Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ataman da 2030’a kadar işsizlere iş bulmak için 344 milyon yeni iş yaratmak gerektiğine dikkat çekerek, dünyada 300 milyon kişinin yoksulluk sınırına yakın çalıştığını belirtti.
Altınbaş Üniversitesi’nin düzenlediği “Çarşamba Buluşmaları-Ekonomi Söyleşileri”nde emek ve ekonomi ilişkisi masaya yatırıldı. Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ataman moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıya Altınbaş Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç katıldılar.
Vakıf liseleri ve bilime dönük eğitim
Toplantıda konuşan Altınbaş Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye’de 4 milyon işsiz bulunduğunu belirterek, geniş işsizliğin yüzde 17.8’e ulaştığını, sistemin yeterli sayıda iş yaratamadığını ifade etti. Dr. Mahfi Eğilmez, bunun nedeninin Türkiye’nin yeteri oranda sanayileşememesi yanında inşaat ve hizmet sektörleri lokomotifliğinde büyümesi olduğunu anlattı. Türkiye’nin nitelikli işgücü ve özellikle ara elemana çok ihtiyaç duyduğunu belirten Dr. Mahfi Eğilmez, bunun için “Vakıf liseleri” modelini önerdi. 1960’ların başında kişi başı geliri Türkiye’nin gerisinde bulunan Güney Kore’nin 60-65 yılda eğitim sayesinde çok hızlı gelişerek 30 bin dolarlık kişi başı gelire ulaştığını ifade eden Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye’nin de bilime dönük eğitime geçmesi gerektiğini söyledi.
“344 Milyon yeni iş yaratılmalı”
Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ataman da konuşmasında, çalışma hayatını etkileyen yeni güçlerle karşı karşıya olduğumuzu belirterek, eski işlerin öldüğüne yeni işlerin yükseldiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Berrin Ataman, dünya genelinde 2030’a kadar işsizlere iş bulmak için 344 milyon yeni iş yaratmak gerektiğini belirterek, 300 milyon kişinin de yoksulluk sınırına yakın çalıştığını ve 2 milyar kişinin de enformel sektörlerde yer aldığını vurguladı. Reel ücretlerin dünya genelinde düştüğünü belirten Prof. Dr. Ataman, en zengin yüzde 1’in dünya gelirinden yüzde 27 pay aldığına, bunun büyük bir adaletsizliğe neden olduğuna dikkat çekti. Ne eğitim gören ne de bir işte çalışan gençlerin oranının Türkiye’de yüzde 24 olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Berrin Ataman, bunlar içinde kadınların ağırlık oluşturduğunu vurguladı. ILO’ya (Uluslararası Çalışma Örgütü) göre kadınların erkeklerden yüzde 20 daha az kazandığını belirten Prof. Dr. Ataman, bunun en önemli sosyal adalet sorunu olarak kabul edildiğini belirtti. Prof. Dr. Berrin Ataman, yüksek katma değer süreçlerine geçmeyen ekonomilerin ilerlemesi ve rekabette ayakta kalmasının artık mümkün görülmediğini de ifade etti.
“Kayıt dışı iş gücünün %32’lere düşmesi başarı”
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç ise Türkiye iş gücü piyasasının çok kırılgan olduğunu ve makro gelişmelerden çok çabuk etkilendiğini belirtti. Türkiye’nin gelişme sürecini çok hızlı tamamlamaya çalıştığını, bunun işgücü piyasasında kırılganlığa yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Kılıç, Türkiye’nin Batı ülkelerinden bir başka farklılığının, tarımdan sanayi aşamasını yaşamadan direkt hizmetler sektörüne geçmesi olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Cem Kılıç, Türkiye’de kayıt dışı iş gücü piyasasının yüzde 47’lerden yüzde 32-33’lere gerilediğini belirterek, bunun bir başarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kadınlar, gençler ve diğer dezavantajlı grupların iş gücüne katılımı konusunda sorunlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Cem Kılıç, “Türkiye’de evdeki genç kadınların sayısı 6.5 milyon. Bunlar ne eğitimde ne de iş dünyasında çalışıyor. Bu, büyük bir işgücü kaybı” diye konuştu. Ücretler açısından da büyük farklılıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cem Kılıç, imalat sanayinde kadınların erkeklerin yüzde 60’ı oranında kazandığını belirtti. Ücretsiz aile işçisi kategorisinin de Türkiye’ye özgü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cem Kılıç, bunların istihdam edilmiş gibi gösterildiğini, oysa bu grubun sosyal güvenlik kapsamında olmadığını, bu nedenle işsiz olarak değerlendirilebileceklerini belirtti.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.