Yatırımcıların yeni dönemdeki gözdesi konumuna gelen kripto paralar, son derece hareketli bir piyasaya sahip. Anlık düşüş ve yükselmelerin sıkça yaşandığı bu piyasa, al-sat işlemlerinde son derece hızlı davranılmasını zorunlu kılıyor. Ancak kripto para piyasasında hizmet sunan sanal borsaların yatırımcıların taleplerine anında yanıt verememeleri, hem kendilerinin hem de yatırımcıların zarar etmesine neden olabiliyor. Bu olumsuz durumu önlemenin yolu ise yazılım testinden geçiyor.

‘Test yetersizliği” nedeniyle Türkiye’deki yatırımcıların kaybı 10 milyon TL’yi aştı

Hem borsa hem yatırımcı kaybediyorFirmalara katma değerli yazılım test hizmetleri sunan Keytorc’un kıdemli danışmanlarından Berk Dülger, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, kripto paraların 750 milyar dolarlık piyasa hacmi ve 62 milyar dolarlık günlük işlem hacmine sahip bulunduğuna dikkat çekti. “Üretim hızı değişiklik gösteren, kiminin üretimi tamamlanan, kimininse halen devam eden, 2 bin 500’ü aşkın kripto para birimi bulunuyor” diye konuşan Dülger, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kripto para birimlerinin alım satım işlemlerinin gerçekleştiği çok sayıda borsa bulunuyor. Bu borsalar aslında sadece dijital dünyada yer alan yazılım temelli uygulamalar. Sanal borsaların kullandığı yazılımlar, piyasadaki dalgalanma anlarında yatırımcıların yoğun taleplerine yanıt veremiyor, çok sayıda kullanıcının aynı anda ilettiği al-sat emirlerini yerine getiremiyor. Bunun sonucunda da yatırımcılar tahmini olarak yüzde 30 civarında bir kayıp yaşayabiliyor. Örneğin, sahip olduğu para birimi 100 TL iken satış emri veremeyen bir yatırımcı, sistem düzeldiğinde 70 TL’den satmak zorunda kalabiliyor. Ya da tam tersi, ucuzken alamadığı için yine zarar edebiliyor. Aynı şekilde, gerçekleşen işlem hacmi üzerinden komisyon alan borsa için de ciddi maddi kayıp söz konusu. Bir yıllık süreçte, Türkiye’deki yatırımcıların maddi kayıplarının 10 milyon TL’yi, borsaların kaybının ise 1 milyon TL’yi aştığı tahmin ediliyor.

1 TL’lik yatırımın dönüşü 10 TL’yi bulabilir

Sanal borsaların yazılım ve altyapı tarafında yapacakları bazı düzenlemelerle bu kayıpların önüne geçebileceklerini ifade eden Berk Dülger, “Bu sorunun temelinde, borsaların sahip oldukları yazılımların performans, yük ve stres testlerinin yapılmamış ve gerekli önlemlerin alınmamış olması yatıyor. Maksimum kullanıcısı sayısı, anlık emir kapasitesi gibi metriklerin belirlenmesine yardımcı olan bu testler ve sonrasında alınacak tedbirler, piyasalardaki dalgalanma anlarında ve yoğunluğun yaşandığı durumlarda bile yatırımcıların işlemlerini hızlı ve güvenli bir biçimde gerçekleştirmelerini sağlıyor. Aracı kurumlar, son derece düşük maliyetlerle gerekli tüm testleri yaparak sistemlerinin her zaman en üst seviyede hizmet sunmasını sağlayabilirler. Yaşanılan maddi kayıplar göz önünde bulundurulduğunda, bu alanda yapılacak 1 TL’lik bir yatırımın geri dönüşünün 10 TL’yi bulabileceğini söyleyebiliriz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın