Eylül ayı ihracat rakamlarını değerlendiren TİM Sektörler Konseyi Üyesi Rüstem Çetinkaya, geçtiğimiz ay 15 milyar 220 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatın bir önceki aya göre yüzde 15.7 artış gösterdiğini, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre ise rakamın neredeyse aynı olduğunu kaydetti. Miktar bazında 2018 Eylül ayına göre yüzde 20 artış yaşanmasına karşın toplam tutarın aynı kalmasının en önemli nedeninin geçen seneki kur seviyeleri olduğunu ifade eden Çetinkaya, şöyle konuştu:

“Eylül ayında ihracatın rakamsal olarak bir önceki yıla artış göstermesi beklenmiyordu. Burada elbette global ürün fiyatlarındaki düşüş kadar döviz kurlarındaki geri çekilme de etkili. Eylül 2018’e göre bakıldığında bu eylülde ortalama dolar kuru yüzde 9.9 Euro kuru ise yüzde 14.9 düşüş gösterdi. Miktar bazında yaşanan artış da bu sebeple değer artışına yansımadı. Ayrıca euro/dolar paritesindeki geri çekilme de dış ticaret dengesini bozuyor. Üretim maliyetlerimizi TL ve dolar ağırlıklı kalemler oluştururken ihracatın büyük kısmı euro üzerinden fiyatlama ile Avrupa’ya yapılıyor. Bu da bizi negatif etkiliyor.”

KUR ENGELİ KALKINCA YENİ REKORLAR GELECEK

Eylül ayındaki yatay seyrin önümüzdeki aydan itibaren tekrar yukarı dönmesini beklediklerini söyleyen Çetinkaya, şöyle devam etti:

“2018 yılının son 3 ayında ortalama dolar kuru 5.50, Euro kuru ise 6.28 seviyesindeydi. Yani Eylül ayında miktar bazlı artışın değerlere yansımamasındaki kur engeli önümüzdeki aylarda olmayacak. Dolayısıyla biz miktar bazlı ihracat rakamlarımızı koruyabilirsek kurun desteğiyle birlikte önümüzdeki aylarda aylık rekor ihracat rakamları görebiliriz.”

Dış konjonktüre bakıldığında ABD-Çin arasındaki ticaret müzakerelerinden iyi haberler geldiği gibi ABD-Türkiye ilişkilerinde de olumlu adımlar atıldığını ifade eden Çetinkaya, “Çelik ve alüminyum özelinde uygulanan vergilerin eski haline getirilmesi ve ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılması halinde dış ticaret hacmimizde ciddi artışlar görebiliriz.” diye konuştu.

“ENFLASYON ÖNÜMÜZDEKİ AY YÜZDE 9’UN ALTINA İNER”

Eylül ayı enflasyon rakamlarını da değerlendiren Çetinkaya, önümüzdeki ay baz etkisi dolayısıyla tüketici enflasyonunda 9’un altındaki seviyelerin görüleceğini kaydetti.  Çetinkaya, “Ancak yılın son iki ayında baz etkisi terse çalışmaya başlayacak ve yıl sonunda yeniden çift hanelerde olacağız. Yeni Ekonomi Programı’nda da belirtilen yüzde 12 hedefine yakın bir seviyede yılı tamamlamış olmayı bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Üretici fiyatlarına bakıldığında küresel büyüme endişelerinin birçok emtianın fiyatını düşürdüğünü ve Türk Lirası’nın son 12 aydaki değer kazancının üretici fiyatlarının yükselmesine engel olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Bu da üreticiden tüketiciye olan fiyat geçişkenliğini ortadan kaldırmış oldu. Bu trendin önümüzdeki süreçte de devam etmesi muhtemel. Yani maliyet bazlı bir enflasyon görmeyi önümüzdeki süreçte beklemiyoruz.” dedi.

Son dönemde faizlerde yaşanan düşüşe dikkat çeken ve Türkiye’yi enflasyonla ilgili asıl ilgilendiren konunun bu olduğunu vurgulayan Çetinkaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“2,5 ve 10 yıllık devlet tahvillerinin faizleri yüzde 14’ün altına geriledi. Merkez Bankası faizleri bir önceki toplantıda yüzde 16,50 seviyesine çekmişti. Beklentilerden iyi gelen enflasyon verisiyle birlikte bu ay yapılacak toplantıda bir indirim daha gelmesini bekliyoruz. Bu da şimdiden devlet tahvilleri üzerinde fiyatlanmaya başlandı. Yakında bankaların kredi faizlerinde de indirimler görmeyi bekliyoruz. Özel sektörün krediye erişimi kolaylaştığında hem yatırım iştahı geri gelecek hem de üretim ile büyüme desteklenecek.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın