Habercilerin gözünde hastaneler genellikle şikayetlere konu olur. Ancak bu kez öyle olmadı. Teyzesinin rahatsızlığı nedeniyle Şubat ayından bu yana hastanede refakatçilik yapan gazeteci Gönül Yıldırım, hastanede yaşananların tanığı olarak, izlenimlerini kaleme aldı. Gözlemlerinin odağına “fedakarlık” ve “ilgi” alan Yıldırım, “Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin efsane doktorlarının gecelerini gündüzlerine katarak gösterdikleri fedakarlıklar, tüm takdirlerin üzerindedir” diye belirtti. Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ve Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Üyesi Gönül Yıldırım’ın açık mektup şeklinde kaleme aldığı değerlendirmesi şöyle:
“Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin efsane doktorlarına teşekkür ederim
İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin efsane doktorlarının, gecelerini gündüzlerine katarak gösterdikleri fedakarlıklar, tüm takdirlerin üzerindedir. Doktorluk, aslında bir meslekten ötedir, hayatlarının en zor anlarını yaşayan hasta insanları, sağlığına kavuşturmaya adanmış kutsal bir görev.
Şubat 2019 tarihinden itibaren, ciddi hastalıklar geçirmekte olan ve Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında uzun dönem tedavi gören teyzem H.A. için, her gün hastaneye gidiyoruz. Bu dönem içinde doktorlarımızın ne kadar çalışkan olduklarını, işlerini fedakarlıkla yaptıklarını ve hasta yakınları olan bizlere şefkatle yaklaştıklarını yakından yaşıyoruz. İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Aytekin Kaymakcı hocamıza hastalarıyla yakından ilgilendiği ve hastalarını sağlığa kavuşturmak için gösterdiği fedakarlık ve tüm hastane ekibiyle birlikte yaptıkları özverili çalışmaları için en derin şükranlarımızı ve saygılarımızı iletiyorum.
Teyzem, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne Mart ayında yattı. 22 Nisan tarihinde kalp krizi geçirdikten sonra, hastanemizin yoğun bakımında 3 hafta yatarken, doktorumuz Songül Hoca ve tüm yoğun bakım ekibi teyzemi iyileştirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Teyzem, sonrasında İç Hastalıkları doktorumuz Prof. Dr. Refik Demirtunç ve ekibinin hastası oldu. Refik Hocamız ve ekibi de teyzemle çok ilgilendiler, hocamızın hakkını asla ödeyemeyeceğiz. Teyzem, hastanede yatarken 15 Haziran tarihinde yeniden sorunlar yaşadı ve hastanemizin yoğun bakımında yeniden 2 hafta tedavi görürken, yoğun bakım doktorumuz Emrah Şenol hocamız ve tüm yoğun bakım ekibi ellerinden geleni yaptılar. Nefroloji doktorumuz Bülent Demirelli başta olmak üzere, hastanemizin kalp, göğüs gibi tüm branşlardaki doktorlarımız büyük fedakarlık ile teyzemi ve tüm hastalarını iyileştirmek için çok çalışıyorlar. Teyzem, dün itibariyle, yoğun bakımdan çıkarak, doktorumuz Prof. Dr. Refik Demirtunç hocamızın servisine yeniden geçti. Refik hocamız gibi bir doktor, dünyada bulunmaz. Allah, Refik hocamızdan razı olsun.
Çocuklarını doktorluk mesleğine yetiştiren tüm anne ve babalara çok minnettarız. İyi ki doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız var. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.’
Gönül Yıldırım”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.