Hızla, farkında olmadan ve otomatik şekilde yaptığımız bu anlık davranışlarla yediğimiz yemeği ve porsiyonu ; zihinsel akışımız başka noktalardayken, yemeğe fokuslanmadan, başka şeyler düşünerek hızlı bir şekilde tüketiyoruz. Tüm bu eşleşmiş davranışların sonucunda ise herkesin ortak problem olan ‘fazla kilolar’ meydana çıkıyor.

Sağlıklı beslenme literatüründe yepyeni bir akım doğuyor

Gittikçe hızlanan günlük yaşam, anı yaşamaya fokuslandıkça anda kalmakta zorlanan bireylerin bozulan yeme alışkanlıkları ile ilgili Dünya yepyeni bir akımı tartışıyor “SEZGİSEL YEMEK”

Tüm dünyada trend olan “Sezgisel Yemek” akımıyla fazla kiloların ve bilinçsiz tüketimin önüne geçmek artık mümkün. Plastik Cerrahi ve Estetik Tıp Merkezi Esteticium Uzman Diyetisyeni Seba Sarıtepe Türkiye’de ‘Sezgisel Yemek’ disiplinini kişilere uyguluyor. Sarıtepe; ‘Sezgisel yemek ile her birey birer ‘Sezgisel Yiyici’ ye dönüşüyor. Aslında her birey bebeklik döneminde birer sezgisel yiyici olarak yiyecek tüketimini sağlıyor. Bebeklerin acıktıklarında ağlaması ya da yemekleri fazla yememesi gibi özellikleri de sezgisel olarak hareket ettiğini gösteriyor. Zamanla kalıplara sığdırılan bu durum bozuluyor. Örneğin; “Öğlen yemeği saat on iki ile bir arasında yeniliyor” kalıbına kendimizi sokarak, acıkmasak bile yemek yiyebiliyoruz, o kalıba uyum sağlayarak ona göre hareket ediyoruz. Oysa ki sezgisel dürtülerimizi kullanarak, acıktığımız zaman yemek yemeği tekrar öğrenmeliyiz. Bozduğumuz sezgiler yüzünden kişi yemek yediğinde, doyduğunu ya da acıktığını da anlamıyor. Kişinin kendisini dinlemesi gerekiyor. Yemeği yerken o ana beynimizi odaklamalıyız. Yediğimiz yemeğin farkına vararak kokusunu, dokusunu anlayarak tüketmemiz gerekiyor. Sezgisel beslenmede tam bu noktada devreye giriyor’ dedi.

Sezgisel Beslenmeyi öğreten ‘Üzüm Egzersizi’

Tüm dünyada yeni bir akım haline gelen ‘Sezgisel Beslenme’ bireylerin yiyecekleri farkında vararak tüketmesini sağlıyor. Bu sayede kilo kontrolünü de eline alan bireyler, birer sezgisel yiyiciye dönüşüyor. Sezgisel beslenmeyi öğreten Üzüm Egzersizini bireylere uygulayan Plastik Cerrahi ve Estetik Tıp Merkezi Esteticium Uzman Diyetisyeni Seba Sarıtepe ; ‘Sezgisel beslenmeyi sağlayan ‘Üzüm Egzersizi’ aynı zamanda anda kalmayı ve bunu fark ettirmeyi de sağlayan bir egzersiz. Bu egzersiz basit adımlarla yapılıyor. Öncelikle kişi konunun uzmanıyla birlikte bir üzümü ağzında uzun dakikalarca tutup yedikten sonra, aynı şekilde başka bir üzümü çok hızlı şekilde yiyor. Bu egzersiz birçok kez tekrarlanıyor. Yavaş şekilde yenildiğinde kişi farkına vararak; ‘Aradaki fark nedir, görüntüsü nedir, üzerinde ki dokusu nasıl, rengi nasıl’ diyerek sorgulamaya başlayıp, üzümü inceleyerek tüketiyor. Burada ki amaç ise meditasyon prensibindeki gibi, bir yiyeceğin farkına vararak tüketilmesinin ve bilinçli beslenmenin sağlanmasıdır. Özellikle yoğun iş hayatında ki kişiler, hızlı yemek yeme alışkanlığını bu egzersizler ile değiştirebilir. Üzüm egzersizi ile kişiye verilmek istenen farkındalık mesajı, davranışlarımızı alışkanlık haline getirmemizi sağlıyor. Bu egzersiz ne kadar çok yapılırsa, kişinin davranış alışkanlıklarında o kadar fark yaratıyor. Plastik Cerrahi ve Estetik Tıp Merkezi Esteticium’da biz kişiye özel analizler yaparak Üzüm egzersizi gibi farklı egzersizlerle kişisel bir yol haritası çıkarıyoruz. Gelişen dünya düzeni ve hızlanan yaşamda farklı beslenme alışkanlıkları ile tek tip sağlıklı beslenme yolu olmadığını düşünüyoruz. Her bireyin sağlıklı beslenme düzenini yaşına, çalışma koşullarına göre özel dizayn ediyoruz.

Zihnimizde yarattığımız Besin Polisi’ni susturmanın yolu “Sezgisel Beslenme”

Sezgisel beslenmenin hayatını diyet ve kalori hesabı yaparak geçirenler için öneminden bahseden  Plastik Cerrahi ve Estetik Tıp Merkezi Esteticium Uzman Diyetisyeni Seba Sarıtepe;  ‘Çok fazla diyet yapmış ve çok fazla kilo alıp veren kişilerde sezgisel beslenme çok zayıftır. Kilo problemi olan ve diyet yapan kişiler yedikleri yemeklerde genellikle kalori hesabı yaparak hareket ediyor. Kendi zihinlerinde fazla kalorili yemek yiyenlerin iç seslerinde ki “Besin Polisi” harekete geçiyor.Kişi kendisini suçlamaya başlıyor. Sezgisel beslenmede ise koşulsuzca yemek yemeğe izin veriliyor. Yasaklar genel olarak insanları yemek yemeğe yönlendiriyor. Burada ki amaç ise kişinin yemeğin tadına varması, hissetmesi ve yediği miktarın kendisine yetip yetmeyeceğinin farkında varmasını sağlayarak her insanın sezgisel beslenerek birer sezgisel yiyici olmasıdır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın