VakıfBank Dünya Bankası’ndan ekonomiye uzun vadeli kaynak sağladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında temin edilecek kredinin vadesi ilk 7 yılı ana para ödemesiz olmak üzere 23 yıl olarak belirlendi. Söz konusu kredi, VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde temin edeceği ‘en büyük montanlı kredi’ olma özelliğini taşıyor.

Tüm dünyayı sarsan Covid-19 salgınının ekonomiye etkilerini en aza indirmek amacıyla mart ayından itibaren birçok ürün ve hizmeti firmaların ve hanehalkının kullanıma sunan VakıfBank, şimdi de ‘Acil Firma Destek Projesi’ni hayata geçiriyor. Bu kapsamda Dünya Bankası ile anlaşmaya varılan 250 milyon dolar tutarındaki kredi ile VakıfBank, pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlere destek sağlayarak bu dönemde de reel ekonomiyi finanse etmeye devam edecek.

‘’Uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığımız en büyük montanlı kredi’’

İşlemle ilgili açıklamada bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Dünya Bankası ile 2010 yılında başladığımız ve uzun süredir devam eden iş ilişkimize, yeni bir halka daha eklemenin memnuniyetini yaşıyoruz. 23 yıl vade ile temin edeceğimiz 250 milyon dolar tutarındaki yeni kredimiz Dünya Bankası İcra Kurulu tarafından onaylandı” dedi.

Söz konusu kredinin, bugüne kadar VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığı en büyük montanlı kredi olma özelliği taşıdığının altını çizen Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel anlamda belirsizliklerin devam ettiği bu zorlu süreçte yurtdışından ülkemize oldukça uygun maliyetli ve uzun vadeli yeni bir kaynak getirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu proje kapsamında yıllık cirolardaki düşüşler göz önüne alınarak Covid-19 salgınından en çok etkilenen KOBİ’lerin, kadın girişimcilerin, genç işletmelerin ve kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren firmaların finanse edilmesini hedefliyoruz.”

“Çevresel ve sosyal risklerin yönetimi daha etkin gerçekleştirilecek”

Dünya Bankası’ndan temin edilecek kredinin önemli unsurlarından birisinin de ‘Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Sistemi’nin kurulması ve uygulanması olduğuna vurgu yapan Üstünsalih, sözlerini şöyle noktaladı:

“Böylece mevcut kredi politikalarımızın ayrılmaz bir parçası olan çevresel ve sosyal risklerin yönetimi, sistemsel bir yapının içinde çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilecektir. Söz konusu gelişmenin sürdürülebilir finansman alanındaki faaliyetlerimize önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. VakıfBank olarak, uluslararası piyasalardaki güçlü ve öncü konumumuz sayesinde önümüzdeki dönemde de yurtdışından uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklar getirmeye, fonlama yapımızı daha da çeşitlendirerek milli ekonomimize hız kesmeden destek olmaya devam edeceğiz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın