8-11 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek olan festival bu yıl, Çağdaş Fransız Sineması, Fransız Sinemasının Büyük Ustaları ve İlk Randevu bölümleriyle İstanbullu sinemaseverlerin karşısına çıkacak.

Geçtiğimiz yıllarda İspanyol ve Çin sinemasına odaklanan Randevu İstanbul’un merkezinde bu yıl Fransız Sineması var. Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen ve çağdaş Fransız sinemasının henüz Türkiye’de gösterime girmemiş iyi örnekleri ile Fransız sinemasının büyük ustaları tarafından çekilmiş klasikleri bir araya getiren Odak Ülke: Fransa bölümü seçkisi Fransız Kültür Merkezi sinema salonunda seyirciyle buluşacak.

Festivalin bir diğer bölümü ise geçtiğimiz yıl ilk kez İstanbullu sinemaseverlerle beyazperdede buluşan “İlk Randevu”. Yerli sinemadaki yeni yönetmenlere dikkat çekmeyi hedefleyen “İlk Randevu” geçtiğimiz yıl ilk filmleriyle dikkat çekici bir başarı gösteren yeni sinemacıları bir kez daha seyircinin dikkatine sunacak.

Odak Ülke: Fransa

Her yıl farklı bir ülkenin sinemasını mercek altına alan Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali 21. yılında “Fransız Sineması”na odaklanıyor.

Fransız Kültür Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirilen bu bölüm kapsamında festival, son yılların dikkate değer Fransız filmlerinden Türkiye’de gösterime girmemiş olan 8 filmi seyirciyle buluşturacak.

Çağdaş Fransız Sineması adlı bu bölümde yer alan filmler şöyle:

Fransa’nın en üretken aktörlerinden Mathieu Amalric’in ikinci uzun metraj yönetmenlik çalışması “Barbara”melankolik şarkılarıyla Fransızlar’ın gönlünde yer edinmiş bir şarkıcı olan Barbara hakkında film içinde bir film.

Çağdaş Fransız Sineması’nın en önemli yönetmenlerinden Claire Simon’un belgesel ile kurmaca arasındaki sınırda gezinen filmi “Gare du Nordmodern Fransa’nın sürekli değişen sosyal ve etnik yüzünü başarıyla yansıtıyor.

Aynı zamanda doktor olan yönetmen Thomas Lilti’nin, açılışını Cannes Film Festivali’nde yapan ve övgülerle karşılanan ikinci uzun metrajlı filmi “Hipokrat”ta Paris’teki bir devlet hastanesine çaylak bir doktorun gözünden bakıyoruz.

Fransa’nın ve belki de dünyanın en fazla tartışma yaratan yazar kişiliklerinden Michel Houellebecq’in üç acemi suçlu tarafından kaçırılışını hikaye eden sıra dışı bir komedi olan “Michel Houellebecq’in Kaçırılışı”nda ünlü yazar kendisini oynuyor. Film dünya galasını Berlin Film Festivali’nde yapmış ve aynı yıl birçok festivalde övgüyle karşılanmıştı.

Çağdaş Fransız Sineması’ndaki çeşitliliği yansıtan seçkide ayrıca; ilk gösteriminin yapıldığı Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde FIPRESCİ Ödülünü kazanan ve Cesar Ödülleri’nde senaryo, oyunculuk ve müzik dallarında ödüle layık görülen politik gerilim filmi “Bakan”; başrol oyuncuları Cécile de France ve Izïa Higelin’in içten performansları ve 1970’lerin Fransası’na dair farklı bir perspektif sunan dönem atmosferini büyük bir doğallıkla canlandırmayı başaran yönetmenliğinin de etkisi ile uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir film olan “Yaz Vakti”; cinsel kimliğiyle ilgili duygusal ve zihinsel bir karmaşa yaşamakta olan 10 yaşındaki Zoe’nin hikayesini son derece derece zarif, sevgi dolu bir yaklaşımla anlatan çarpıcı bir filmolan Erkek Fatma” veünlü yönetmen Henri-Georges Clouzot’nun hiç tamamlayamadığı filmi Cehennem’in gizemli yapım ve çekim öyküsünü perdeye getiren “Henri-Georges Clouzot’nun Cehennemi” yer alıyor. Clouzot’nun zamanın büyük yıldızı Romi Schneider ile çalıştığı bu son derece iddialı film projesi için çektiği nefes kesici görüntüler ilk defa bu filmde seyirci karşısına çıkıyor.

Fransız Sinemasının Büyük Ustaları

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve Fransız Kültür Merkezi’nin desteği ile gerçekleştirilen 21. Randevu İstanbul’da Fransız Sinemasının büyük ustaları tarafından çekilmiş 5 klasik film beyazperdede seyirciyle buluşacak. Tüm zamanların en iyi filmlerinden biri kabul edilen Jean Renoir’in 1937 yapımı filmi “Harp Esirleri”, Jean-Pierre Melville’in Fransız Yeni Dalgası’na giden yolu açan 1956 yapımı filmi “Kumarbaz Bob”, Fransa’nın Hitchcock’u olarak bilinen Henri-Georges Clouzot’nun “Şeytan Ruhlu İnsanlar”ı, Louis Malle’in “Mayıs’ta Milou”suve Fransa’nın öncü sinemacısı Jean-Luc Godard’ın “Çılgın Pierrot” su bu seçkide yer alan filmler.

İLK RANDEVU

Geçtiğimiz yıl ilk filmleriyle dikkat çekici bir başarı gösteren yeni sinemacıları bir kez daha seyircinin dikkatine sunmayı amaçlayan bu bölümde Vuslat Saraçoğlu’nun “Borç”, Banu Sıvacı’nın “Güvercin”, Erkan Tunç’un “Martı”ile Burak Çevik’in “Tuzdan Kaide”filmleri gösterilecek.

TÜRSAK Kültüre ve Sanata Yüksek Katkı Ödülü

TÜRSAK Vakfı’nın kültüre ve sanata katkılarıyla fark yaratan isimleri onurlandırmak amacıyla 3 yıl önce hayata geçirdiği TÜRSAK Kültüre ve Sanata Yüksek Katkı Ödülü’nün bu yılki sahibi ülkemizin kültür ve sanat yaşamına sunduğu değerli katkılardan dolayı“Kariyo& Ababay Vakfı”olacak.

Festival Afişinde Rengarenk “Fransız” Makaronları!

Randevu İstanbul’un bu yılki afişinde Fransız mutfağının klasiklerinden olan makaronlar göze çarpıyor. Fransa’nın baştan çıkarıcı simgelerinden olan makaronlar seyirciyi sinema lezzetinin dorukta yaşanacağı lezzetli bir film seçkisi ile sinema aşkını tazelemeye davet ediyor. Çağdaş sinemanın iyi örneklerini keşfetme ve sinemaya yön veren klasikleri bir kez daha beyazperdede görme fırsatı sunan bu özel seçki 8-11 Aralık haftasında Fransız Kültür Merkezi’nde 21. Randevu İstanbul Film Festivali seyircisiyle buluşacak.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın