A.B.D. Alüminyum Birliği, Avrupa Alüminyum Birliği, Kanada, Meksika, Brezilya ve Japonya alüminyum birlikleri ortak bir bildiriye imza atarak sübvansiyonlara karşı önlem istedi.

OECD’nin yayınladığı raporda, çeşitli ülkelerden 17 alüminyum üreticisi şirkete verilen sübvansiyonlar incelendi ve son dört yıl içinde verilen desteklerin 70  milyar Doları bulduğu ve bunun %85’inin 5 Çinli şirkete doğrudan ve dolaylı devlet desteği şeklinde sağlandığı tespit edildi. Diğer Çin’li şirketlere verilen sübvansiyonlarla bu 63 milyar Dolar’a ulaşıyor. OECD raporu ile ortaya çıkan bu dev sübvansiyon ve neticesinde fazla kapasite, tüm dünyanın alüminyum pazarını doğrudan ve olumsuz etkilemekte. Çin alüminyum şirketlerinin aldıkları büyük devlet destekleri, ortaya çıkan fazla kapasite ve dampingli fiyatlar dünya alüminyum sektörünün ciddi bir sorunu haline geldi.

Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ve Japonya’nın Alüminyum Sektör Birlikleri bu yıkıcı tablonun düzeltilmesi için ihracatçı ve ithalatçı durumdaki ülkelerin doğrudan önlem almasını talep ediyor.

Uluslararası Alüminyum Birliklerinin Ortak Açıklaması

A.B.D. Alüminyum Birliği, Avrupa Alüminyum Birliği, Kanada, Meksika, Brezilya ve Japonya Alüminyum birlikleri, 70 milyar dolarlık sübvansiyonlara karşı önlem talep etti. Bu sübvansiyonların %90’ı Çinli üreticilere Çin devletinin verdiği doğrudan ve dolaylı desteklerden oluşuyor. Birlikler şu açıklamayı yaptı: “Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD), 2019 yılının Ocak ayında dönüm noktası olarak adlandırılabilecek “Uluslararası Pazarlardaki Çarpıklıkların Ölçümü: Alüminyum Değer Zinciri” başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapor, piyasa dışı güçlerin alüminyum üretim kapasitelerindeki artışlara nasıl neden olduklarını, değer zincirindeki olumsuz etkileriyle birlikte vurguluyor. Ayrıca ekonomik önem ve coğrafi dağılımları nedeni ile seçilen 17 uluslararası şirketin aldığı devlet desteğinin büyüklüğünü temkinli bir yaklaşımla tahmin ediyor. Bu şirketlerin 2013-2017 döneminde doğrudan ve dolaylı olarak 70 milyar dolara varan devlet desteklerinden yararlandığını gösteren raporun bir diğer dikkat çekici noktası ise bu sübvansiyonların yüzde 85’inin sadece beş firmaya gitmiş olması. 

Rapor, sübvansiyonların yol açtığı sorunların giderilmesi için DTÖ’nün ticaret kurallarının yapısında iyileştirmeler öneriyor. Bunun yanı sıra tüm değer zinciri boyunca devlet desteğinin etkisini değerlendirme ve bazı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) hem destek veren hem de destek alan olmaları nedeniyle devlet aktörlerinin etkilerini daha iyi hesaba katma ihtiyacını da ortaya koyuyor. 

Birkaç yıldır bu durumla ilgili ciddi endişelerini dile getiren birlik liderleri olarak, OECD tarafından üstlenilen ve alüminyum üreticileri açısından uzun vadeli sorunlar yaratan yıkımın temel nedenlerine ilişkin gerçeğe dayalı kanıtlar ortaya koyan bu çalışmayı takdir ediyoruz; bu tür çalışmalar bahsi geçen çarpıklıkların ele alınması için ikna edici bir destek anlamına geliyor.

Sektörümüzün maruz kaldığı zararın kapsamını ve süresini göz önüne alarak, hem çarpıklık yaratan devlet destekleri hem de kapasite fazlalığına karşı üst akım ve alt akım alüminyum sektörlerine ilişkin hızlı, hedefe odaklanmış ve kararlı eylemlerin hayata geçirilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Tüm üyelerimiz adına, sahip olduğumuz bilgi, deneyim ve sorumlulukla, alüminyum değer zincirindeki üreticilerin hakkaniyetli ve şeffaf koşullar altında rekabet edebilmesi için daha iyi dış ticaret kurallarını ortaya çıkarma ve normal pazar işleyişini yeniden tesis etmeye yönelik olarak hükümetlere ve uluslararası kuruluşlara destek vermeye hazırız.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın