’su Ömer Mert, Hepsiburada CFO’su Korhan Öz ve Figopara CEO’su Koray Bahar konuşmacı olarak katıldı.

Bölgesel hub’lar yaratılabilir

Webinar’da konuşan Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur, özellikle son dönemde finansman, lojistik, üretim ve e-ticaret tarafında tedarik zincirinin öneminin anlaşıldığını söyledi. İki ana alan üzerinde değişim yaşandığını da vurgulayan Agah Uğur, “Bunlardan ilki tedarik kaynaklarında çeşitliliğin sağlanması ikincisi ise tedarik zinciri sistemlerinin dijitalleşmesi. Herkes globalleşmenin önemine inanmasına rağmen her şeyini arka bahçesinden yani kendi ülkesinden ya da kendine yakın bölgesel alanlardan tedarik etmeye başladı. Bölgesel hub’larla tedarik zincirini farklılaştırma ve ekosistemin tümünü yaratabilmek lazım” dedi.

Bir diğer önemli değişimin de dijitalleşme olduğunu ifade eden Uğur “Geleneksel tedarik sistemi zincirinin en basit tanımı kâğıt evrak ile yönetilmesi. Dünya ticaretinde hala şaşırtıcı boyutta kağıt kullanılıyor. Bütün resmi göremiyorsunuz. Dijital sistemler ise bunların hepsini altüst ediyor. Tedarik zincirini yöneten insanlar uçtan uca dijital bir network üzerinden bağlanıp yönetebiliyorlar. Bunun yanı sıra tahmin edilebilirliği arttırıyor. Her şeyi on-time yapmak istiyorsak, fiziksel olarak da çok çevik olmamız lazım. Dijitalleşme bu çevikliği son derece arttırıyor. Sadece maliyeti azaltmıyor, öngörülebilirliği, hedef koymayı ve tahminde bulunma gibi pek çok fayda sağlıyor. Aslında dijitalleşmenin mecburiyetlerden dolayı hızlandırdığı bir dönem yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Bankacılık dışı finansman şart

Türkiye’de tedarik zincirinde dijitalleşme ve finansman konusunda tüm yükü bankaların çektiğini belirten Fibabanka CEO’su Ömer Mert, ise şunları söyledi: “İki yıl önce Finberg şirketimizi kurarken en kritik alanlardan biri de tedarik zinciri finansmanıydı. Türkiye’de aslında finans sektörü ne yazık ki bankacılık sektörü üzerinden yürüyor. KOBİ’lere sorduğunuz zaman ise Türkiye’deki bankacılık sisteminin bu kadar gelişmesine rağmen bir numaralı sorun finansmana ulaşım. KOBİ’ler teminat yoksa kredi yaratamıyorlar. Bu ciddi bir problem. Bunun yanı sıra Türkiye’de alıcının çok kuvvetli olduğu, çek sistemi üzerine kurgulanmış bir yapı var. Biz buradaki açığı görerek Finberg şirketimizle bu alana yatırım yaptık. Son dönemlerdeki gelişmelerle alıcının elinden bazı güçleri alarak finans kuruluşları ve yeni nesil FinTech’lerin de desteğiyle kredi ve finansman sağlanmaya başlandı. 2005 yılında yüzde 5’lerde olan bu oran şu anda yüzde 15-20’ler seviyesine geldi. Bu oranlar iyi bir potansiyel olduğunu gösteriyor” dedi.

İki dakika içinde finansmanı sağlıyoruz

Figopara ile kurdukları yapının 1 milyar liralık finansman barajını aştığını belirten Fibabanka CEO’su Ömer Mert, “Türkiye’de FinTech’lerde algı, ödeme sistemi üzerine kurgulandı. Bugün dünya çapında yapılan araştırmalar gösteriyor ki; bir numaralı ihtiyaç mikro finans ve tedarikçi finansmanı. Bu alanların gelişmesi gerekiyor. Bu konu KOBİ’lerin de ciddi anlamda finansmana ulaşmasında avantaj sağlıyor. Türkiye’de de olduğu gibi dünyada da vadeli satışlar var. Örneğin Avrupa’da bir tedarikçinin sattığı ürünün vadesi ortalama 30-35 gün, Türkiye’de ise bu süre ortalama 50 güne çıkıyor. Bu dönemde süre dünyada 50, Türkiye’de 80-90 günlere kadar çıktı. Daha riskli zamanlarda 100 günü bile aşabiliyor. Dolayısıyla tedarikçinin finansmana ulaşmasında zaman büyük rol oynamaya başlıyor. Biz dakikalar içinde finansmana ulaşımı sağlıyoruz. Bunları banka anlayışıyla değil yeni start-up ve FinTech dünyasının anlayışıyla yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Tahsilat konusunda çözümler ürettik

Tedarikçilerin pandemi sürecinde sadece online’dan satış yapabildikleri bir dönem yaşadıklarını belirten Hepsiburada CFO’su Korhan Öz, “Hem ürünlerini satabilmeleri hem müşteriye ulaştırabilmeleri hem de tahsilatlarını zamanında yapabilmeleri tedarikçilerimiz açısında çok önemliydi. Bu süreçte Online’da yoğun bir şekilde işlerini sürdürmelerini ve nakit akışları çok etkilenmeden tahsilatlarını yapıp diğer kanallardaki ihtiyaçlarını gidermelerini sağladık. En çok da bu dönemde yeni tedarikçinin sisteme katılmak istediğini gördük. Dijital kanallarda yaptığımız yatırımlar bize bu dönemde avantaj sağladı. Tedarikçilerimizin dijital olarak sisteme dahil olmalarını kolaylaştıracak önlemleri aldık. Hemen kendilerini bize tanıtabilecekleri, evrakları dijital ortama yükleyebilecekleri, ürünlerini tanıtabilecekleri sistemleri geliştirdik. Ekonomi yönetiminin de koyduğu belli tedbirlerle fiyat ve kur artış risklerine karşı önlemler aldık. Platformumuzda fiyatların fahiş şekilde artırılmasına ya da ürünlerin çekilmesine önleyici engeller koyduk. Tedarikçilerimiz istediği gibi fiyatları artırma yoluna gidemediler” dedi.

KOBİ için en değerli şey zaman

Covid-19 pandemisi sürecinde tedarikçiye finansman sağlamak konusundaki çalışmalarıyla ön plana çıkan Figopara CEO’su Koray Bahar ise firmaların önemli sorunlarına çözümler ürettiklerimi belirtti. Bahar, “Hepsiburada gibi büyük alıcıların ve onlara finansman sağlamaya hazır Fibabanka gibi bankalar ile KOBİ’lerden oluşan iki farklı müşteri segmentine hizmet veriyoruz. Bu dönemde, büyük şirketler, süreçlerini sağlıklı bir döngüde yürütebilmek için işletme sermayesini kontrol edebilecek esnek alıcıya ihtiyaç duyarken, KOBİ’ler açısından en önemli konu nakit akışı oldu. Uzayan vadelere karşın KOBİ’ler nakde ne kadar hızlı kavuşabiliyorsa o ay maaşını ödeyebildi, o ay hammadde alabildi, o ay kirasını ödeyebildi ya da üretim yapmaya devam edebildi. Pandemi öncesinde 60 gün vade ile çalışan bir şirket, bugün sağlıklı bir sermaye oluşturabilmek için 90 gün vade ile çalışmak zorunda kaldı. KOBİ için de eskiden 60 gün içinde alabileceği bir alacağı bugün 30 gün içinde alma ihtiyacı doğdu. Bu nedenle zaman, önemli bir faktör haline geldi” dedi.

Her tedarikçiye uygun yeni bir finansman modeli

Figopara olarak bu dönemde ihtiyaca çözüm üreten doğru bir yerde konumlandıklarını vurgulayan Bahar, “Güçlü banka ortaklarımız, güçlü alıcılarımız ve binlerce tedarikçiyi buluşturmuş bir platform olarak hep bir sonraki adımı düşünerek ilerliyoruz. Şirketler dijitalleştikçe, veriler dijitalleştikçe bankalar daha doğru karar verebilecek bir yapıya gelebiliyor. Bu kapsamda da Eylül ayının sonunda yeni hizmetimizi Fibabanka ile KOBİ’lere sunabilir hale gelmiş olacağız. Evde bir ürün yapıp Hepsiburada’da satan bir kadın girişimci de uluslararası bir cep telefonu firması da bu hizmetten rahatlıkla faydalanabilecek.Sermaye finansmanında teminata dayalı kredilerden ziyade, nakit akışına ve ticaretin fonlanmasında Figopara gibi finansal teknoloji şirketlerinin çok daha aktif rol oynayacağına inanıyorum” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın