III. Tarım ve Orman Şurası kararları ile oluşturulan Tarım Orman Şurası Eylem Planı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından açıklandı.

III. Tarım ve Orman Şurası kararları ile oluşturulan ve 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılları için iddialı hedefler içeren Tarım Orman Şurası Eylem Planı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından açıklandı. Pakdemirli, “Biz tarım ormanın artılarını da eksilerini de biliyoruz. Bu eylem planını Acil Eylem Planı haline getirerek hızla yol alma vaktidir. Dünya bizi beklemez. Omuzlarımızda yük artık daha büyüktür” dedi.

III. Tarım Orman Şurası Eylem Planı Lansman Toplantısı, siyasiler, bakanlık bürokratları, tarım ve orman sektörü temsilcileri ve çiftçilerin katılımıyla Orman Genel Müdürlüğünde yapıldı.

Elazığ deprem bölgesine yardımlar

Konuşmasının başında Elazığ depremine değinen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, depremin meydana gelmesinin hemen ardından Bakan yardımcısı ile bürokratları bölgeye gönderdiğini, kendisinin de bölgeye gittiğini söyledi.

Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyen Pakdemirli, “Depremin merhemi DSİ’nin iş makinelerini göndermenin dışında da bölgeye yardımlarımızı gönderdik. 33.3 milyon TL desteği öne aldık, ödedik. Telef olan hayvan sayısı kadar hayvan verdik, barınak ve yem destekleri verdik. Bölgeye desteklerimiz, ilgimiz azalmayacak, artarak devam edecek” dedi.

En geniş katılımlı Tarım Şurası

Bakanlık görevine başladığında “oturan bir bakan” olmayacağını söylediğini hatırlatan Pakdemirli, “Böyle yola çıkarak sahadaki tüm problemlere yüzde 100 hakim olduk. Tarım futbol kadar konuşulan bir konu, dolayısıyla Tarım Şurası kaçınılmazdı” diye konuştu.

Bakanlık olarak 3’üncüsünü yaptıkları Tarım Şurası’nın bugüne kadar yapılan en geniş katılımlı Tarım Şurası olduğunun altını çizen Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Tarım Şurası 5 yıllık planlama ile 25 yıla ışık tutacak’ dedik. 21 çalışma grubunda 21 ana başlıkta çalışmalar yaptık. 1 milyon adam/saat çalışma yapıldı.

17 Temmuz’da açılışını yaptığımız Tarım Şurası’nın çalışmaları dört ay sürdü. 21 Kasım’da Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde toplandık ve neticelerini sayın Cumhurbaşkanımıza açıklattık. Akabinde de ‘Şura’dan çıkan kararları 2 ay içerisinde eylem planı haline getirelim’ demiştik. Bunun da planlamasını yaptık. Bu iş planını uygulamamız gerekiyor.”

Tarım Orman Şurası Eylem Planı

Tarım Şurası’ndan 8 ana başlıkta aksiyon almalarıyla ilgili ödevler çıktığını dile getiren Bekir Pakdemirli, bunları; “Tarımsal üretim ve arz güvencesi, Gıda güvenilirliği, Kırsal Kalkınma ve Pazarlama, Balıkçılık ve Su Ürünleri, Toprak ve su kaynakları, Biyolojik çeşitlilik, İklim Değişikliği, Orman ve Kurumsal kapasite” olarak sıraladı.

“Şuradan çıkan 60 eylemi, konuların bazıları aynı olduğu için 38 eylem altında birleştirdik. Bunların da 333 alt eylemi var. 2020’den başlamak üzere 2023 sonrasında da tamamlanacak eylemler var. Bu 38 eylemin hepsine başlıyoruz. 16 tanesini 2020’de bitiriyoruz. Diğer yıllarda da eylemler devam edecek” diyen Pakdemirli’nin açıkladığı Tarım Orman Şurası Eylem Planı kapsamında, toplam 38 Eylem Planı belirlendi. 2020’de 16, 2021’de 8, 2022’de 11, 2023’te ise 3 eylemin hayata geçirilmesi planlanıyor. İşte o eylemler:

2020 EYLEMLERİ

  1. Tohumdan Sofraya: Dijital değer zinciri kurulacak. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bizim yönetmediğimiz bir alanı yönetmeye çalışıyoruz. Bilgi bizim için önemli. Gıda güvenilirliği açısından değer zincirini takip ediyor olmamız lazım. Üretici hakkımı alamıyorum, tüketici ben pahalı yiyorum diyor. Üreticiyi korumamız, tüketiciyi kollamamız lazım. Üretici ana odağımız ama tüketicimizin de çok pahalıya bu ürünleri tüketmemesi lazım. Bakanlığımızın bunu planlaması için bilgiye sahip olmamız lazım.
  2. Sözleşmeli üretim: Şuranın en önemli çıktılarından bir tanesi. Bizim sözleşmeli üretim tarafında daha iyi olmamız lazım. Çiftçi bir yıl önce ne üreteceğini bilecek, tahmini gelirini hesaplayacak. Destekler daha da etkin kullanılacak. Birim alana daha az masrafla daha çok ürün, üretici teknoloji ile buluşmuş olacak. Sözleşmeli üretimle bir yandan üretici, diğer yandan tüketiciyi bir araya getireceğiz. En önemli katalizörümüz birliklerimiz, kooperatiflerimiz olacak. Önümüzdeki günlerde lansmanını yapacağız platformda, alanlarla satanlar değil, talep edenlerle, üretim yapmak isteyenler bir araya gelecek. Girdi finansmanına kadar uzayan daha ucuza alabileceği bir platform olacak. Meclis’te yasa çalışmamız olacak.

GIDANI KORU Kampanyası

  1. Gıda kayıp ve israfının önlenmesi: Dünyada 800 milyon aç, 800 milyon da obez var. 670 milyonu yetişkin, 140 milyonu genç obez. Gıda tarladan çıktıktan sonra midemize girene kadar 3’te biri atılıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO ile birlikte Gıdanı Koru kampanyası yapacağız. Milletimizin sahipleneceğine inanıyorum. Gıda güvenliğinin sağlanması, kaynakların israf edilmemesi için gıda kayıp ve israfının önlenmesini son derece önemsiyoruz.

“Sektörde herkes birbirinin ne yaptığını biliyor ama konuşmuyor”

  1. Gıdada taklit ve tağşiş: Bizim 7 bin denetçimiz var. Ama otokontrol önemli. Bugün sektörde herkes birbirinin ne yaptığını biliyor ama kimse konuşmuyor. Alo 174 hattımız var. Vatandaşlarımız bildirebilir. Sektörde bir oyuncu haksız rekabetle karşı karşıyaysa arayıp, bunu bildirebilir. 138 laboratuvarda denetimlerimiz devam ediyor. Tağşişe, yanlış ürün üretene, vatandaşın sağlığı ile oynayanlara karşı savaşımız var. İfşalarımız devam ediyor. İfşa demek, ticaretten men etmeseniz dahi, toplumda birilerini rezil etmek demek. Toplumun hassasiyeti var. Bu cezaların ağırlaştırılması, hatta gerekiyorsa hapis cezasına kadar varması konusunda yasal düzenleme çalışmamalarımız devam ediyor. Tahmin ediyorum, Şubat ayı içerisinde bu konuyla ilgili gerekli aksiyonu almış olacağız.

Gıdada bilgi kirliliğine karşı Kurul oluşturulacak

  1. Gıdada bilgi kirliliğinin önlenmesi: Her gün birileri bize bir şeyler söylüyor. İşte onu yiyin, bunu yemeyin. Lahmacun yiyin, süt içmeyin. Bilgi ile ilgili karmaşa var. Bunların bazıları doğruyu söylüyor ama bazıları doğruları söylemiyor. Sebepleri neler? Bunların birçoğu aslında ticari sebepler, kendilerine rant devşirmek. Biz bu işin bir kurul tarafından ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için bir yasal düzenlememiz olacak. Birisi bir şey söylediğinde, vatandaş adına kurul ‘bunu neye dayanarak söylüyorsun’ diye soracak. O günün modasına göre bazı aksiyonlar alınabiliyor, bazı laflar söylenebiliyor. Toplumumuzun sağlıklı beslenmesi bir insanlık hakkı.

Gıdada Türkiye markası oluşturulacak

  1. Tarım orman ürünlerinde markalaşma: Tarım ürünlerinde üretmek yetmez. Katma değeri markada mutlaka yakalamamız gerekiyor. Türkiye için bir küresel marka düşünüyoruz ve bununla ilgili yılın ikinci yarısında bir lansmanımız olacak. Yurt dışında da bu markanın pazarlanması konusunda çalışmalarımız olacak. Bakanlığımız gıda üretimi içinde olmamasına rağmen bazı stratejik ürünlerde, Türk lokumu, fındık, baklava, zeytinyağı, işlenmiş ürünler olabilir. Türkiye’nin iyi ürettiği ürünlerin birçoğunun bir şemsiye markası altında toplanıp, başta gümrüklü satış mağazaları olmak üzere yurt dışında büyük pazarlarda satılmak üzere bir marka desteği. Yurt dışında bir markayı oluşturmak çok maliyetli olduğu için bizim devlet olarak marka desteği verip, küçük üreticilerin de ihracatla tanışmalarını sağlayarak, ürettiğimiz ürünlerden daha fazla katma değer sağlamamız lazım. Üzümümüzü, incirimizi, zeytinyağımızı küresel ölçekte değerlendireceğiz. Hala zeytinyağımızın ihracatını 20 tonluk dökme konteynerlarla yapıyoruz. Sadece işlenmiş ürünlerde değil, işlenmemiş ürünlerimizde de marka yaratmamız lazım. Bunun için ürünlere hikaye koymamız gerekiyor. İngiltere Kraliçesi Bursa’nın siyah incirini çok sevdi, bugün daha pahalıya satılıyor.

Ormanlar ve orman yangınlarına müdahale

  1. Orman ve orman ürünlerinin teşvik edilmesi: Bunu koruma ve kollama dengesiyle yapmamız lazım. Biz batıya göre yüzde 50 daha az kesim yapıyoruz. Burada cari dengemizi artıya çevirecek bir yolculuğa çıktık. Özel ağaçlandırmada yüzde 65’e kadar hibe veriyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerde 1 milyar dolardayız ama 2023’de 5 milyar dolar ihracat hedefi koyduk. Lavantada dönümde 7 bin lira gelir elde edilebiliyor. 2023’de 720 bal ormanı hedefimiz var.
  2. Orman yangınlarına erken müdahale: 40 dakika olan süremizi geçen yıl 12 dakikaya indirdik. Rekor müdahale, bir ağaç daha az yanması bizim için. Yeni teknolojileri kovalıyor olacağız.
  3. Damızlık düve üretim merkezlerinin kurulması: Sayıyı artıracağız, buzağı kayıplarını düşüreceğiz. 2020’de 32 merkeze ulaşmayı hedefliyoruz. Islah çalışmaları ve elit damızlık ana hedefimiz.
  4. Uluslararası projelerin teşvik edilmesi: Uluslararası projelerden mutlaka yararlanmamız lazım.

“Tarımsal ticareti de yapıyor olmamız lazım”

  1. Yabancı ülkelerde üretimin teşvik edilmesi: Gıda güvenliği için farklı coğrafyalarda mutlaka üretim yapmamız lazım. İklim ve coğrafi zorluklardan dolayı birçok ülke dünyanın farklı noktalarında tarım yapıyor. Tabii ki Türkiye’de de üreteceğiz ama ufka da bakmamız lazım. Hollanda hep örnek gösterilir ama Hollanda bizden fazla üretmez, bizden fazla satar. Hollanda 15 milyar dolar üretim, 102 milyar dolar ihracat yapar. Bizim tarımsal üretimimizin yarısı kadar ihracatımız var. Tarımsal üretimin yanında tarımsal ticareti de yapıyor olmamız lazım.
  2. Kamu-özel sektör ve üniversite işbirliğinin geliştirilmesi: Altyapıyı nasıl ortak kullanırız? 140 tane laboratuvarımız var. Kim kullanmak istiyorsa, gelsinler kapımız açık.
  3. Meteorolojik bilginin etkin kullanılması: Bunu mutlaka çiftçiye, piyasaya götürmemiz ve bunları etkin kullanmamız lazım. Meteorolojik verilerle bir yıl sonraki fiyatı biliyorsanız, gıda güvenliğiniz garantide demektir. Limonla ilgili bir çalışma yapıldı. Mayıs ayında Eylül’deki limon fiyatını yüzde 95 doğrulukla bildik. Bu ürünlerin izlenebilirliğine büyük katkı sağlayacak.

Su Kanunu bu yıl çıkartılacak

  1. Su kullanımı: Suyun korunması ve ulusal su planı ile birlikte Su Kanunu’nu bu yıl içerisinde çıkarmayı hedefliyoruz.
  2. Endüstriyel amaçlı lifli bitkilerin üretiminin artırılması: Kendir, kenevir bitkilerin üretiminin artırılması ve kontrol altında yapılması gerekiyor. TİGEM tohum çoğaltmayı yapıyor. Bu konuyla ilgili Bakanlıklarımız çalışıyor. Bu yıl adımlar atıyor olacağız.
  3. Büyükşehir Belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kent olarak yeniden tanımlanması: Çevre ve Şehircilik bakanlığı bu konuda bir çalışma yaptı, biz de destek verdik.

2021 EYLEMLERİ

  1. Mera tespit ve tahdit çalışmaları: Hayvancılığı merada yapmazsak bu iş ekonomik değil. Hayvancılığı mutlaka merada yapmamız lazım. Erozyonla mücadele için de önemli.
  2. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması, arazi bankacılığı: Arazi toplulaştırma ile birlikte çalışılıyor ama 2021 yılına bankacılığı yetiştirdiğimiz için bunu buraya koyduk.
  3. Toprak ve su kaynaklarının yönetimi: Ana eksenimiz sürdürülebilirlik. Nitrata hassas bölgeler belirlenecek. Devraldığımız mirası koruyarak devretmemiz lazım. Bizim 21. Yüzyılı düşünerek özellikle çevresel konulara adımları atmamız lazım.
  4. Çölleşme ve erozyonla mücadele: Türkiye ağaçlandırma konusunda dünyada 3. Ülke. 8.5 milyon hektar arazide sulama, 8 milyon hektar arazide toplulaştırma hedefimiz var. Senelik kaybımızı 130 milyon ton/yıla düşürme hedefimiz var. Çölleşme ve erozyonla mücadelede göğsünüzü gere gere dünyada birinciyiz diyebilirsiniz.
  5. Lisanslı depoculuğun geliştirilmesi: Elektronik ürün ticaretini yaygınlaştırmak için son derece önemli. Kapasite 4.7 milyon tona geldi. 2021’de 8 milyon tona ulaşmasını hedefliyoruz. Bir sonraki adımı da ürün ihtisas borsaları…

“İnsanları doğduğu yerde doyurmamız lazım”

  1. Aile işletmelerinin sürdürülebilirliğini sağlamak: Aile işletmelerini gıda güvenliğinin güvencesi olarak görüyorum. İnsanları doğduğu yerde doyurmamız lazım. İnsanları yerinden oynatmayacağız. Meslek mensubu gençlerimize kırsal kalkınma uzman eller desteği başlatıyoruz, dört pilot ilde. 100 bin TL hibe vereceğiz.
  2. Sıfır atık: Son derece önemli. Çevreyi korumanın tek yolu atık yönetimi değil. Bir permakültür mantığıyla, bir şeyin çıktısı, başka bir şeyin girdisi olmak üzere yapmamız lazım. Her şeyin cevabı doğada var. Sadece toplayıcılık yapsanız, para kazanma imkanınız var. Atık diye nitelendirdiğimiz birçok şeyi mutlaka değerlendirmemiz lazım.
  3. Doğa turizmi potansiyeli: Aynı anda dört mevsimi yaşayan nadir ülkelerden birisiyiz. Tabiat turizminde gelişen ülkeler arasında 19. sıradayız, 10’uncu sıraya gelmemiz lazım. 2021 yılında bunu tamamlayacağız.

2022 EYLEMLERİ

  1. Yerli ve milli tohumculuğun geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması: Tohum üretimi ve ihracatımızı artırmamız lazım. 80 milyon dolar ihracatımız var. Türkiye tohum ihtiyacının yüzde 96’sını karşılıyor, 86 ülkeye tohum ihracatımız var.
  2. Ata Tohumu: Ata tohumlarımızı daha fazla koruyor olmamız lazım. Bitki türlerini kayıt altına alıyoruz. Yerel çeşitleri mutlaka korumamız, bu tohumları gelecek kuşakları aktarmamız, ama bunlardan üretilen ürünleri de pazarlıyor olmamız lazım.
  3. Organik gübre kullanımı: Kimyasal gübre kullanımını azaltarak organik gübre kullanımını artırmamız lazım. Topraklarımızın sağlığını koruyacağız, çevre kirliliğini önleyeceğiz.
  4. Ulusal Orman Envanterinin Tamamlanması: Başladık, 2022’de tamamlayacağız.
  5. Uluslararası orman fidanı üretim merkezi:

“Kırmızı et tüketiminde küçükbaşın payını yüzde 20’ye çıkarmamız lazım”

  1. Buzağı ölümleri ve döl veriminde uluslararası ortalamalara ulaşmak: Verimliliği artırmak. 82 bin baş artış hedeflemiştik, gerçekleştirdik. 2022 yılında 700 bin başlara ulaşmayı hedefliyoruz. Suni tohumlamayı artıracağız, 100 milyon gibi bir maliyeti var.
  2. Küçükbaş hayvan varlığının artırılması: Toplum olarak küçükbaş hayvan eti yemeyi terk ettik. Kırsal kalkınmada önemli rolü var. Sürüye katılan baş başına desteğimiz var. Şu an kırmızı et tüketimimizin yüzde 10’u. Bunu en az yüzde 20’ye çıkarmamız lazım.
  3. Küçükbaş hayvan eti: Daha sağlıklı, daha lezzetli. 2020’de 56 milyon, 2023’de her bir Türk vatandaşı bir küçükbaş hedefimiz var. Kırsal kalkınmaya hizmet edecek.

Su ürünlerinde hedef 2 milyar dolar ihracat

  1. Su ürünleri yetiştiriciliği ve avcılığında üretimin artırılması: 2023’de 1 milyar dolar ihracat hedefine şimdiden ulaştık. Yeni hedefimiz 2 milyar dolar. Sürdürülebilir üretim son derece önemli. 70’li yıllarda denizlerimizde olan balıklarımızın birçoğu bugün yok. Su ürünleri yasasını ilk defa değiştirmeyi başardık.
  2. Genetik kaynak veri tabanı projesi: Kurağa dayalı çeşitler geliştirmemiz lazım. Ülkemiz su kısıtı altında, su kıtlığı çekebilecek bir ülke. Biyoçeşitliğimiz ve genetik kaynaklarımızın korunması ve çıktıların ülke ekonomisine kazandırılması gerekiyor. TAGEM’in Gen Bankası ile koruma çalışmalarına devam edeceğiz.
  3. Veteriner biyolojik ürünlerin üretilmesi: İthalatın azaltılması, ülkemizde üretimi yapılmayanları ülkemizde üretilir hale getirmemiz lazım.

2023 EYLEM PLANLARI

  1. Arazi kullanım planlarının yapılması: Önemli bütçelere dayandığı için 2023 ve sonrasında devam edecek bir aksiyon. Tarım arazisi neresi olacak, bu planı dört dörtlük yapma zamanı. Tarım arazisi kayıpları çok konuşuluyor. AK Parti dönemi öncesi karne iyi değil. Senelik 120 bin hektar kayıp, çıkan kanunla 60 bin hektarlara, büyük ova kanunu ile 20 bin hektarlara indi, geçen yılı 8 bin hektarla tamamladık. Tarım arazilerini korumak için bu savaşı vermemiz lazım. Bir plan olursa, kimse kimsenin alanına girmez, kayıpları minimize etmiş oluruz. 265 büyük ova sayısını, bu yıl 285’e çıkartacağız.
  2. Arazi toplulaştırma: Yapılan arazi toplulaştırmaları ile 6 hektara gelebilmiş durumda işletme büyüklüğü. Bizde 60 dönüm, Fransa’da 400 dönüm. 14,3 milyon hektar arazi için toplulaştırma planı yapılacak.
  3. Yeni sulama yatırımlarının önceliklendirilmesi: Yılda 14 milyar lira tarımsal gelir artışı sağlayabiliriz.

“Dünya bizi beklemez, acil eylem zamanı”

Tarım Orman Şurası Eylem Planı’nın, büyük ve kapsamlı bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bütün konuları gündeme aldık. Bilmemenin mutluğu diye bir şey var ama bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz tarım ormanın artılarını da eksilerini de biliyoruz. Bu eylem planını acil eylem planı haline getirerek hızla yol alma vaktidir. Dünya bizi beklemez, kimseyi beklemez. Omuzlarımızda yük artık daha büyüktür” diyerek sözlerini tamamladı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın