Nesnelerin İnterneti (IoT) ve akıllı ürünler konularında uzman sektör temsilcileri ile IoT alanına ilgi duyan öğrencileri buluşturan IoT Line Fair ’18 etkinliği, 7 Nisan tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. İTÜ IEEE’ye bağlı EESTEC İstanbul Yerel Komitesi tarafından bu yıl 4. kez gerçekleştirilen ve Türkiye’nin ilk IoT fuarı olma özelliğini taşıyan etkinliğe, elektrik, elektronik ve otomasyon alanında teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric altın sponsorluk ile destek verdi. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen Sanayi 4.0’a dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt verdiklerini belirtirken, IoT kavramının üst düzey bir yöneticiden ev hanımına kadar herkesin hayatını kolaylaştıracağının altını çizdi.

Tüketiciler üreticileri değişime zorluyor

Günümüzün hızlı tüketim koşullarında rekabet edebilmek için hızlı ticarete ihtiyaç olduğunu, bunun için de daha hızlı ve esnek fabrikaların gerekli hale geldiğini söyleyen Tolga Bizel sözlerini şöyle sürdürdü; “Dünyada bir dakika içerisinde online alışveriş siteleri üzerinden ne kadar ticaret yapıldığına baktığımızda, neden böyle bir değişime ihtiyaç olduğunu daha rahat anlayabiliyoruz. Dolayısıyla yeni çağda tüketiciler, üreticileri değişime zorluyor. Bu değişim sadece hızla da ilgili değil, aynı zamanda tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürün talepleri de her geçen gün artıyor. Bu noktada, belli bir ürün üretmek için kurulmuş olan bir üretim bandının değişen ihtiyaçlar ve pazar koşulları nedeniyle çok kısa bir süre içinde başka bir ürün üretecek şekilde revize edilmesi gerekli olabiliyor. O üretim hattının yatırımını, en ergonomik şekilde otonom olarak kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyeti, aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Dolayısıyla üreticilerin global piyasalarda rekabet edebilme gücünün artması için bu değişime ayak uydurulması oldukça önemli.”

Üretimde hız, kalite ve verimlilik artarken maliyetler düşüyor

Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konseptinin; üretimde hızı, kaliteyi ve verimliliği artırırken çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olarak öne çıktığını ifade eden Bizel, şunları aktardı; “Mitsubishi Electric olarak dijital fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalarda hızın ve verimliliğin artmasını, süreçlerin anlık olarak izlenebilmesiyle hata paylarının büyük oranda azaltılmasını, üretim maliyetlerinin iyileşmesini ve dolayısıyla iş hacminin büyümesini mümkün kılıyoruz. Üretim hattındaki cihazlardan veri toplama yeteneğimiz ile enerji maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olurken, tam entegre otomasyon platformumuzla devreye alma ve kurulum sürelerinin kısalmasını da sağlıyoruz.”

e-F@ctory uzmanlığı Nesnelerin İnterneti uzmanlığıyla birleşti

Mitsubishi Electric’in güvenilir ve esnek üretim sistemleri kurmaya yönelik entegre konsepti e-F@ctory ile kullanıcıların yüksek hızlı ve bilgiye dayalı üretim hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunduğunu söyleyen Bizel, şöyle devam etti; “Mitsubishi Electric’in e-F@ctory otomasyon uzmanlığını, Intel’in Malezya üretim üssünde Nesnelerin İnterneti konusunda çözüm üretme uzmanlığı ile birleştiren pilot bir program gerçekleştirdik. Bu program sayesinde, üretimin online olarak bulut üzerinden takip edilmesinin yanında, arızaların önceden fark edilmesi ve arıza gerçekleşmeden müdahale edilmesi mümkün hale geldi. Pilot program; yüksek verimlilik, önleyici bakım faaliyetleri olanağı, düşük arıza oranı, düşük maliyet ve kusursuz uyumla sonuçlandı. Tüm bu sonuçlar ise Intel’in yaklaşık 9 milyon dolar tasarruf etmesini sağladı. Bununla birlikte daha sürdürülebilir bir toplum için enerji verimliliği de sağlanmış oldu.”

IoT ile bağlantı sağlanan cihaz sayısı hızla artacak

IoT teknolojisinin Sanayi 4.0 ve akıllı fabrikaların temelini oluşturduğunu söyleyen Bizel, IoT ile bağlantı sağlanan cihaz sayısının önümüzdeki birkaç yıl içerisinde katlanarak artacağının öngörüldüğünü ifade etti. Bu noktada şirketlerin IT altyapısının çağın gereklerine uygun olarak değişmesi gerektiğini belirten Bizel, bulut tabanlı veri depolama ve işleme hizmetlerinin giderek daha fazla önem kazanacağının altını çizdi. Günlük hayatımıza baktığımızda ise IoT kavramının, üst düzey bir yöneticiden ev hanımına kadar herkesin hayatını kolaylaştıracağını ifade eden Bizel, artık markete giren tüketicinin nelere baktığını anlayabilen, bu doğrultuda yönlendirme yapan ve arkada üretim için gerekli tedarik zincirini çalıştıran sistemlerin devreye gireceğini belirtti. Bu konuya bir örnek olarak, otomobillerin lastik yenileme zamanının geldiğini anlayıp bu doğrultuda gerekli siparişin dünyanın öbür ucundaki üretim fabrikasına ulaşmasını sağlayabileceğini ifade eden Bizel, “Markaların üretim hatlarının sosyal medya hesaplarıyla entegre olarak tüketici tarafından beğenilen ürünleri tespit edebileceğini ve üretim hattını bu doğrultuda şekillendirebileceğini öngörmek mümkün” dedi.

Kollobratif robotlar ve insanların iş birliği

Fabrikalarda robotlar ve insanların etkileşimli çalıştığı üretim hatlarının, sadece robotlardan oluşan üretim hatlarından daha verimli olduğunu belirten Bizel, şöyle devam etti; “Bugüne kadar genelde yalnız çalışan robotlar, artık insanla birlikte çalışan kollobratif robotlar olarak karşımıza çıkıyor. Fabrikaların üretim sürecinde hayati önem taşıyan robotlar, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol alıyor ve günümüzde çok olağan bir iş gücü haline geliyor. Türkiye’de de başta sanayi olmak üzere robot kullanımı hızla yaygınlaşıyor.”

Mitsubishi Electric’in dijital fabrika konsepti e-F@ctory içinde robotların da önemli bir rol oynadığını ifade eden Bizel, “İleri robot teknolojilerimiz sayesinde özellikle büyük üretim serileri pratikleşiyor ve üretimde esneklik artıyor. İnsan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımız; gıda, ilaç, ambalaj, otomotiv, beyaz eşya gibi pek çok sektörde tercih ediliyor. Bu robotlar özellikle zor ve tehlikeli işlerde, iş güvenliği açısından da fabrikalara büyük bir katma değer sağlıyor” diyerek sözlerini tamamladı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın