İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sanayi sektörünün en değerli verilerini oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına göre 2019 yılının zirvesinde 87 milyar 949 milyon lira üretimden satışlarıyla yine TÜPRAŞ yer aldı. Ford Otomotiv 37 milyar 71 milyon lira ile ikinciliğini, Toyota Otomotiv 25 milyar 851 milyon lira üçüncülüğünü korudu. İSO 500’e bu yıl ilk kez katılan Star Rafineri de listeye beşinci sıradan girdi.
İSO 500’teki kuruluşların ihracatı yüzde 2,4 artarken, katma değerdeki yüksek teknoloji yoğunluklu payı yüzde 6,9’a yükseldi. İstihdam yüzde 1, Ar-Ge harcamaları da yüzde 150’nin üzerinde arttı. Ancak finansman giderleri karlılıkta belirleyici olmayı sürdürürken, kaynak yapısındaki bozulma da devam etti ve toplam borçların payı 1,4 puan yükseldi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “Orta-yüksek ve yüksek teknolojinin katma değerdeki payı ilk kez yüzde 30,4’e çıktı. Bunun savunma ve havacılık sanayi sektörlerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Bununla birlikte araştırma gösterdi ki; sanayici borçla yaşamak zorunda. Bu borcu çevirebilmek adına düşük faizlere ihtiyaç duyuyor. En büyük avantajımız; faizlerin düşük seviyede seyretmesi. Yüksek faizle mücadeleyi hafife almamalıyız.”
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği ve sektör için en değerli verileri oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2019 yılı sonuçları açıklandı. Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonunda düzenlenen basın toplantısında İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına göre, 2019 yılında sanayinin zirvesinde 87 milyar 949 milyon lira üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. Listede Ford Otomotiv 37 milyar 71 milyon lira üretimden satışlarıyla ikinciliğini, Toyota Otomotiv de 25 milyar 851 milyon lira üretimden satışlarıyla üçüncülüğünü korudu. Sıralamada Oyak Renault da 24 milyar 635 milyon lira üretimden satışlarıyla dördüncü oldu. Böylece ilk dört şirket, 2019 yılında bir önceki senenin sıralamasına göre değişmedi. İSO 500 araştırmasına bu yıl ilk kez katılan Star Rafineri de 20 milyar 831 milyon liralık üretimden satışları ile listeye beşinci sıradan girdi. Sanayinin check-up’ı olarak nitelenen, sanayi sektörü başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin büyümesinden ihracatına, finansmandan yatırım iklimine kadar birçok alanda detaylı bilgiler içeren ve araştırmaya göre, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2018 yılında 878 milyar lira olan üretimden satışlarını 2019 yılında yüzde 16,4 oranında artırarak 1 trilyon liranın üzerine çıkardı. 2019 yılındaki artış, 2017’deki yüzde 33,2 ve 2018’deki yüzde 34,5’lik oranlar ile kıyaslandığında, son üç yılın en düşük artışı olarak dikkat çekti, büyüme performansı yavaşladı. İSO 500’ün ihracatı da yüzde 2,4 artışla 73,5 milyar dolar oldu. Listede 30 yıl önce ihracat yapan firma sayısı 409 iken, son yıllarda bu rakam 450’ler bandını aştı ve 2019 yılında 463’e çıktı. İSO 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 42 oldu.
Bahçıvan: “Umut veren iki olumlu gelişme”
Araştırma sonuçlarını açıklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 500 Büyük sanayi kuruluşunun 2019 yılında devrolan finansal kırılganlıkların yarattığı zorluklara karşı verdiği çetin mücadele ile büyüme patikasına geri dönüş çabasının sancılarını bir arada yaşadığını söyledi. İSO 500’ün büyüme performansındaki yavaşlamasında; dengeleme politikaları sonucu iç talep ve satışların yavaşlaması, enflasyondaki gerileme, dünya ticaretindeki daralma, emtia fiyatlarındaki düşüş eğilimi gibi faktörleri sıralayan Bahçıvan, diğer yandan gelecek adına umut veren iki olumlu gelişmeye dikkat çekti: “Son üç yıldan beri istikrarlı bir şekilde gerek orta-yüksek gerekse yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin yaratılan katma değer içindeki payı artış gösteriyor. 2019 yılında ilk kez orta-yüksek ve yüksek teknolojinin yaratılan katma değerdeki payı yüzde 30’u geçerek yüzde 30,4 oldu. Bu artışın özellikle son yıllarda büyük bir atılım gösteren savunma ve havacılık sanayi sektörlerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Yine sanayimizin teknoloji yoğunluklu katma değer üretiminin önünü açacak Ar-Ge’ye harcamaları 2019 yılında 9,7 milyar TL oldu. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 152 artışı ifade ediyor. Aynı dönemde Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranının da yaklaşık binde 5’ten yüzde 1’e yükseldi.”
Yüksek faizle mücadeleyi hafife almamalı
İSO 500 Büyük araştırmasında üzerinde düşünülmesi gereken veriler olduğunu da kaydeden Bahçıvan “2019 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara karşın sanayi kuruluşlarımızın esas faaliyetlerinden elde ettikleri başarıları, yine finansman maliyetlerinin gölgesinde kaldı. 500 Büyük’ün finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 63,8 milyar TL’ye inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı yüzde 88,9’dan yüzde 69,3’e geriledi. Yine kaynak yapısındaki toplam borçların payındaki son beş yıldır dikkat çeken bozulma, 2019’da da devam etti. Toplam borçların payı 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4’e yükselirken, öz kaynakların payı ise yüzde 31,6’ya geriledi. İSO 500’ün kaynak yapısındaki çarpıklığın en yüksek seviyelere ulaştığını hatırlatmakta ve bu oranların dünya ortalamalarının üstünde olduğunu vurgulamakta yarar var. Bu borç ve finansal yük altında sanayicinin bugün en büyük avantajı; faizlerin düşük seviyede seyretmesidir. İSO 500’ün temel göstergeleri de göstermektedir ki sanayici kazandıklarıyla borç kapatamıyor. Borçla yaşamak zorunda. Bu borcu çevirebilmek adına düşük faizlere ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle yüksek faizle mücadeleyi hiç hafife almamalıyız” diye konuştu.
Sanayinin özellikle 3. çeyrekteki yüzde 6 civarındaki güçlü büyüme ile ekonominin pozitif büyüme patikasında kalmasında önemli rol oynadığını da vurgulayan Bahçıvan “Sanayimizdeki büyüme, bu önemli katkısıyla zor süreçlerin teminatı ve sigortası olduğunu bir kez daha ispatladı. Türkiye sanayisi, insanları içeriye kapatan, petrolden, sanayi ve tüketime kadar birçok alandaki talebi bıçak gibi kesen pandemiye rağmen toplumsal sorumluluğunu yerine getiriyor ve üretimin ne kadar önemli ve hayati olduğunu bu dönem bir kere daha ortaya koyuyor” dedi.
Bahçıvan, döviz kurlarındaki yüksek dalgalanmaya rağmen 2019 yılında sınırlı ihracat performansı olduğunu, bunun da ihracat artışının tek başına kura bağlı olmadığını gösterdiğine değinerek “Ticaret savaşları, korumacılık önlemleriyle de dış pazarlar zorlu bir hale geldi” dedi.
Faaliyet karı 2,8 puan geriledi
Araştırmaya göre sıralamanın ilk 50’sini oluşturan kuruluşların toplam üretimden satışlar içinden aldığı pay, yüzde 50’ler mertebesini korudu. Temel göstergelere göre, 2019 yılında İSO 500’ün faaliyet karı oranı 2,8 puan gerileyerek yüzde 10,9’dan yüzde 8,1’e indi. Toplam faaliyet karı büyüklüğü ise 2018 yılında 108 milyar TL iken, 2019’da yüzde 14,6 azalarak 92 milyar TL’ye düştü. Geçen yıl iç talebin daralması ve dış talep koşullarının zorlaşması nedeniyle sanayi kuruluşları, maliyet artışlarını satış fiyatlarına yeterince yansıtamadı, fiyatlarda indirime gitti. Bu nedenle faaliyet karında da önemli bir gerileme ortaya çıktı. Ölçülmeye başlandığı 2013 yılından itibaren sürekli artış gösteren FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) büyüklüğü, ilk kez yüzde 8,1 düşüşle 140 milyar TL’den 129 milyar TL’ye düştü.
Finansman giderleri yüzde 33,4 düştü
İSO 500’ün diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 154 milyar TL iken, gider ve zararları 117 milyar TL oldu. Böylece 37 milyar TL’lik üretim faaliyeti dışı net gelir elde edildi. Finansman giderleri yüzde 33,4 düşüşle 96 milyar liradan 64 milyar liraya inerken, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı da yüzde 88,9’dan yüzde 69,3’e geriledi. Sanayi kuruluşları 2018 yılında elde ettikleri karın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmışken, 2019 yılında finansman giderlerinin faaliyet karı üzerindeki baskısı daha azaldı. Erdal Bahçıvan, “Finansman giderleri, İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı 2019 yılında da sürdürdü. 2019 yılında finansal dalgalanmaların azalması, Türk lirasındaki değer kaybının yavaşlaması, enflasyondaki düşüş ve faiz oranlarındaki gerilemelerin sonucu olarak bir önceki yıla göre finansman maliyetleri önemli ölçüde azaldı. 2019’un özellikle ikinci yarısında, faiz oranlarındaki düşüşler ile Türk lirasındaki göreli istikrar, İSO 500 için 2018’e göre daha olumlu mali koşullar yarattı” dedi.
Borçların payı yüzde 68,4’e çıktı
Borçlanma ile öz kaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısında, İSO 500’de 2015 yılıyla birlikte ilk kez yüzde 60’ların üstüne çıkan toplam borçların payı, takip eden yıllarda da artış eğilimini sürdürmüştü. 2019’da yılında da bir önceki seneye göre 1,4 puan daha artarak yüzde 68,4’e çıktı.
Mali borçlar ise yüzde 23,7 artış göstererek 329 milyar liradan 406 milyar liraya yükseldi. Mali borçlardaki artış hızı, geçen yıla göre yavaşlasa da reel olarak büyüme eğilimini sürdürdü. Ancak mali borçlardaki sevindirici gelişme, vade yapısındaki iyileşme oldu. 2017’de yüzde 41,9, 2018’de yüzde 45,3 olan kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı, 2019’da yüzde 41,4’e indi. Uzun vadeli mali borçların payı da yüzde 58,6’ya çıktı. Bu durum, geçen yıl gerçekleştirilen borç yapılandırmaları ile birçok kısa vadeli mali borcun uzun vadeli hale getirildiğini gösterdi.
Devreden KDV yükü yüzde 1,9 arttı
İSO 500’ün devreden KDV yükü, uzun yıllardır sürdürdüğü yüksek oranlı artışların ardından bu yıl sınırlı bir artış gösterdi. Devreden KDV yükü, bir önceki yıla göre yüzde 1,9 oranında artışla 10,8 milyar TL oldu.
Duran varlıkların toplam aktifler içindeki payı 2015 yılında yüzde 46,3’e yükseldikten sonra gerilemeye başlamış ve 2018 yılında yüzde 38,8’e kadar inmişti. Duran varlıkların payı 2019 yılında ise küçük bir oranda artarak yüzde 39,1’e yükseldi.
İSO 500’de kar eden kuruluş sayısı 381’den 411’e yükseldi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar elde eden kuruluş sayısı 2019 yılında beş adet azalarak 483 olarak gerçekleşti.
Katma değerde yüksek teknoloji yoğunluklu payı yükselişte
Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımında, 2019 yılında yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 40 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldı. Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2019 yılında 5,4 puan azalarak yüzde 29,6 oldu. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2018 yılında yüzde 22,2 iken 2019’da yüzde 23,5’e yükseldi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2018 yılında yüzde 5,3 iken 2019’da yüzde 6,9 oldu.
Ar-Ge harcaması yapan kuruluşlar azaldı ama harcamalar arttı
İSO 500’de Ar-Ge harcaması yapan kuruluş sayısı, 2018’de 276 ile bu verinin ölçülmeye başlandığı 2013 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. 2019’da ise bu sayı 14 azalarak 262’ye geriledi. Ar-Ge harcamaları ise önemli bir artış yaşadı. 2019 yılında İSO 500’ün Ar-Ge harcamaları yüzde 150’yi aşan bir oranla artarak 3,8 milyar liradan 9,7 milyar liraya çıktı.
İstihdam yüzde 1 arttı, halka açık kuruluş sayısı 66 oldu
İSO 500’ün geçen yıl istihdamı yaklaşık yüzde 1 arttı. Ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 20,5 olarak gerçekleşti. Bu da İSO 500’ün istihdama katkı yapmaya devam ettiğini gösterdi. İSO 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı, 2019’da bir önceki yıla göre değişmeyerek 117 olarak gerçekleşti. Halka açık kuruluş sayısı 2017’de 69, 2018’de 67 iken, 2019’da 66 oldu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.