Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG’nin gerçekleştirdiği ‘Ben, hayatım, cüzdanım’ araştırması, günümüzde tüketicilerin emekliliğe bakış açılarına ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Birleşik Krallık, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Brezilya, Kanada, Çin ve Fransa’da toplam 25 bin tüketiciyle yapılan anket sonuçlarına dayanan araştırmaya göre, nüfusun giderek yaşlandığı, ortalama yaşam süresinin arttığı günümüzde emekli olmamak, emekliliğin yeni şekli haline geldi.
Ankete katılan tüketicilerin ortalama yüzde 27’si, emeklilikleri sorulduğunda yüksek oranda endişeli bir tutum sergiledi. Araştırma, bu tutumun farklı gelir seviyesi gruplarında çok az değiştiğini gösterdi. Emeklilikten 10 ya da 20 yıl uzaklıkta olan X Kuşağı’nın yüzde 25’i, henüz emeklilikleri için birikim yapmaya başlamadıklarını söylerken, yüzde 30’luk bir grup, ilerleyen yıllarda emekli olabilecek ölçüde sağlam bir durumda olacaklarına inandıklarını belirtti.
Araştırmaya göre tüketicileri emekli olmaktan alıkoyan başlıca 6 neden bulunuyor:
- Emeklilik için birikimlerinin yetersiz olması
- Gelecek için plan yapma işini ertelemeleri
- Paralarının biteceği korkusu
- Borç ödeme mücadelesi içinde olmaları
- Nesiller arası finansal desteğin uzaması
- Çalışma hayatı sonrasındaki evrede daha fazla para kazanma ihtiyacı
Emekliliğe dair algı değişiyor
KPMG Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektör Lideri Emrah Akın, bahsi geçen nedenlerin, daha uzun yaşam beklentisi ve uzun yıllar çalışma ihtiyacı\isteği ile birleşince ‘emekli olmama’ durumunu yeni bir yaşam evresi olarak hayatımıza soktuğunu belirtti. Uzun yıllar çalışmanın illa kötü bir durum olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizen Emrah Akın, “Bazı insanlar, sırf istedikleri için daha uzun yıllar iş gücü içerisinde yer almayı tercih edebiliyor. Bu kişiler aynı zamanda emekliliğin can sıkıntısı anlamına geldiğinden endişe ediyorlar. Bununla birlikte emekli olduklarında sadece gereklilikten çalışmak yerine eğlenceli bir işe sahip olmayı da tercih ediyorlar” diye konuştu.
Araştırmaya göre ‘emekli olmama’ durumu kimileri için zamanı (zamanımı doldurmam için bana ekstra bir şeyler ver) ve/veya bütçeyi (bana istediğim hayatı yaşamama yardımcı olacak fazladan biraz daha gelir sağla) tamamlayan bir ‘doldurma’ olgusu olarak görülüyor. Öte yandan diğerleri için bu durum doldurmanın ötesinde direkt olarak hayatta kalmayla ilgili bir olay olarak da tanımlanıyor. Birçok örnekte tüketiciler, kiralarını karşılayabilmek, ipoteklerini ödeyebilmek ya da en basitinden buzdolaplarını doldurabilmek için emeklilik planlarını erteliyor ya da iptal ediyor.
Araştırmaya göre Baby Boomers kuşağının büyük bölümü, diğer emeklilerle oyunlar oynanabilecek güneşli yerlerdeki sosyal toplulukların ve rahat bir yaşamın söz konusu olduğu bir emeklilik fikri de dahil, ‘Sessiz Kuşak’ın emeklilik yaklaşımlarını reddetme potansiyeline sahip. Bu kuşak daha hareketli, çok yönlü ve faal olmanın yanında emeklilerin ne yaptığı ya da ne yapması gerektiği konusundaki deneyimlerden uzak durmalarıyla biliniyor.
Şirketler hazırlıklı olmalı
Araştırmanın sonuç bölümünde emeklilik planlarını erteleyen müşteriler karşısında şirketlerin, kendilerini bekleyen ‘belirsiz’ geleceğe karşı hazırlık yapmaları için anlayış değişikliğine gitmeleri gereken 5 unsur sıralandı:
- Müşterilerin bütçelerinin bütünlüğü
- Bugünkü tüketimle geleceğe dair planlama arasındaki karşılıklı ilişki
- Tüketim modellerinin bu söz konusu yaşam evrelerinde nasıl değiştiği ve karşılanmamış yeni ihtiyaçların ne olduğu
- Nesiller arasındaki bağımlılık ve bir grubun finansal durumunun diğerini nasıl etkilediği
- Müşterilerin daha iyi şekilde plan yapmasına yardımcı olma konusunda aktif rol alma fırsatı
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.