Otuz beş yıllık eczacı olan Ayşe Dündar, geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Kitap ekine verdiği röportajda hayallerinin peşinden giderek çıkarttığı ilk öykü kitabı “Gökbilimcinin Salyangozu”nda kendisi için önemli bir yere sahip yazarları aynı potada eriterek özgün dilini oluşturduğunu söyledi.
Otuz beş yıllık eczacı olan Ayşe Dündar’ın geçtiğimiz ay hayallerinin peşinden giderek çıkarttığı ilk öykü kitabı “Gökbilimcinin Salyangozu”nda hayranı olduğu yazarların görüşlerini aynı potada eritiyor. Daha ilk kitabıyla kendine özgü bir dil yaratan Ayşe Dündar, kendisi için büyük öneme sahip Marquez’i, Woolf’u, Dostoyevski’yi, Sait Faik’i ve daha nicelerini bir simyacı gibi potada eriterek kendi anlatım gücünü oluşturuyor.
Ölümsüzlüğe varmanın yolunun, sözcüklere benzeri olmayan anlamlar yüklemekten geçtiğini kanıtlayan Ayşe Dündar, on iki öyküden oluşan kitabında, ironik göndermelerle okuyucunun aklını başından alıyor. Adını içindeki öykülerden birinin kahramanından alan kitapta, yazara 2019 yılı “Fakir Baykurt Öykü Yarışması”nda birincilik getiren “Macar Çocuktan Mektup” öyküsü de yer alıyor. Tanıdığımız pek çok insanın yanında, sıradan insanların sıra dışı hayatlarını anlatan ve ilk olarak, eczanesinde insanlara yardım eden, onlara şifa verme duygusu içinde yaptığı işini çok seven Dündar, öykülerindeki güzel sözcüklerin de şifa verdiğini anlatıyor.
Kalemini kullanarak bir değirmenden tam on iki rüzgâr çıkarmayı başaran Ayşe Dündar, rüzgarların yaralarını sayfalarla saran bir gökyüzü hemşiresi gibi. Okuyucular ise bu kitapta gerçeküstü hikayeleri gerçekmiş gibi kabullenip, gerçeğin ise çılgınlıklar yapmasına göz yumacakları bir yolculuğa çıkıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.