İstanbul’da kurulan Türkiye’nin yerli ve milli mikro-mobilite startup’ı Martı, bir yıldan kısa sürede İstanbulluların favori araçlarından birisi haline geldi.

Martı’nın kurucusu Alper Öktem, düzenledikleri basın toplantısında startup’larının hikayesini, işleyişini ve gelecek planlarını anlattı. Martı’yı 2018’de kurduklarını belirten Öktem, “Elektronik scooter’la ABD’de bir iş seyahatinde karşılaştım. Kısa mesafeleri hızla ve kolayca katedebilmek için son derece etkili bir çözüm olduğunu görünce mikro-mobilite kavramını Türkiye’ye kazandırmaya karar verdik. Martı fikri de böylece doğdu” dedi.


İstanbul’da kurulan Türkiye’nin yerli ve milli mikro-mobilite startup’ı Martı, bir yıldan kısa sürede İstanbulluların favori araçlarından birisi haline geldi.

Öktem, önce test amaçlı Anadolu yakasında faaliyete geçen Martı’ların gelen talep üzerine Avrupa yakasında da hizmete girdiğini kaydetti. Öktem, “Öncelikli hedefimiz Martı’yı İstanbul’da daha yaygın hale getirmek. Ardından da Bulgaristan, Macaristan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere yayılmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Yerli ve milli üretim

Öktem, Martı’nın Türkiye’nin yerli ve milli mikro-mobilite startup’ı olduğunun altını çizdi. Öktem, “Şunu gururla söylemeliyim ki, biz bu ülke topraklarından doğan bir startup’ız. Martı’larımızın elektronik aksamı Türkiye’de üretiliyor, üzerinde kullandığımız yazılım tamamen Türk mühendisler tarafından hazırlandı. Elektrikli scooter denince insanların aklına Martı geliyor. Bundan büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Martı’nın kurucusu Alper Öktem, düzenledikleri basın toplantısında startup’larının hikayesini, işleyişini ve gelecek planlarını anlattı.

Hem eğlenceli hem çevreci

Martı’nın çevre dostu bir alternatif olduğunu da vurgulayan Öktem, dünyada değişen tüketici alışkanlıklarıyla çevre ve iklim dostu çözümlerin daha çok tercih edilir hale geldiğini kaydetti. Öktem, paylaşım ekonomisinden doğan Martı’nın hem ihtiyaca cevap verdiğini hem de çevreci yönüyle çağın hassasiyetlerini dikkate aldığını belirtti.

Bir kahve fiyatına yolculuk

Öktem, Martı’nın ücretlendirme sistemini oluştururken, ilk olarak yurtdışındaki örnekleri incelediklerini belirtti. Öktem, “Fransa, Portekiz, ABD gibi ülkelerin büyük şehirlerinde elektrikli scooter kiraladığınızda, 10 dakikalık bir yolculuk için ödediğiniz bedel bir bardak kahve fiyatına denk geliyor. Biz de Martı’yı bu denklem üzerinden fiyatlandırdık. Martı’yla 10 dakikalık bir yolculuğun bedeli 10.5 TL. 10 dakikada yarım saatlik yürünecek mesafeyi katetmek mümkün” dedi.

Nasıl çalışıyor?

Martı, cep telefonuna yüklenen bir apkilasyon üzerinden çalışıyor. Kullanıcı, aplikasyon üzerinden bulunduğu bölgede boşta olan Martı’ları görebiliyor. Seçtiği Martı’nın üzerindeki Qr kodunu okutarak aracın kilidini açıyor. Yolculuk bitiminde de yine Qr kodu cep telefonuna okutuluyor ve araç üzerindeki kilitle bir yere bağlanıyor.


Alper Öktem, “Şunu gururla söylemeliyim ki, biz bu ülke topraklarından doğan bir startup’ız. Martı’larımızın elektronik aksamı Türkiye’de üretiliyor, üzerinde kullandığımız yazılım tamamen Türk mühendisler tarafından hazırlandı. Elektrikli scooter denince insanların aklına Martı geliyor. Bundan büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz”

Öktem, güvenlikle alakalı çok soru aldıklarını vurgularken, “Scooter yolculukları istatistiksel olarak, otomobil, motorsiklet, bisiklet ve uçak yolculuklarından daha güvenli. İstanbul’da kaldırımlarda yaya trafiğine engel olmamak amacıyla yurt dışındaki modellerin aksine Martılarımızı kilitle bir noktaya sabitliyoruz. Bu kilit sistemi güvenlikten ziyade, kamu düzeni için önemli bir konu. Ayrıca hızımızı da elektronik olarak 18 kilometre ile sınırladık” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın