Uzmanlar, bir yatırım projesinin başlangıç aşamasında ve tüm işleyişinde doğru adımları atabilmek için “Finansal Fizibilite” çalışması yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Finansal fizibilite, bir projenin finansal performans itibari ile yapılıp yapılmayacağını tespit etmeye yönelik öngörü çalışması olarak adlandırılıyor. Uzman gözüyle bakıldığında, bir işin ya da projenin gerçekleştirmeye değer olup olmadığının sorgulandığı bir analiz. Teknik ve ekonomik fizibilete ile birlikte, bir projenin gerçekleştirilmesinde yatırımcı için en önemli üç bölümden biri ve özel uzmanlık gerektiriyor. Yatırımcılar, bu alandaki danışmanlık şirketlerinden aldıkları hizmet ile projeleri için atmaları gereken doğru adımları analiz edip hata yapma riskini azaltıyor.
Bir projenin finansal performansını yatırımcılar ve finansman sağlayıcılar olarak iki ayrı kısımda değerlendirmek gerektiğini belirten Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran,”Yatırımcılar performansı ölçerken karlılığa, değer yaratılıp yaratılmadığına ve yatırımın geri dönüşünü dikkate alıyorlar. İlk aşamadaki beklentiler karşılanıyor ise bir sonraki aşama olan finanse edilebilirliğe geçmek gerekiyor. Projenin, öz kaynak ihtiyacı dışında yatırımcılardan ek destek almadan, finanse edilebilir olması için özellikle kredi geri ödeme performansının yeterli olması gerekiyor. Yatırımcı için proje yapılabilir olmasına karşın finanse edilebilir bulunmayan çok sayıda proje var.” dedi.
Yatırımcı İçin Kritik Önemde
Finansal fizibilite çalışmasının öncelikle yatırımcı için projeyi gerçekleştirmeye karar aşamasında kritik bir çalışma olduğuna değinen Fatih Kuran, sözlerine şöyle devam etti: “Kağıt üzerinde karlı görünmesine rağmen yapılan analizler neticesinde cazip olmadığı ortaya çıkan projeler az değil. Çalışma proje nakit akışı üzerinden yapılıyor. Yatırım ve faaliyet dönemindeki tüm nakit giriş ve çıkışları tahmin edilip paranın zaman değeri dikkate alınarak analiz yapılıyor. Çalişmaya baz teşkil edecek finansal model kurulurken parametrelerin değişimine imkan sağlayacak dinamik bir yapı inşa edilmesi çok önemli. Ancak bu sayede model üzerinde farklı senaryoları test etmek ve proje parametrelerinin farklı değerlerine bağlı hassasiyet analizleri yapmak mümkün. Baz, iyi ve kötü durum senaryoları ile daha büyük projelerde binlerce farklı durumun performansa etkisini ‘Monte Carlo’ analizi gibi gelişmiş teknikler ile ölçmek ancak dinamik bir model üzerinde yapılabilmekte. Finansal modelleme ve fizibilite çalışması bu konudaki uzmanlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekli bir çalışma. Piyasada asli işleri teknik ve ekonomik fizibilite çalışması olan bazı danışman şirketler tarafından hazırlanan finansal fizibilite çalışmaları beklentileri karşılamaktan çok uzaktalar.”
Projenin Tüm İşleyiş Sürecinde Etkili
Genelde Türkiye’deki yatırımcılarda, finansal fizibilite sadece bankalardan kredi talep etmek için gerekli gibi yanlış bir anlayışın hakim olduğunun altını çizen Fatih Kuran, ”Oysa bu çalışma öncelikle yatırımcıya projenin performansından emin olması , risklerin farkında olması, gerekiyorsa iş modelini geliştirmesi ve nihayetinde yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi için gerekli. Proje yapılabilir ise bankalar ile görüşmeye başlamadan önce proje nakit akışının yapısına bağlı nasıl ve hangi vadede bir kredi gerektiğini görmek ve bu doğrultuda talepte bulunmak için de kritik önemde. Kredi müzakere sürecinde iyi bir finansal fizibilite bankaları daha rahat kılıp uygun kredi koşullarını sağlamayı da kolaylaştırmakta.
Atılacak yanlış bir adımın bu zamana kadar var olan değerleri erozyona uğratması riskine karşı yatırımcılar için önlerini daha net görebilmek altın değerinde. Fizibilite çalışmalarını gelecek ile ilgili daha net bir öngörü sağlaması bakımından daha ciddiye almamızda ve ev ödevlerimizi zamanında yapmamızda büyük fayda var.“ dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.