Şirket olarak hat değişimlerini tek bir tuşla sağlamak için uğraşıyoruz. Konfigürasyon perspektifinden bakıldığında bu süreç, manuel bir müdahale gerektirmemeli” diyen Rockwell Automation’dan Stephanie Wilterhalter, dijital teknolojiler, daha akıllı cihazlar ve sistemlerin, makine üreticilerine ürün seçeneklerini farklılaştırmaları konusunda nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.

Üretim tesislerindeki donanımı ve makine hatlarındaki tasarım ve operasyonları geliştirmek için çeşitli dijital araçlar bulunuyor. Bu teknolojiler, OEM’ler ve son kullanıcıların üretimi hızla artırmasına, aksama sürelerini minimuma indirerek ve beklenmeyen kesintileri önleyerek sürdürmesine olanak sağlıyor.

Bu kadar çok seçenek olunca tek sorun, OEM’ler ve müşterilerinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak tek bir çözüm üretmek için bütün bu araçları birleştirmekte. Fakat Şikago’da düzenlenen Automation Fair 2019 etkinliğinde, Rockwell Automation’ın Entegre Mimari standında sergilenen, 100 yıldır faaliyet gösteren Wisconsin merkezli bir OEM olan Trinks’in bir ekipmanı, teknolojilerin gerçek dünyada kullanılabilecek bir çözüm oluşturmak için nasıl bir arada çalıştığına dair bir örnek sundu.

Rockwell Automation Küresel Portföy Pazarlama Yöneticisi Stephanie Winterhalter, şöyle anlatıyor: “Simülasyon, ayırma, tasarım ve konfigürasyondan oluşan uçtan uca çözümlerimizi ve müşterilerimizin nasıl bu teknolojileri portföylerine yerleştirerek, daha hızlı kararlar için uygulanabilir bilgiye erişim sağlayarak üretimi hızlandırdıklarını ve bu yetkinlikleri akıllı makineler aracılığıyla nasıl kullanabileceklerini göstermek istedik.”

Winterhalter şöyle devam etti: “OEM’lerimiz müşterilerine nasıl yardımcı olabileceklerini anlamaya çalışıyor. Dijital yazılıma ikiz yazılımımız Emulate3D ile başlıyoruz. Makinenizi inşa etmeden deneyebilir ve kontrol sistemlerinizi de test edebilirsiniz”.

Application Code Manager ve Machine Builder kütüphaneleri OEM’lere, makineleri tasarlama sürecinde sıfırdan başlamamaları için yeniden kullanılabilir kodlar veriyor.

Rockwell Automation Ağ Bileşenleri Program Yöneticisi William Martin şöyle açıklıyor: “OEM’ler çoğu kez teçhizatın yüzde 80’inin inşa edip konfigürasyonunu yapar ve kalan yüzde 20’yi de son aşamada tamamlar. Kullanıcı arayüzlerimizin (HMI) grafikleri kopyala-yapıştır önyüzlerinden oluşuyor olsa bile. Bu tak-çalıştır teknolojisi, tasarım ve inşayla başlıyor fakat modifikasyon ve uygulamalar arası geçiş süreçlerini de beraberinde getiriyor.”

Winterhalter, “Otomatik araç konfigürasyonuyla bir şey başarısız olursa bakım ekibi bunu altı dakika veya daha kısa bir sürede değiştirebiliyor. Veri transferi otomatik gerçekleşiyor. Şirket olarak hat değişimlerini tek bir tuşla gerçekleştirebilmek için uğraşıyoruz. Konfigürasyon perspektifinden bakıldığında, bu süreç artık manuel bir müdahale gerektirmemeli” diyor.

Rockwell Automation on Aug. 17, 2017 at Beta in Cleveland, OH.

Makine sanatı

Baby boomer neslinin göçü ve artan yetkinlik eksiklikleri, imalatçıların ekipmanları izlemeleri ve sorunları çözmeleri konusunda sıkıntılar oluşturuyor. Martin, “Makinelerin son kullanıcıları kabile bilgilerini kaybediyorlar, eski çalışanlar kadar bilgili değiller. İşe daha akıllı bir makineyi dahil etmeleri gerekiyor. Tercihen, sorun oluşturan araçları otomatik olarak tespit edip hızla değiştirmek istiyorlar” diye konuşuyor.

Motor kontrolü, algılama ve güvenlik Rockwell Automation Entegre Mimari Çözümü’nün sağladığı en önemli özellikler ve şirket tüm bunları daha akıllı bir hale getiriyor.

Örnek olarak, pompanın üzerindeki basıncın ölçülebilirliği sayesinde ne seviyede dolulukta kapandığının ölçebildiğini belirten Martin, “Akıllı motor kontrolü için aç kapa komutu vermek yerine, motor hakkında daha fazla bilgiye erişim sağlayabiliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Martin şöyle anlatıyor; “Ayrıca proaktif tanılar da yapabiliyoruz. Örneğin, 950 bin operasyonda bir limite ulaşabilirsiniz. Geçmişte operasyonları saymıyorlardı; cihazın bozulmasını bekliyorlardı” Akıllı teknolojiyle kullanıcılar artık bir cihazın ne kadar hizmet süresi kaldığını ölçebiliyorlar.”

Akıllı motor kontrollerine paralel olarak akıllı algılama da çeşitli manuel iyileştirmeleri ekarte edebilir. Martin, “Akıllı sensörlerimiz IO-Link üzerinde konuşlanıyor. Biz tanıyı yapabiliriz, PLC de konfigürasyon verisine ev sahipliği yapabilir. Çalışma esnasında hatalı bir sensörü değiştirebilirsiniz ve PLC de otomatik olarak yeni sensörün varlığını algılayıp konfigürasyonunu yapabilir” diyor.

Son olarak akıllı güvenlik, beklenen fonksiyonel güvenliğin yolunu açıyor, fakat güvenlik temelli iletişim protokolü GuardLink teknolojisi hepsini birleştirebiliyor. GuardLink, cihaz bilgileri ve tanılarıyla gelişmiş fonksiyonellik ve esneklik sağlıyor.

Akıllı operasyonlar

Entegre Mimari standındaki Trinks makineleri, araç, kapasite ve teknolojilerin uygulamalarıyla ilgili bir bakış açısı sunuyor.

Milyarlarca dolar büyüklükteki şirketler bu otomasyonu uygulayıp küresel operasyonlarda kazanca dönüştürmek için standardize edebilirken, daha küçük OEM’ler ve son kullanıcılar da fayda ve değer elde edebiliyor.

Winterhalter şöyle anlatıyor; “Bu ölçeklendirilebilirliği gösteriyor. Diğer dijital şirketler ve teknolojilerle iş birlikleri yapıyor ve OEM’lere daha fazla seçenek sunuyoruz. Böylece kullanıcılar kendileri için daha fazla değer yaratabiliyor. Trinks daha etkili bir şey yapması gerektiğini fark etti. Trinks’in endüstrisi daha olgun, yeni teknolojiler onlara daha rekabetçi bir avantaj sağlıyor.”

Son olarak, operasyonlar bir süre sonra bakım ve tamir de gerektiriyor. Winterhalter, “Bildirimler alıyorsunuz ve artırılmış gerçeklik (AR) gibi araçlar kullanarak cihazı inceleyip sorunun ne olduğunu anlayabiliyorsunuz” diyor.

Martin de şunları ekliyor; “Artırılmış gerçeklik için tablet veya HoloLens kullanılabiliyor. Bilgi hemen ekranda beliriyor. Örneğin aşırı yükleme olduğunu görüyor fakat nerede olduğunu bilmiyorsanız, AR size burada da yardımcı oluyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın