2018 yılında 3.4 milyon ton un ihracatıyla 1 milyar 100 milyon Dolar gelir sağlayarak, 6 yıldır Türkiye’nin dünyanın un ihracat şampiyonu olmasında büyük katkı sağlayan TUSAF, her yıl olduğu gibi bu yıl da “TUSAF Uluslararası Kongre ve Sergisi”ni düzenliyor. Antalya Belek Sueno Deluxe Otel’de 26 Nisan Cuma günü başlayan ve 28 Nisan Pazar gününe kadar devam edecek kongrenin bu yılki konusu, “Global Ticaret Buğday ve Lisanslı Depoculuk”. Un sektörüyle alakalı dünyada düzenlenen ilk 10 kongrenin içerisinde yer alan, yerli ve yabancı yaklaşık 1000 delegenin ağırlandığı kongrenin açılışı, Ukrayna Tarım Bakanı, milletvekilleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyelerinin katılımıyla yapıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “Federasyonumuz 16 yıldır çalışmaktadır. 68 ilinde faaliyet gösteren 535 aktif un sanayicisinin, 25 milyar TL’lik gayrısafi hasıla üretiyor. Tarım, orman ve balıkçılık sektörünün 2018 yılında toplam hasılasının 213 milyar TL olduğunu düşünürsek, sektörümüzün büyüklüğü daha iyi anlaşılmaktadır. Bununla beraber, Türkiye’nin 2014-2018 dönemindeki 5 yılda gerçekleştirdiği 74 milyar dolarlık bitkisel ürünler ihracatının tam 5 milyar dolarını da un sanayicileri gerçekleştirmiştir. Ülkemiz, dünya un ihracatının yüzde 30’unu tek başına gerçekleştirerek 6 yıldır açık ara dünyanın un ihracat şampiyonudur” dedi.

İhracat rejiminde değişiklik yapılmalı

Konuşmasında 28 Ağustos’ta eşdeğer eşya kullanımının kaldırılmasının ve 5 Eylül’de de dahilde işleme rejimi dışında ihracatın geçici olarak durdurulması kararının ihracata olumsuz etkilerine değinen Ulusoy, “DIR dışında ihracatın geçici olarak kaldırılması sonucunda ihracatta yerli buğday kullanımına tamamen son verilerek, sadece ithal edilen buğday ile ihracat için üretim yapılmaya başlandı. Türkiye’nin son 14 yıldır en büyük un pazarı olan, 2018’de ihracatımızın yarısını gerçekleştirdiğimiz Irak pazarındaki en önemli rekabet avantajımız, Güneydoğu Anadolu bölgesinde üretilen buğdayın arz fazlasının, mamul un haline getirilerek Irak’a satılmasıydı. İhracat rejiminde yaşanan değişim ile bu avantaj ortadan kalkmış oldu. Umut ediyoruz ki yeni sezonumuzda, yurtiçi piyasalarda oluşan buğday ve undaki fiyat istikrarı kalıcı olur. Böylelikle geçici olarak getirilen eşdeğer eşya sınırlaması kaldırılır. Bizim talebimiz, ihracat kadar ithalat yapılması, asla yurtiçi buğday arzını azaltmak değil.  Ancak gümrük kanununda yapılacak bir değişiklikle ithal edilen buğdayın gereksiz yere iç bölgelere, iç bölgelerde üretilen arz fazlası buğdayın da gereksiz yere limanlara nakledilmesinin önüne geçilsin. Hammaddenin eşdeğer eşya olarak değerlendirilmesine müsaade edilsin. Bu konuda Ticaret ve Tarım Bakanlıklarımızın desteğini rica ediyoruz” dedi.

Buğdayda 20 milyonluk rekolte beklentisi

Son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de buğday ekim alanlarında azalma görünüyor. “Türkiye’de 2000 yılında 9,4 milyon hektar olan buğday ekim alanı, yüzde 23 azalarak 2018 yılında 7,3 milyon hektara gerilemiştir. 2019 yılında da bu alanın yüzde 5 daha azalması bekleniyor. Ancak orta vadede, ekim alanlarındaki azalışı sonlandırmak zorundayız.” diyen Ulusoy, yine de yağışların iyi gitmesi nedeniyle geçen seneki gibi buğdayda 20 milyon tonluk bir rekolte beklediklerini sözlerine ekledi. “Hububat barajı” olarak tabir edilen lisanslı depoculukta sistemin giderek daha işler hale geldiğini de söyleyen Ulusoy, “2015 yılında 154 milyon TL olan ürün senedi işlem hacmi, 2018 yılında 2,7 milyar TL’ye yükseldi. Şu anda 64 lisanslı hububat deposunun toplam kapasitesi 3,4 milyon tona ulaştı. Mevcutlarla beraber 144 şirketin toplam 12 milyon tonluk lisans ön başvurusu mevcut” açıklamalarında bulundu.

Ekmeğin maliyetinde unun payı yüzde 30

Sıkça gündeme gelen ekmek zamlarıyla ilgili konuya da konuşmasında yer veren TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “Ekim 2018’de açıklanan enflasyonla topyekün mücadele programına, en somut desteği çuvalı 85 TL’den un kampanyası ile federasyonumuz verdi. Halkımızın en temel gıdası olan ekmeğin fiyatının muhafaza edilebilmesi için ekmeğin maliyetinde yüzde 30 payı olan un sektörü elinden geleni yaptı. Kamuoyunda oluşturulamaya çalışılan algının aksine unda yaşanan enflasyon, TÜİK verilerine göre, TÜFE değerlerinin çok altındadır. 2016 Ocak ayından 2019 Şubat sonuna kadar toplam TÜFE artışı yüzde 49 iken, unda gerçekleşen artış sadece yüzde 22’dir. Aynı dönemde ekmekte yaşanan fiyat artışı ise TÜİK enflasyon verilerine göre yüzde 38’dir” dedi.  Geçtiğimiz ay itibariyle Türkiye’nin, dünya buğday üretiminin yüzde 30’unu ve 12 milyon ton dünya un ihracatının yüzde 55’ini gerçekleştiren 32 ülkeden oluşan Avrasya bölgesini yönetmeye başladığını da ifade eden Ulusoy, IAOM (Uluslararası Operasyonel Değirmenciler Birliği) Avrasya Çalıştay’ının ilkini de kongre öncesinde 23-25 Nisan tarihlerinde “Değirmenci Profesyonelleri Buluşuyor” temasıyla gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi. Türkiye’nin artık IAOM Avrasya Yönetim Konsey Başkanı olduğunu da sözlerine ekleyen Ulusoy, “Buğday, un ve teknolojileri konusunda böylesine önemli bir bölgede, eğitim faaliyetlerinin ve sektörel birlikteliklerin yoğunlaşmasının hem ülkemiz hem de bölge ülkeleri açısından kazan-kazan olarak sonuçlanacağından hiç kuşkumuz yoktur. Bazen Türkiye’de bazen de Avrasya bölgesi ülkelerinde IAOM-Avrasya markasıyla konferans, eğitim faaliyetleri ve sergilerimiz devam edecektir” dedi. IAOM Avrasya Yönetim Konsey ve TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy’un konuşmasından sonra söz alan Uluslararası Operasyonel Değirmenciler Birliği Başkanı Jeff Hole ise Eren Günhan Ulusoy’un Avrasya Yönetim Konsey Başkanlığı’nı tebrik etti. Kansas Devlet Üniversitesi Tahıl Bilimi ve Endüstrisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gordon Smith ve TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz’un konuşmalarından sonra panellerle devam eden kongre, 28 Nisan Pazar gününe kadar devam edecek.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın