Kış akşamı ailenizle birlikte evinizde otururken sokaktan gelen sesi işitiyorsunuz! “Bozaaaaaa…” Bu geleneksel lezzetin belki adını duydunuz ama hiç tatmadınız. Ya da tattınız ama nasıl yapıldığını bilmiyorsunuz. Belki de severek düzenli tüketiyorsunuz ancak besin değeri hakkında bilginiz yok! Kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sabri Ülker Vakfı, geçmişten günümüze vazgeçilmez içecek bozaya dair önemli bilgiler paylaşıyor.

Geçmişten Günümüze Boza

Boza, darı, mısır veya bulgurla hazırlanabilen geleneksel, fermente bir Türk içeceğidir. Bozada kullanılan ham maddenin darı bulgur veya mısır olması, tatlılık, ekşilik, kıvam ve aroma gibi özellikler bozanın üretildiği coğrafyaya göre değişebiliyor. Fermente bir içecek olan boza, mayalandıktan hemen sonra daha tatlı bir lezzete sahipken, bekleme ile ekşi bir lezzet kazanıyor. Geçmişte boza; pekmez, tarçın, karanfil, zencefil ve hindistan cevizi eklenerek içilirken, günümüzde çoğunlukla tarçın ve sarı leblebiyle tüketiliyor.

Sağlık ve Boza

Boza, kendine özgü tadını laktik asit bakterileri sayesinde fermente olmasından yani mayalanmasından alıyor. Fermentasyon, bozaya hem lezzet kazandırıyor hem de bağırsaklarda yararlı bakterilerin oluşumunu sağlıyor. Böylelikle, boza sindirim sistemi sağlığına destek oluyor. Enerji içeriği ve besin değeri yüksek olan boza yeterli ve dengeli beslenirken uygun miktarlarda tüketildiğinde B grubu vitaminler, posa ve protein alımına katkı sağlıyor, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemine destek oluyor. B vitaminlerinden zengin olan boza, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirirken emziren annelerde sıvı alımına da katkı sağlıyor ve süt üretimine yardımcı oluyor.
Bozayı evde de yapabilirsiniz

Bozayı ambalajlı olarak marketlerden satın alabileceğiniz gibi evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. İşte tarifi: Bulgur bir gece önceden ıslatılır. Ertesi gün bulgur ve pirinç iyice pişirilir. Sonrasında mikserle çırpılıp ince süzgeçten geçirilir. İçine şeker ilave edilir ve şeker eriyinceye dek karıştırılarak yeniden ısıtılır, devamında karıştırılarak soğumaya bırakılır. Biraz soğuduktan sonra içine evinizdeki bozadan veya ılık suyla ezilmiş maya katılır ve karıştırılır. Bu karışım, ağzı kapalı olarak, oda sıcaklığında ara ara karıştırılarak 2-3 gün bekletilir. İçinde göz göz kabarcıklar görülürse boza elde etmişsinizdir demektir. Boza buzdolabında saklanır ve soğuk servis edilir. İsteğe bağlı olarak üzerine sarı leblebi ve tarçınla da tüketebilirsiniz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın