Suriye’de Esad rejiminin İdlib’e yönelik saldırıları devam ederken, Türkiye sınırına doğru hareket eden sivillerin sayısı 50 bini buldu. Suriye Ordusu’nun ilerleyişi ile gözlem noktalarının bir kısmının bu bölgede kalması, Astana sürecinde Rusya, İran ve Türkiye arasında varılan anlaşmanın kurallarının geçersiz hale geldiğini ortaya koyuyor. Ortaya çıkan insani sorun Türkiye’yi ilgilendirdiği gibi bölge ülkelerini ve AB’yi de yakından ilgilendiriyor. Bölgedeki durumun kontrol altına alınması için uluslararası çabaların artırılması ve İdlib’deki krizden kaynaklanan göç akınlarına yönelik olarak işbirliği içinde önlem alınması önem taşıyor.

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, konuyla ilgili bir açıklamada bulunarak şunları söyledi:

“İdlib’de devam eden saldırılar sonucunda yaşadıkları yeri terk ederek Türkiye sınırına hareket eden sivillerin sayısı son 24 saatte 40 bini buldu. 2019 başından itibaren ise Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç ettiğini biliyoruz. Bu durum büyük bir insani krizi de tetikliyor. Suriye ordusunun ilerleyişi ile birlikte sorun daha da büyüyecek. Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde bu konu da ele alındı. İdlib’deki durumun kontrol altına alınması, saldırıların sona erdirilmesi ve sivillerin durumu Türkiye ve AB ve özellikle Almanya’nın birlikte ele alması gereken bir konu. Astana ve Soçi süreçlerinin etkisini kaybetmesi ile birlikte Suriye’de barışı sağlayacak Cenevre süreci yeniden gündeme gelebilir. Burada AB’nin ve Türkiye’nin işbirliği önemli rol oynayacaktır.”

Başkan Zeytinoğlu, İdlib’den kaçan sivillerin oluşturduğu insani krize de değindi:

“En önemli sorunlardan birisi Türkiye sınırına gelen binlerce mültecinin durumu. Bu mültecilerin güvenliğinin sağlanması için AB’nin konuya eğilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye 3 milyon 600 bin Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu mültecilerin bir kısmının Suriye’ye geri dönmesi söz konusu olsa da, yapılan çalışmalar büyük çoğunluğunun kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Mültecilerin güvenliği ve insani ihtiyaçların giderilmesinde AB ile varılan mülteci uzlaşısının önümüzdeki dönemde de devam etmesi gerekli. Bu sorun AB ve Türkiye’nin ortaklaşa çalışmasını şart hale getiriyor. Suriye meselesinin çözüme ulaştırılması sürecinde, gerek Esad rejimi, gerekse rejimin arkasındaki Rusya’ya etki edilmesi için uluslararası çabaların koordine edilmesinde de AB’ye önemli bir rol düşüyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın