Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, Ocak ayı enflasyon verilerini değerlendirdi. Yılın ilk ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1.35 ile beklentilerin çok üzerinde arttığına dikkat çeken Emre Alkin, “Normalde İTO perakende enflasyonuyla senkronize devam eden enflasyon, bu sefer beklentilerin son derece üzerinde şaşırtıcı şekilde yüksek açıklandı” dedi.

SEPETTEKİ DEĞİŞİME RAĞMEN YÜKSEK

Vatandaşı en çok ilgilendiren bazı ürünlerin enflasyon sepetindeki ağırlıklarının azaltıldığına dikkat çeken ünlü Emre Alkin, “Yani gıda, ulaştırma, konut, giyim ve ayakkabı ile ev eşyasının enflasyon sepetindeki ağırlıkları düşürülmüş. Hayat pahalılığını ilgilendiren mal ve hizmetlerin endekse etkisi düşürülmesine rağmen enflasyon çok yüksek çıktı. Bu çok acayip bir durum. Buna rağmen TÜFE rakamı beklentinin çok üzerinde açıklanmışsa, demek ki geçen yılın endeksine göre bakılsaydı çok daha yüksek çıkabilirdi” dedi.

İTO’NUN RAKAMLARINDAN DA KOPUK

Prof. Dr. Emre Alkin, normalde eşgüdümlü seyreden Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) endeks rakamlarının da bu kez birbirinden koptuğunu söyledi. TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı enflasyon rakamının, İTO tarafından açıklanan rakamların iki katından fazla çıktığına dikkat çeken ünlü ekonomist “Bu durum, İTO hesaplamalarını da tartışılır hale getiriyor. Sonuçta İstanbul, fiyat  artışlarının oldukça yüksek yaşandığı bir şehir. Dolayısıyla bu kadar yüksek fiyat artışının yaşandığı bir yerde 400’den fazla mal ve hizmetin bulunduğu TÜFE endeksinden daha düşük bir rakamın çıkması çok akla yatkın gelmiyor. Dolayısıyla İTO’nun bu farkı açıklaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

NEGATİF REEL FAİZ SÜRECİ UYARISI

Prof. Dr. Emre Alkin, beklentilerin üzerinde çıkan enflasyon rakamlarının, Merkez Bankası’nın 19 Şubat’ta alacağı faiz kararını daha kritik hale getirdiğini söyledi. Beklenti anketlerinde 12 aylık enflasyon tahmininin yüzde 10.04 olduğuna bulunduğuna dikkat çeken Alkin “Bu rakam ankete katılanların enflasyonun düşeceğinde mutabık olsalar da tek haneye ineceğinde mutabık olmadıklarını gösteriyor. Merkez Bankası’nın yüzde 8.2 yıllık enflasyon beklentisi deklare ettiği bir ortamda bankalar mevduata net yüzde 9 faiz verirken cüzü de olsa reel faiz ortaya çıkıyor. Eğer Merkez Bankası 19 Şubat’ta faizlerde 50 baz puan indirim yaparsa, hem resmî hem de piyasa beklentisi olarak negatif reel faiz sürecine girmiş olacağız” diye konuştu.

MERKEZ’İN İŞİNİ ZORLAŞTIRDI

Kimi yatırımcıların zaman zaman “Ben enflasyona değil, dolar/TL ilişkisinin seyrine bakarım” diyebildiğine işaret eden Prof. Alkin “Ancak enflasyon-faiz ilişkisini koparırsak bunun döviz kurları üzerine de olumsuz etki yapacağını unutmamalıyız” dedi. Kur hareketlerinin MB kararlarına bağlı olarak da gelişebildiğini hatırlatan Alkin, “Dolayısıyla MB’nin 19 Şubat’ta alacağı faiz kararı bugün açıklanan enflasyon rakamlarıyla oldukça zorlaştı. MB’nin en fazla 25-50 baz puanlık indirim yapabilme imkanı bulunduğunu, bunun üzerinde bir faiz indiriminin piyasaları karıştıracağını düşünüyorum” diye konuştu.

BEKLENTİLER OLUMSUZA DÖNEBİLİR

Ocak ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerini bir uyarı ile tamamlayan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin şöyle konuştu:

“Bundan sonraki aylarda, bir ya da iki defa Ocak ayı kadar yüksek enflasyon gelirse, enflasyon beklentilerinin olumsuza döneceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Belki de sepetteki ağırlıkların değiştirilmesi bundan kaynaklanıyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın