Tarih ve kültür turizmi merkezi Mudurnu, Türkiye’nin 15. Cittaslow’u oldu. Şehir hayatının karmaşısından uzak tatil yapmak isteyenlerin tercihleri arasına artık Mudurnu da girecek.
Yaşamın kolay olduğu kentlerin uluslararası ağı olan Cittaslow’un (Sakin Şehir) Türkiye’deki 15. üyesi Mudurnu oldu. 15 Eylül 2017 tarihinde Mudurnu’yu ziyaret eden Uluslararası Cittaslow Genel Başkan Yardımcılığı ve Türkiye Koordinatörlüğü görevlerinde bulunan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, 9-12 Kasım tarihleri arasında, Norveç’in Ulvik kentinde yapılan toplantıda komisyona başvuru yapmıştı. Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 5 Mart 2018 tarihinde Mudurnu Belediyesine gönderilen yazıyla birlikte Mudurnu, artık Türkiye’nin 15. Cittaslow (Sakin Şehir)’i ünvanını almış oldu.
17 Mart 2018 tarihinde Belçika’nın Maaseik kentinde düzenlenecek törende Cittaslow sertifikasını teslim alacak olan Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl; “Yaklaşık 1.5 yıldır ciddi emekler ortaya koyduğumuz bir işin ilk ayağının başarıyla neticelenmiş olmasından dolayı mutluyuz. Sakin şehirler ağına dahil olmak bizim için oldukça prestijli bir ünvan. insanlarımızın hayatını kaliteli hale getirmek, kültürümüzden ve geleneklerimizden uzaklaşmadan kazanmış olduğumuz ünvanı yaşatmak ve bizden sonraki nesillere aktarmak hedeflerimizin başında gelmektedir. Bu vesile ile Cittaslow Genel Başkan Yardımcısı ve Seferihisar Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e, Cittaslow Türkiye Koordinatörü Bülent Köstem’e ve Mudurnu Belediyesi Proje Ofisi Personelleri Nihan ve Yetkin Karakaşoğlu’na, Güray Mercan’a, Alan Başkanımız Dr. A. Ege Yıldırım’a ve bu süreçte bize destek olan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım” diye konuştu.
TURİZMDE TERCİH NEDENİ
Bugün Cittaslow, turizm sektörünün en önemli turistik ürünlerinden bir tanesi haline gelmiş durumda. Sakin şehir unvanına sahip merkezlerde özellikle butik turizm gelişiyor. Günümüzde kısıtlı hayatın “sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık, tüketim ve pahalılık” ile harcanmasının ‘modern’lik şeklinde sunulmasına ve küreselleşmeye alternatif olarak İtalya’da ortaya çıkan “Cittaslow” hareketi ağına dahil olan bölgeler, bu tarzı tercih eden turistleri ağırlıyor.
SAKİN ŞEHİR
“Sakin Şehir” anlamına gelen Cittaslow 1999 yılında İtalya’da kurulmuş, uluslararası bir belediyeler birliği hareketi. Bir kentin Cittaslow olması için Cittaslow felsefesine uygun hareket etmesi, nüfusunun 50 binin altında olması ve birliğe sunduğu başvuru dosyası üzerinden yapılan değerlendirmeden geçer puan alması gerekmekte. Bir kentin değerlendirmeden geçmesi için çevre politikaları, altyapı politikaları, sosyal uyum, kentsel yaşam kalitesi politikaları gibi kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor.
TÜRKİYE’DEKİ SAKİN ŞEHİRLER
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir mahalle olan Akyaka, Isparta’da Eğirdir ve Yalvaç, Sinop’un Gerze, Çanakkale’nin Gökçeada, Şanlıurfa’nın Halfeti, Ordu’nun Perşembe, Artvin’in Şavşat, İzmir’in Seferihisar, Sakarya’nın Taraklı, Erzurum’un Uzundere, Kırklareli’nin Vize, Aydın’ın Yenipazar ve Bolu’nun Göynük ilçeleri Türkiye’nin en sakin şehir unvanına sahip yerleri olarak Cittaslow Birliği’ne üye. Ve şimdi de son üye Bolu’nun Mudurnu ilçesi.
SAKİN ŞEHİR KRİTERLERİ
YAVAŞ YAŞAM
Yavaş yaşamak, hayattan zevk alabilmek, sevdiklerimize ve kendimize zaman ayırabilmek, hız için dünyaya zarar vermemektir. Arkadaşlarımızla yürürken kahve içmek yerine oturmak ve onlara zaman ayırmaktır. Hayatın hızlı gidersek erken varacağımız bir varış noktası yoktur, önemli olan hayatımızı nasıl yaşadığımızdır, her geçen anın değerini bilmemizdir.
KENT RUHU
Her kentin geçmişinden gelen, kentin tarihi, yerel özellikleri gibi unsurlarından oluşan bir ruhu vardır. Kent ruhu bir anda oluşturabilecek bir şey değildir ancak yanlış politikalar sonucu bu ruhunu kaybetmesi oldukça kolaydır. O topraklarda yaşayan uygarlıkların, üretilen ürünlerin, söylenen şarkıların, yazılan şiirlerin, dostlukların, yaşananların birikimi olan bu ruh bir kenti diğerlerinden ayırır. Cittaslow, kent ruhunun korunarak kalkınmasıdır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Küçük kentlerde istihdam ve sosyal olanakların eksikliği nedeniyle özellikle gençler büyük şehirlere göç etmektedir. Ekonomik gücü olmayan kentler zamanla ölmektedir. Kentin kendi kimliğine sahip çıkarak kalkınması mümkündür. Kentin doğasına, esnafına, kültürüne, tarihine, yemeklerine, ürünlerine saygı duyarak bir kalkınma sahip çıkarak geliştirmesi sosyal ve ekonomik hayatın canlanması kentin ayakta kalması için şarttır.
YAVAŞ YEMEK
Yemek yemek kalori alımına yönelik mekanik bir eylem değil sosyal bir tercihtir. Yemek yeme tercihimiz tohumu, tarlada çalışan işçileri, mutfak endüstrisini, doğaya verilen veya verilmeyen zararı, mutfak çalışanlarını ve daha birçok unsuru etkilemektedir. Yavaş yemek iyi, temiz ve adil gıdayı tercih etmektir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.