ALBARAKA TÜRK ÇEVRESEL ETKİSİNİ EN AZA İNDİRİYOR

Albaraka Türk, sürdürülebilirlik alanında da sektörünün lider bankası olmaya devam ediyor. 8 binden fazla firmanın katıldığı Karbon Saydamlık Projesi 2019 raporunda Katılım Bankaları içerisinde bir ilke imza atan Albaraka Türk B skorunu aldı.

İklim krizi, karbon salınımı ve su problemleri olmak üzere evrensel birçok sorunun çözümüne ilişkin önemli adımlar atan Albaraka Türk, 8 binden fazla firmanın katıldığı CDP (Karbon Saydamlık Projesi) 2019 raporunda “B” skorunu aldı. Sürdürülebilir bir doğa ve enerji verimliliğine büyük önem veren Albaraka Türk 3 yıldır dahil olduğu proje kapsamında elde ettiği C skorunu, bu yıl bankacılık sektöründe en yüksek derecelerden biri olan “B” skoruna yükseltti.

”DOĞA DOSTU ALBARAKA TÜRK ÇEVRESEL ETKİSİNİ EN AZA İNDİRİYOR”

Albaraka Türk, gönüllü olarak yanıt verdiği CDP anketinin analiz ve değerlendirmeleri sonucunda 2017 ve 2018 yıllarında C derecesi elde ederken, Katılım bankaları içerisinde bir ilke imza atarak, sürdürülebilirlik performansı ve çevreye gösterdiği özen ile bu derecesini 2019 yılında B skoruna yükseltti. “Dünyanın En İyi Katılım Bankası Olmak” vizyonu ile sürdürülebilirlik yaklaşımını şekillendiren Albaraka Türk, tüm faaliyetlerini çevresel etki gözeterek yürütmeye ve notunu artırmaya devam edecek.

“Çevresel etkimizi daha da azaltacağız”

Bankacılık sektöründe en yüksek aşamalardan biri olan “B” skorunu almalarından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Çelik, “Tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik odaklı bir şekilde geliştirmeye devam ediyoruz. Bu çabalarımızın bir karşılığı olarak bu skoru aldığımıza inanıyorum. Albaraka Türk olarak karbon salınımını daha da azaltarak, çevresel etkimizi en aza indirmek için çalışmalarımızı var gücümüzle sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

Dünyanın en güçlü yeşil Sivil Toplum Kuruluşu olan ve kâr amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project-CDP) ise; halka açık şirketlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi nasıl kullandıklarını, faaliyetleriyle sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini ve bu alandaki risklerini nasıl yönettiklerini yatırımcılara raporlamaya aracılık ediyor.