Aksigorta’nın “Olası Depreme Karşı Hazırlık Durumu” başlıklı araştırmasına göre; Türkiye’de her üç kişiden birinin olası depreme karşı hazırlanmış deprem çantası bulunurken, insanların ancak yüzde 35’i bir acil toplanma yeri olduğunu biliyor.
Elazığ’da 6.8 şiddetle 35, Malatya’da ise arka arkaya gerçekleşen 3.6 ve 3.9 şiddetiyle 4 kişi olmak üzere en az 41 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan depremler, Türkiye’de deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Fay hatları üzerinde olan bir ülke olmamıza rağmen, Aksigorta’nın ‘Olası Depreme Karşı Hazırlık Durumu’ başlıklı araştırmasında, Türk insanının depreme hazırlıksız olduğu ortaya çıktı.
Bambaşka Sigortacılık anlayışı kapsamında Türkiye’de sigorta bilincinin gelişmesi konusunda çalışmalarını sürdüren ve bu konuda çeşitli araştırmalar gerçekleştiren Aksigorta’nın, “Olası Depreme Karşı Hazırlık Durumu” araştırması sonuçlandı. Araştırmaya göre, Türkiye’de her üç kişiden birinin olası depreme karşı hazırlanmış deprem çantası bulunurken, insanların ancak yüzde 35’i bir acil toplanma yeri olduğunu biliyor.
Büyük bir kesimde deprem algısı bulunmuyor
Deprem kuşağında yaşayan Türk insanının başta deprem olmak üzere doğal afetlere karşı hazırlıklı olmadığını belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Büyük Marmara depreminin üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti. Bu süre içerisinde de irili ufaklı pek çok deprem yaşadık. Acı deneyimler yaşamamız ve deprem kuşağında yer alan bir ülke olmamıza rağmen ne yazık ki toplumda deprem algısı oluşmuş durumda değil. Aksigorta olarak gerçekleştirdiğimiz “Olası Depreme Karşı Hazırlık Durumu” araştırmamızın sonuçları da bu algının oluşmadığını bir kez daha bizlere göstermiş oldu. Düşük bir bütçeyle hazırlanabilecek, acil ihtiyaçların, yiyecek-içeceklerin bulunması gereken deprem çantası, ilk 72 saatte bir ailenin hayatta kalmasına yardımcı olurken, araştırma sonuçları bize her üç kişiden ikisinde bu çantanın hazırlanmamış olması, deprem gerçeğine hazırlıksız olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor’’ değerlendirmesinde bulundu.
Olası bir depremde aile bireylerinin önceden belirlenmiş acil toplanma yeri olup olmadığını da bilmediklerine dikkat çeken Uğur Gülen, “Doğal afet esnasında yaşanan şok etkisi, kişilerin doğru toplanma yerlerine ulaşmasına engel olabiliyor. Aile bireylerinin depreme yakalanmadan önce toplanma yerlerini belirlemiş olması hayati önem taşımasına rağmen araştırma sonuçlarına göre, yüzde 65 gibi önemli bir oranda insanların olası bir depremde belirlemiş olduğu bir buluşma yeri bulunmuyor’’ dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.