Türkiye’de son yıllarda verilen teşviklerle kurulan Ar-Ge merkezi sayısı 961’e ulaştı. Özellikle 2016 yılında yasalaşan “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, nam-ı diğer Ar-Ge Reform Paketi ile Ar-Ge Merkezlerine yeni düzenlemeler getirildi. Kanun kapsamında tam zamanlı eşdeğer Ar-Ge personeli sayısı 30’dan 15’e indirildi. Bu sayede KOBİ ölçeğinde olan firmaların da Ar-Ge merkezi kurmasının önü açıldı. İlgili düzenlemelerin tamamlandığı 2016 ikinci yarısına kadar (8 yılda) 264 Ar-Ge merkezi kurulabilmişken son iki yılda 697 Ar-Ge Merkezi kuruldu. Tasarım yapan firmalara sağlanan teşviklerle de 2 yılda 234 tasarım merkezi kuruldu.
Tüm bu gelişmeler ışığında Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’na göre 2018’de Ar-Ge’ye ayrılan kaynak tutarı ise 4,9 milyar TL.
Kaynağın 2,8 milyar TL’sini TÜBİTAK yönlendirecek
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Ar-Ge destek bütçesi 2018 yılında yüzde 1.2 artışla 2 milyar 871 milyon TL’ye yükseldi. İlgili bütçeden en büyük payı 471.4 milyon TL ödenek ile Sanayi Ar-Ge Destek Programı alıyor. Kamu Ar-Ge Destek Programı’na ise 250 milyon TL, Akademik ve Uygulamalı Ar-Ge Destek Programı’na 310 milyon TL aktarılıyor.
Makine sektörü başı çekiyor
2016 yılından bu yana açılan Ar-Ge merkezlerinin sektörel dağılımına bakıldığında makine ve teçhizat imalatı 128 Ar-Ge merkeziyle birinci, otomotiv sanayi 100 Ar-Ge merkeziyle ikinci, yazılım sektörü 82 Ar-Ge merkeziyle üçüncü sırada yer alıyor.
Ar-Ge ve İnovasyon artık olmazsa olmaz!
Experto Genel Müdürü Jülide Birol, Ar-Ge desteği almanın firmalar için en önemli avantajının firmaların nitelikli ürün üretmek için gerekli olan Ar-Ge çalışmalarında ihtiyaç duyacağı finansmanın belirli oranlarda devlet tarafından karşılanması olduğunu söylüyor; “Firmalar Ar-Ge desteğiyle ellerindeki kaynağı daha nitelikli personel istihdamına, gerekli test ve analiz cihazlarının alımına kanalize edebilecek, daha nitelikli Ar-Ge projeleri geliştirmek için üniversiteler ile işbirliği yoluna gidebilecekler. Bütün bu sayılanlar da ürünlerinde katma değeri, kar marjını artıracak ve büyümeye katkıda bulunacaktır. Hızla gelişen ve değişen dünyada Ar-Ge ve inovasyon artık olmazsa olmaz olarak karşımıza çıkmakta. Gelişime adapte olamayan firmalar ise günün sonunda ya küçük ölçekte kalmaya da ne yazık ki yok olmaya mahkum.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.