Elazığ’da 24 Ocak Cuma akşamı meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem, tüm Türkiye’yi üzüntüye boğdu. Deprem nedeniyle birçok bina yıkıldı, bazı köyler tamamen yok oldu.
Kuzey ve Doğu Anadolu fay hattındaki tüm kentlerde kentsel dönüşümün insan odaklı bir şekilde, ivedilikle başlatılması gerektiğini söyleyen Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, “Güçlendirme ile çok daha kısa sürede, depreme karşı güçlü binalara kavuşabiliriz. Maalesef bütün binaları yıkıp yeniden yapmak için vaktimiz yok. Biz Degüder olarak üzerimize düşeni yapmaya, kentsel dönüşümde bilgi ve tecrübemizi paylaşmaya hazırız” dedi.
Elazığ’da yeni binaların da yıkıldığına dikkat çeken Türkkan, binanın yeni olmasının değil, afetlere dayanıklı şekilde inşa edilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Uzmanlar, yıllardır depremlerin olacağını, tarihinin bilinemeyeceğini söylüyor. Son olarak Elazığ’da yaşanan 6,8 büyüklüğündeki deprem felaketinde 39 kişi hayatını kaybetti, 1605 kişi de yaralandı.
Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, depremlerin tarihinin bilinemeyeceğini, ancak önlem alınabileceğini söyledi. Türkkan, “Kuzey ve Doğu Anadolu fay hattındaki tüm kentlerde kentsel dönüşüm insan odaklı bir şekilde, ivedilikle başlatılmalı. Uzmanlar, Kuzey Anadolu fay hattının İstanbul’a ulaştığını, burada büyük bir deprem beklediklerini söylüyor. İstanbul’daki depremin etkileri çok daha yıkıcı olacak. Uzmanlar, Doğu Anadolu fay hattında da başka büyük depremlerin olabileceğini ifade ediyorlar. Uzun yıllardır müdahale edilmeyen çarpık kentleşme, deprem değil rant odaklı yürütülen kentsel dönüşüm, bütüncül bir anlayışla ele alınmayan afet yönetimi, bunların hepsi bizi çok daha yıkıcı bir sona yaklaştırıyor. Güçlendirme ile çok daha kısa sürede, depreme karşı güçlü binalara kavuşabiliriz. Maalesef bütün binaları yıkıp yeniden yapmak için vaktimiz yok. Biz Degüder olarak üzerimize düşeni yapmaya, kentsel dönüşümde bilgi ve tecrübemizi paylaşmaya hazırız” dedi.
Yeni binalar da yıkıldı
Güçlü binalara sahip olmanın önemine değinen Türkkan, “Şu anda edindiğimiz bilgilere göre Elazığ merkez ve Sivrice’de 31 yıkık, 249 ağır, 56 orta hasarlı, 349 da az hasarlı bina tespit edildi. Elazığ’da 5, Malatya’da 25 bina yıkıldı. Bu binaların hiçbiri yıkılmayabilirdi. Uygun olanların güçlendirilmesi, olmayanların yıkılıp yeniden yapılması ile beklenenden daha kısa sürede güçlü binalara sahip olunabilirdi. Can kayıplarımızın telafisi yok. Daha fazlasının yaşanmaması için güçlü binalara sahip olmaktan başka seçeneğimiz yok. Burada şu gerçeği de net bir şekilde görüyoruz: Binanın yeni olması değil, afetlere dayanıklı şekilde inşa edilmesi önemli. Maalesef Elazığ’da deprem değil, binalar öldürdü” diye konuştu.
‘Bu binadan sağ çıkabilir miyim?’
Tüm vatandaşların kullandıkları binalarla yüzleşmesi ve gerçeği bilmesi gerektiğini söyleyen Türkkan, bunun için yetkin mühendislik büroları ve laboratuvarlarla, binanın testlerinin ve analizlerinin yapılarak risk analizlerinin hazırlanması gerektiğini ifade etti. Türkkan, şu uyarıda bulundu: ‘’Vatandaş şu soruyu sormalı: Bir deprem olsa, ben bu binadan çıkabilir miyim?’’
Yeni bina da güçlendirilmiş bina da can güvenliği sağlar
Riskli binayı tespit ederken öncelikle laboratuvar çalışması ve zemin etütleri yapıldığını dile getiren Türkkan, ‘‘Ardından sırasıyla statik analiz, maliyet analizi ve uygunluk analizini çıkarıyoruz. Son olarak yapılması gerekenleri tespit ediyoruz ve karar veriliyor. Riskli bina tespit edildikten sonra, sıra karar aşamasına geliyor. Yıkıp yeniden yapma veya güçlendirme kararının verilmesi gerekiyor. Yeniden yapımla gerçekleştirilen kentsel dönüşüm yaklaşık 18 ay, güçlendirme ile kentsel dönüşüm 6-8 ay kadardır. Güçlendirme yapılması düşünülen binanın maliyeti, yıkıp yapma maliyetinin yaklaşık 1/3’üne denk gelmektedir. Yeni yapılmış bina da, güçlendirilmiş bina da tasarım depreminde can güvenliğini sağlamak üzere, Kontrollü Hasar Performans Düzeyine göre projelendirilir’’ diye konuştu.
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER)
2019
yılının Ocak ayında kurulan DEGÜDER’in amacı, topraklarının
tamamına yakını deprem kuşağında bulunan ülkemizde, gereksinim
duyulan her türlü binada, ulaştırma yapılarında, endüstriyel
tesislerde, tescilli veya tescilsiz tarihi yapılarda, kıyı ve
liman yapılarında yapısal ve yapısal olmayan elemanların depreme
karşı güvenli ve dayanıklı hale getirilmesi için deprem
mühendisliği teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlamak ve bu
konu hakkındaki farkındalığı artırmak için çaba
harcamaktır.
DEGÜDER, 200’den fazla uzman teknik kadro,
5000’ün üzerinde kamu binasında güçlendirme uygulaması,
toplamda 5 milyon metrekareden fazla inşaat alanında güçlendirme,
8 milyon metrekare inşaat alanında deprem performans analizi,
100’ün üzerinde yapıda sismik izolatör ve sönümleyicilerle
güçlendirme proje uygulaması, 150’den fazla tarihi yapı
güçlendirme, yükseltme ya da düzeltme tecrübesine sahiptir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.