TÜİK’in Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) işbirliğiyle oluşturarak açıkladığı Aralık ayı dış ticaret verilerine göre; Türkiye’nin ihracatı 2017 yılının Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,6 artışla 13,88 milyar USD olurken, aynı dönemde ithalat %25,4 artarak 23,08 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Böylece dış ticaret açığı, Aralık 2016 – Aralık 2017 dönemleri arasında %63,5 artmış ve 9,21 milyar USD olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise söz konusu dönemde %69,4’ten %60,1’e gerilemiştir.

Dış ticaret açığının geçen yılın aynı dönemine göre artmasında ilgili dönemlerde ithalatın ihracata göre çok daha hızlı bir şekilde artması etkili olmuştur. Bu dönem içerisinde en çok ihracat yaptığımız ülke Almanya olurken, onu İngiltere, İtalya ve Irak takip etmektedir. Avrupa Birliği’ni oluşturan 28 ülkeye ihracatın, toplam ihracatımız içindeki payının %44,3’ten %47,1’e yükseldiği görülmektedir. AB’ye yapılan ihracat Aralık ayında, 2016 yılının aynı ayına göre %15,6 artarak 6,54 milyar USD olarak gerçekleşirken; diğer ülkelere olan ihracatta aynı dönemde sadece %3’lük artış ile 7,34 milyar USD’ye doğru bir artış görülmektedir. Avrupa’ya olan ihracat artışının temel nedenleri de Avrupa ekonomilerindeki toparlanma ve EUR’daki değerlenmenin EUR bazlı ihracatı yükseltmesidir.

İthalat kalemlerinde; Aralık 2017’de ilk sırayı Almanya alırken, onu Çin, Rusya ve ABD izlemiştir. Aralık ayında sermaye ve tüketim mallarının toplam ithalat içindeki payı azalırken, ara (ham madde) mallarının payı artmıştır. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının toplam ihracatımız içindeki payı %4,5 olurken, aynı grubun ithalatının toplam ithalatımız içerisindeki payı ise %16,8 olmuştur.

Dış açıkta yılın son ayında da, 2017’nin ikinci yarısından itibaren başlayan hızlanmanın artarak devam ettiği görülmektedir. Özellikle yıl içerisinde petrol ve altın fiyatlarında görülen yükselişin ithalat faturasına yapmış olduğu yukarı yönlü etki ile kombine bir şekilde TRY’nin değer kaybının da girdi maliyetleri üzerinden etkisinin olduğu görülmektedir. Haliyle, TRY’deki değer kaybının ihracata olumlu etkisinin bir yere kadar olduğu, girdi maliyetleri üzerinde yaptığı ek baskının ithalata yaptığı etki ile dış açık ve cari açıkta yarattığı büyümenin daha önemli olduğu görüldü. 2017’de altın ithalatının da %142 artarak 17,4 milyar USD olarak tüm zamanların en yükseğinde gerçekleştiğini görüyoruz. 2018’de bu etkinin petrol ve enerji tarafında en azından 2017’deki kadar yoğun şekilde gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak emtia etkisi dışarıda bırakıldığında ortaya çıkan çekirdek dış açıkta da artış eğilimi sürdüğünden dolayı, ithal edilen mallar üzerinde,i fiyat etkisinin geçtiğinden veya ithal edilen malların yurtiçinde üretilenlerle ikame edilmesinden bahsedemeyiz. Dolayısıyla dış açık sorunu mevcut şartlarla devam ediyor görünüyor. Özellikle yüksek büyümenin yüksek açıkla sağlandığı bu konjonktürde modelin çok da ideal olmadığını söyleyebiliriz. 2016 yılında 56 milyar USD olarak gerçekleşmiş olan dış ticaret açığı 2017’de gelen son veriyle beraber 77 milyar USD seviyesine yükselmiştir. 2016’da 33 milyar USD olan cari açığın ise açıklanacak olan Aralık ayı verisi öncesinde 2017’yi 45 milyar USD ile kapadığını tahmin ediyoruz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın