İngiltere’nin önde gelen araştırma ve analiz kuruluşlarından CarbonBrief tarafından hazırlanan, İngiltere’nin 2018 yılı elektrik üretimi hakkındaki yeni analizini aşağıda bulabilirsiniz.
Geçtiğimiz yıl İngiltere’nin elektrik üretimi son 24 yılın en düşük seviyesine gerilerken, yenilenebilir enerjinin üretimdeki payı da artmaya devam etti ve bir rekor kırarak yüzde 33’e ulaştı.
Bu artıştaki en büyük pay, yıllık yüzde 16’lık yükselişle rüzgâr enerjisine ait ancak güneş ve biyokütledeki artış da azımsanmayacak kadar yüksek.
2018 yılında ayrıca fosil yakıtların payı şimdiye kadarki en düşük seviyesine gerileyerek elektrik üretiminin yüzde 46’sını karşıladı. Doğalgaz fiyatlarındaki artışa rağmen kömürden elektrik üretiminde düşüş yaşandı.

İngiltere’nin elektrik üretimi son 24 yılın en düşük seviyesine gerilerken yenilenebilir enerjide rekor artış yaşandı

Ana bulgular:

  • İngiltere’nin 2018 yılı elektrik üretimi 335 TWh olarak gerçekleşerek 1994’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. 1994 yılı aynı zamanda Tony Blair’ın İşçi Partisi’nin başına geçtiği, Amazon’un kurulduğu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin internete erişiminin başladığı yıl.
  • Toplam elektrik üretiminde 63 TWh düşüş yaşandı.  Bu düşüş üretimin yüzde 16’sına ve 3200 MW’lık Hinkley Nükleer Santrali’nin üretiminin iki buçuk katına denk geliyor.
  • Fosil yakıtların 2018 yılında elektrik üretimindeki payı tüm zamanların en düşük seviyesinde gerçekleşerek%46 oldu. Kömürden elektrik üretiminin, doğalgaz fiyatlarındaki yükselişe cevaben artmasının beklenmesine rağmen düşüş eğilimi devam etti.
    • Kömürden üretim: 17 TWh (toplam üretimin %5’i), bir önceki yıla göre %25 düşüş.
    • Doğalgazdan üretim: 132 TWh (toplam üretimin %39’u), bir önceki yıla göre %4 düşüş.
  • Nüfus artışı sebebiyle kişi başına düşen elektrik üretimi 1984 yılından beri görülen en düşük seviyeye geriledi. 2005 yılından beri yüzde 24’lük düşüş yaşandı.
  • Kişi başına düşen elektrik üretimi 2005 yılındaki seviyede devam etseydi İngiltere’nin 2018 yılında dört adet Hinkley Nükleer Santrali’nin üretimine eşdeğer 103 TWh ek üretime ihtiyacı olacaktı (Nüfus 2005 yılından bu yana yüzde 10 arttı).
  • 2018 yılında elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı 2017’deki yüzde 29 seviyesinden yüzde 33’e yükselerek rekor seviyeye ulaştı. Yenilenebilir kaynaklardan üretimde 2005 yılına kıyasla 95 TWh artış yaşandı. 
    • Rüzgâr enerjisinden üretim: 58 TWh (toplam üretimin %17’si), bir önceki yıla göre %16 artış.
    • Güneş enerjisinden üretim: 13 TWh (toplam üretimin %4’ü), bir önceki yıla göre %11 artış.
    • Biyokütleden üretim: 36 TWh (toplam üretimin %11’i), bir önceki yıla göre %13 artış.
    • Nükleer enerjiden üretim: 65 TWh (toplam üretimin %19’u), bir önceki yıla göre %7 düşüş.
  • Yenilenebilir enerjinin 2005’den bu yana artan üretimi (95 TWh) ve kişi başına elektrik üretimindeki düşüş (103 TWh) doğalgazla ikame edilseydi İngiltere’nin 2017 yılındaki toplam emisyonları mevcut duruma kıyasla %20 daha fazla (368 Milyon ton CO2) olurdu. Kömürle ikame edilseydi, ekonomi genelinde emisyon artışı yaklaşık %50 daha fazla olurdu.
  • İngiltere’nin ekonomik büyümesi ve elektrik üretimi arasındaki ayrışma (decoupling) halihazırda tamamlanmış durumdaEkonominin büyümesi ile elektrik üretimindeki artış arasındaki eskiden gerekli olduğu varsayılan ilişki, enerji-yoğun endüstrilerin yerini yüksek katma değer sağlayan üretim ve hizmet sektörüne bırakmasıyla birçok gelişmiş ülke gibi İngiltere’de de anlamını yitirdi.
  • Fosil yakıtlardaki düşüş
  • İngiltere’de elektrik üretiminde düşüş yaşanırken, bir yandan da temiz enerji kaynaklarına önemli ölçüde bir geçiş oldu; 2018 yılında düşük karbonlu kaynakların toplam kaynaklara oranı %53’e ulaştı.
  •  
  • Bu yükseliş, aşağıdaki grafikte göründüğü üzere 2018’de rüzgâr enerjisindeki %16’lık artış (58 TWh’lik üretim) ile açıklanabilir (yeşil çizgi ve bölge). Rüzgârdan üretim miktarı 17TWh’lık üretim sağlayan kömürün yaklaşık üç buçuk katına denk gelmektedir (siyah çizgi ve bölge).
Graphic

Offshore rüzgâr kapasitesi 2018 yılında yaklaşık iki katına çıktı. Devreye alınacak yeni kapasitenin bu yıl da iddialı şekilde gerçekleşmesi bekleniyor. 2018 yılında güneş enerjisinden elektrik üretimi %11 artış göstererek 13 TWh’ye ulaştı (yukarıdaki grafikteki sarı çizgi). Biyokütleden üretim 36TWh olarak gerçekleşti ve %13 arttı. Bunun temel sebebi Northumberland’da bulunan Lynemouth Santrali’nın yeniden devreye alınmasına dayanmaktadır (https://www.carbonbrief.org/countdown-to-2025-tracking-the-uk-coal-phase-out).

İklim Değişikliği Komitesi (The Committee on Climate Change, CCC, https://www.theccc.org.uk/) İngiltere’nin büyük ölçekli biyokütle yakımından vazgeçmesi önerisinde bulundu. Drax, Lynemouth ve birçok başka sahada biyokütle teşvikleri 2027 yılı itibarıyla sonlandırılacak.

Aynı zamanda 2018 yılında, İngiltere’nin elektrik üretiminde fosil yakıtların payı %46’ya gerileyerek tüm zamanların en düşük seviyesinde gerçekleşti(grafikteki gri çizgi). Bunun temel sebebi kömür üretimindeki %25’lik düşüşle açıklanabilir. Bu ani düşüş, önümüzdeki yıl bir miktar artışı beraberinde getirebilir.

Kömür santrallerindeki kapanış eğilimi 2018 yılında da devam etti. Devredeki santraller ise – kış aylarında yaşanan doğalgaz fiyatlarındaki artışın kömüre talebi artırmasının beklenmesine rağmen– daha az çalıştırıldı.

İngiltere, en geç 2025 yılında mevcut kömür santrallerini kapatma vaadini kamuoyuna sundu.

Doğalgaz üretimi 132 TWh gerçekleşerek geçen yıla göre %4 düştü (mavi çizgi). Toplam üretimin %39’una denk gelen doğalgaz, İngiltere’nin en büyük üretim kaynağı olmayı sürdürüyor. Doğalgazın 2020’lerin başında yenilenebilir enerji kaynaklarında yaşanacak artışla azalmaya başlaması ve 2030’larda iklim hedefleriyle uyumlu olarak %25’lere gerilemesi beklentisi devam ediyor. 

2018 yılında nükleer enerji üretiminin 65 TWh olarak gerçekleşmesi ve yaşanan %7’lik düşüş Hunterston Nükleer Santrali’ndeki iki reaktördeki sorun sebebiyle uzun süre kapalı kalmasıyla açıklanabilir. Nükleer enerji, mevcut reaktörlerin ekonomik ömrünü doldurarak devreden çıkması sebebiyle düşüşe geçse de, İngiltere’nin düşük karbonlu elektrik üretim kaynaklarının başında gelmeyi sürdürüyor. Sadece bir santral dışındaki nükleer santrallerin tamamı 2025 yılı itibarıyla kapatılacak.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın