Türkiye İMSAD, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, inşaat malzemelerinin yüzde 100 yerli olması için çalışma başlattıklarını duyurması üzerine bir açıklama yaptı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Ürünlerimizin kalitesi ve ihracat performansımız Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gücünü yansıtıyor. Dış Ticaret Endeks raporlarımız da gösteriyor ki ‘Made in Turkey’ algısı henüz iç pazarda hak ettiği değeri göremiyor. İç pazarda da yerli malzemeye duyulan güvenin artması gerekiyor. Bunu bir yerli malı seferberliği olarak değerlendirebiliriz. Bugün ithalatının 3 misli ihracat yapan bir sektör olarak hedefimiz ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır” dedi.
Pandemi sürecinde yerli üretimin öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurgulayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, inşaat malzemelerinin yüzde 100 yerli olması için çalışma başlattıklarını bildirmesinin ardından, Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Yerli ürün konusunda atılacak her adımın, milli ekonomi, inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinin gelişimine önemli katkı sağlayacağını belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Ülkemizdeki inşaatlarda özellikle yerli ürünlerin kullanılması gerektiğini, Türkiye İMSAD olarak her platformda dile getiriyoruz. Ürünlerimizin kalitesi ve ihracat performansımız Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gücünü yansıtıyor. Dış Ticaret Endeks raporlarımız da gösteriyor ki Made in Turkey’ algısı henüz iç pazarda hak ettiği değeri göremiyor. İç pazarda da yerli malzemeye duyulan güvenin artması gerekiyor. Bunu bir yerli malı seferberliği olarak değerlendirebiliriz” diye konuştu.
Sektörümüz gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor

Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gelişen, değişen ve yükselen tüketici beklentileri ile önemli gelişim hareketi içinde olduğunun altını çizen Tayfun Küçükoğlu, şöyle konuştu: “Sadece kendimize değil içinde bulunduğumuz coğrafyaya yetecek ölçüde üretim gücümüz bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır. Çünkü teknik, teknolojik, altyapı ve insan kaynağı açısından bu potansiyele sahibiz. Bulunduğumuz coğrafyada ve tüm kıtalarda ihracat yapma kapasitesine ulaşmış Türkiye inşaat malzemeleri sektörü, gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor.”
İthal ürünlerin tamamına yakını ülkemizde üretiliyor

“Ürünlerimizin fiyat ve kalite performansı, güvenilirlik ve rekabet gücümüzü artırırken, aynı zamanda pazar payı ve pozitif algının da artmasına olanak veriyor” diyen Tayfun Küçükoğlu, şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkelerin de aralarında bulunduğu ihracat portföyümüz, kapasitemiz, rekabetçilik gücümüz, gelişen algımız da, ülkemize yönelik inşaat malzemeleri ithalatını azaltma potansiyelimizi işaret ediyor. İthal edilen ürünlerin tamamına yakını ülkemizde üretiliyor. İhtiyacımız; Ar-Ge faaliyetlerimizin daha da geliştirilmesi, ithal ürün kullanımının daha sınırlı bir alanda kalmasının sağlanması ve aynı zamanda ihracatımızın gelişimine de katkı verilmesidir. Artık mümkün olduğu kadar ihracatın arttığı ithalatın azaldığı bir dengeyi kurmaya çalışmalıyız.”
Ülkemize en yüksek katma değer, inşaat malzemesi sektörü tarafından sağlanıyor

Ar-Ge faaliyetlerinin gelişmesi gerektiğini vurgulayan Tayfun Küçükoğlu, “Halihazırda ithal edilen akıllı malzeme diye de adlandırdığımız katma değerli ürünlerin ülkemizde üretilmesi ithalatımızın azalmasını sağlar. Bugün tüketici teşvik paketi ile sektör olarak iç pazara odaklanmamız 2020 ekonomisinin büyüme performansı için önemli bir adım ama sürdürülebilir büyüme için dış pazara da odaklanmamız gerekiyor. İnşaat malzemesi sektörü, inşaat endüstrisinin sanayi tarafını temsil ediyor ve ülkemizin dış ticaretine, istihdam ve büyümesine olan katkısıyla müteahhitlik, mimarlık, gayrimenkul ve teknik müşavirlik sektörlerinden ayrışıyor. Ağırlıklı taşa-toprağa dayalı, kendi maden yataklarımızdan elde edilen madenlerin işlendiği bir sektörden bahsediyoruz. Otomotiv de dahil olmak üzere, ülkemize en yüksek katma değer, inşaat malzemesi sektörü tarafından sağlanıyor” şeklinde konuştu.
Dünya ihracat sıralamasında ilk 10 içinde yer alıyoruz
Tayfun Küçükoğlu
, açıklamasını şöyle tamamladı: Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan sektörümüz Türkiye’nin dünya çapında rekabet edebildiği sektörler arasında bulunuyor ve dünya ihracat sıralamasında ilk 10 içinde yer alıyor. 2019 yılında ihracatı 21,5 milyar dolara ulaşan inşaat malzemesi sektörü şu anda otomotiv, tekstil ve hazır giyimden sonra en yüksek ihracat yapan üçüncü sektör konumunda. Türkiye’nin toplam ihracatının neredeyse üçte birini, inşaat malzemeleri sanayisi gerçekleştiriyor. İnşaat malzemesi sektörü halen dünyada 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Bir taraftan ülke ve bölge çeşitliliği artırılırken diğer taraftan global trendler takip edilerek ürün çeşitliliğinin artırılması ve katma değerli ürün üretimine öncelik verilmesi gerekiyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın