Sema Kopal, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi >> Küresel salgın olarak ilan edilen yeni Koronavirüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında, bilim insanları tarafından kişisel hijyen kurallarının doğru ve etkin bir şekilde uygulanması önerilirken, dengeli ve sağlıklı bir beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine de dikkat çekilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan beslenme rehberinde[1] de belirtildiği üzere, yeterli protein ve sağlıklı yağların yanı sıra meyve, sebze, tam tahıl ve bakliyat içeren bir beslenme düzeni sağlık için gerekli olan tüm besinleri sağlayarak, güçlü bir savunma sisteminin oluşmasına yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte hızlı nüfus artışı, şehirleşme, değişen yaşam koşulları ile birlikte değişen tüketim alışkanlıkları, beslenme düzeninin de olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.

Dengeli ve sağlıklı beslen(e)meyenler, normal beslenmeyi takviye etmek, yeterli miktarda alınamadığı düşünülen protein, vitamin, mineraller ile yağ asitlerini  dışarıdan alarak vücudun ihtiyaçlarını karşılamak gibi pek çok amaçla takviye edici gıdalara başvurmaktadır. Bireysel tercihlerin yanı sıra yazılı ve görsel basın, sosyal medya, aile ve sosyal çevreden gelen tavsiyeler, ilgi çekici vaatler sunan ürün reklamları da gıda takviyelerine olan yönelimi arttırmaktadır.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Takviye edici gıda: Normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla, vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi, amino asit gibi besin öğelerinin veya bunların dışında besleyici veya fizyolojik etkileri bulunan bitki, bitkisel ve hayvansal kaynaklı maddeler, biyoaktif maddeler ve benzeri maddelerin konsantre veya ekstraktlarının tek başına veya karışımlarının kapsül, tablet, pastil, tek kullanımlık toz paket, sıvı ampul, damlalıklı şişe ve diğer benzeri sıvı veya toz formlarda hazırlanarak günlük alım dozu belirlenmiş ürünler” olarak tanımlanmaktadır.[2]

Günümüzde takviye edici gıdalar “sağlıklı bir beslenmenin yerini tutması amaçlanmamıştır” şeklinde belirtilse de kalp sağlığı, güzellik, enerji ve canlılık, sindirim sağlığı, bağışıklık sistemi sağlığı, sağlıklı uyku, kemik ve eklem sağlığı ve antioksidan etki gibi tüketicilerin farklı sağlık ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak sürekli büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Kimi zaman bir ilaç gibi lanse edilse de reçetesiz olarak farklı satış kanalları üzerinden tüketicilere sunulmaktadır.

Her geçen gün artan ürün ve marka çeşitliği karşısında, öncelikle sağlığı olumsuz etkileyebilecek bir etki yaşamamak, yanı sıra para ve zaman kaybına uğramamak için öncelikli olarak tüketicilerin bilinçli olarak ürün seçmesi ve güvenilir ürünlere yönelmesi son derece önemlidir.

Bir gıda takviyesinin güvenilir olup olmadığını anlamak için öncelikli olarak onaylı ve kayıtlı bir firma tarafından mı üretildiği veya ithal edilerek mi pazara sunulduğu kontrol edilmelidir.

Ülkemizde takviye edici gıdaların ithalatı, üretimi, işlenmesi ve piyasaya arzı, 2 Mayıs 2013 tarihli ve 28635 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelikle düzenlenmiş ve bu kapsamdaki gıda işletmecilerinin de takviye edici gıdalarla ilgili mevzuat hükümlerine uymak zorunda olduğu belirtilmiştir. 

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı site üzerinden ürün adı, üretici/ithalatçı işletme adı veya onay numarası ile söz konusu gıda takviyesi sorgulanarak “Onaylı Takviye Edici Gıdalar Listesi” içerisinde yer alıp almadığı kontrol edilebilir. [3]

Açık olarak satılan veya üzerinde üretici firma adı, iletişim bilgileri, kullanım bilgileri, Üretici İşletme Kayıt/Onay Numarası, üretim tarihi, son kullanma tarihi veya raf ömrü bilgileri bulunmayan bir ürünün güvenli şartlarda üretildiği veya ithal edilerek piyasaya sürüldüğünü söyleyebilmek mümkün değildir.

Takviye edici ürünlerin seçimi kadar kullanımında miktar, yaş ve diğer sağlık sınırlamalarına dikkat etmek de tüketici güvenliğinde son derece önemlidir.

Türk Gıda Kodeksinde 2013/49 sayılı tebliğ ile de takviye edici gıdaların tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve piyasaya arzını sağlamak üzere ürün özellikleri belirlenmiştir.

Takviye edici gıdaların etiketlerinde aşağıdaki ifadelerin yer alması zorunludur;

“Tavsiye edilen günlük porsiyonu aşmayın.”

“Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçemez.”

“Çocukların ulaşamayacağı yerde saklayın.”

“İlaç değildir. Hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaz.”

Sonuç olarak gıda takviyelerinin sağlıklı ve dengeli beslenmenin bir alternatifi olmadığını, herhangi bir hastalık için doktorunuz veya diyetisyeniniz tarafından tavsiye edilmedikçe, ilaç ikamesi olarak kullanılmaması gerektiğini belirtmekte fayda var. Adı üzerinde sağlıklı beslenmeyi takviye eden ürünler olarak düşünülmelidir. 09.04.2020


[1] http://www.fao.org/nutrition/education/food-dietary-guidelines/regions/countries/turkey/en/

[2] https://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=9.5.18729&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=takviye%20edici%20g%C4%B1dalar

[3] https://ggbs.tarim.gov.tr/


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın