Yolsuzluğun küresel ekonominin verimliliğini azaltan, adil rekabet ve sürdürülebilir küresel gelişmenin sağlanmasını zorlaştıran en büyük engellerden biri olmaya devam ettiğini söyleyen Etik ve İtibar Derneği TEİD Araştırma Direktörü Ali Cem Gülmen, yolsuzluğun dünya GSMH‘sının yaklaşık %5’ine karşılık geldiğinin tahmin edildiğini kaydederek, Dünya Ekonomik Forumu’na göre yolsuzluğun küresel ölçekte iş yapma maliyetini %10 artırdığının altını çiziyor.

Ülkelerin gelişmesine ağır zarar veriyor

“Yolsuzluğun ülke ekonomisi için sonuçları yerel veya yabancı yatırımların miktarında ve finansal pazar performanslarında ölçülebilir hale gelebilir“ diyen Gülmen şu bilgileri verdi: “Harvard Üniversitesi’nden Shang-Jin Wei ve Richard Zeckhauser’ın hazırladığı makalede rakamlarla bu konuda ayrıntılı örnekler mevcut. Yerel yatırımlar açısından bakmak gerekirse, GSMH’de yüzde olarak ifade edilen yatırımlar yolsuzluk seviyesine güçlü bir şekilde tepki veriyorlar. Wei ve Zeckhauser’ın hesaplamalarına göre Filipinler’de meydana gelen 3 puanlık bir yolsuzluk azalması ile tahmini olarak aynı ülkede yatırımlar %3,6 artabilecek. Bir kıstas olarak vermek gerekirse, yatırım/GSMH oranı Asya ülkelerinde %20 ile %30 arasında yer alıyor. Yabancı yatırımlar açısından ise Wei, 14 yatırımcı ve 41 ev sahibi ülke üzerinde araştırma yaparken, yolsuzluğun yabancı yatırımları açık olarak etkilediğinin güçlü kanıtlarını da buldu. Buna göre eğer Hindistan yolsuzluk seviyesini Singapur düzeyine indirebilirse yabancı yatırımlar, vergileri %22 azaltsa elde edebileceği yabancı yatırımlarla aynı olacaktı. Birçok ülkenin çok uluslu firmaları kendi ülkelerine çekmek için vergi teşvikleri sunduğu bir pazarda kontrol altına alınan bir yolsuzluk, vergilerden vazgeçilmeden de daha fazla yatırımı çekmenin mümkün olduğunu gösteriyor. “

Özel sektörde büyük kayıp yaşatıyor

Yolsuzluğun etkisinin sadece kamu sektöründe görülmediğini, özel sektörün de büyük kayıplar vermesine yol açtığını söyleyen Gülmen, şunları vurguladı: “İşte tam da burada devreye iş etiği ilkeleri giriyor. İş yaparken etik ilkelere uygun davrananların akibetlerinin ne olduğu, bu durumun kârlılıklarını nasıl etkileyeceği her zaman iş dünyasının aktörlerinin sorduğu bir soru oluyor. Aslında cevap basit, yolsuzluktan kaçar ve iş etiği ilkelerine uygun davranırsanız, orta ve uzun vadede kazanırsınız. Peki iş etiğinin faydalarını somut verilerle de ortaya koyan çalışmalar mevcut mu? Araştırmalara bakalım. İş dünyası ve uyum konularında uzmanlaşmış Environics International’ın 23 ülkede 25 bin kişi ile yaptığı bir araştırma, katılımcıların %50’sinin şirketlerin etik davranışlarına ve faaliyetlerine özel bir dikkat gösterdiklerini ve ürün ve/veya hizmeti seçerlerken de iş etiğine uygun davranan ve  yolsuzluktan kaçınan şirketleri tercih ettiklerini ortaya koydu. Üstelik yine araştırmaya katılanların %20’si, yolsuzluk, rüşvet gibi etik dışı davranışları ile öne çıkan şirketlerin ürün ve hizmetlerini özellikle tercih etmediklerini belirtmişler. Bu veriler, etik iş yapmanın ve yolsuzluktan kaçınmanın öyle çok uzun vadeye gitmeden, kısa vadede bile satış ve kârın artmasını sağlayabileceğini gösteriyor. İş etiğine uyup yolsuzluktan kaçmanın faydalı sonuçları üzerine yapılan önemli çalışmalardan biri de uluslararası danışmanlık kurumu Etisphere Institute‘un, her yıl yayınladığı “Dünyanın En Etik Şirketleri” listesi. Etisphere Institute’un kurucusu Alex Brigham da açık bir şekilde etik olmanın aynı zamanda kârlı olmak anlamına geldiğini iddia ediyor. Alex Brigham’a göre beş yıllık bir dönem içinde “Dünyanın En Etik Şirketleri” listesinde yer alan şirketlerin hisseleri %102 değer kazanırken, aynı dönem içinde S&P 500 Endeksi’nin sadece %26 artış kaydetti. Bu da etik değerlere önem veren ve yolsuzluktan kaçınan şirketlere yatırım yapmanın neredeyse dört kat daha kârlı olduğunu ortaya çıkarıyor. “

Yolsuzlukta Afrika örneği

Kamu alanında yaşanan yolsuzlukla ilgili olarak Afrika örneğini veren Gülmen, Afrika‘da yıllık yolsuzluk ekonomisinin 150–250 milyar dolar arasında olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Afrika’daki en büyük sağlık sorunlardan birisinin halkın temiz suya erişiminin olmaması olarak görülüyor. Dünyada her 8 kişiden birinin temiz suya erişimi olmadığını düşünürsek, Afrika gibi fakir bir kıtada durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkıyor. Afrika’da 320 milyon kişinin temiz suya düzenli olarak erişimi bulunmuyor. Yine Afrika’da çocuk hastalıklarının %85’inin temiz su eksikliği yüzünden olduğu düşünülüyor. Bir temiz su kuyusunun maliyeti ise 4.000 ile 8.000 dolar arasında. Her kuyu 2000 kişiye temiz su sağlıyor, 20 yıl boyunca aktif olarak hizmet verebiliyor. Eğer yolsuzluk maliyeti temiz su sağlamaya yönelik çalışmalarda kullanılsaydı ne olurdu? Ortalama 6.000 dolar maliyet ile Afrika’da 25 milyon kuyu açılabilirdi. Bu da kaba bir hesap ile bütün Afrika’nın hatta dünyanın temiz su ihtiyacının sağlanması anlamına gelmekte. Daha da ilginci BM raporuna göre sadece 10 milyar dolar ile tüm dünyadaki temiz su problemi de çözülebilir.“

Afrika‘nın en kalabalık ülkesi olan petrol zengini Nijerya‘yı yolsuzluk açısından değerlendiren Gülmen, şu bilgileri verdi: “Nijerya’nın bağımsızlığını elde ettiği 1960 yılından beri 400 milyar doları yolsuzluk yüzünden kaybettiği tahmin ediliyor. Ülke genelinde okuma yazma oranının %66,6 gibi görece düşük bir oran olduğu düşünülürse, kayıp olan yolsuzluk parasının Nijerya ekonomisi ve dolayısıyla eğitimi için ne kadar büyük bir değeri temsil ettiği ortada. Bölgede çalışan bir STK olan RISE International Afrika’da asgari ihtiyaçları karşılanmış bir okulun yapımının 140.000 dolar olduğunu belirtiyor. Söz konusu yolsuzluk parası ile 2.850.000 okul inşa edilebilir ve Nijerya’nın makus talihi sonsuza dek yenilebilirdi. 400 milyar dolar birkaç nesil Nijeryalı çocuğun birinci sınıf eğitim almasını ve dolayısıyla yaşam standartlarını düzeltmesini sağlardı.“  

Mars‘a beş insanlı yolculuk yapılabilir

Uzay teknolojileri ve uzay seyahatlerinin dünyanın en pahalı projeleri olduğunu belirten Gülmen, dünya genelinde yolsuzluğun bir yıllık maliyeti ile neler yapılabileceği hakkında şu örneği verdi: “Yolsuzluğun yıllık maliyetini 1 trilyon dolar olduğunu varsayalım. Genel olarak yapılan hesaplamalara göre Mars’a yolculuk projesinin 6 milyar dolarlık bir maliyeti bulunuyor. Uzaya giden uzay adamlarının sağ kalabilmesi için ise en az 200 milyar dolar daha harcanması gerekiyor. Görüldüğü gibi dünyamızda yolsuzluğun bir yıllık bedeli insanlığın geleceği için uzayın keşfine karşılık geliyor. Çünkü yolsuzluğun kara deliğinde kaybolan paralarla tam beş insanlı Mars görevi yerine getirilebilir.“  
TEİD Araştırma Direktörü Ali Cem Gülmen, dünya çapında yolsuzlukla ilgili yürütülen bütün araştırma çalışmaları ve sonuçlara göre yolsuzluğa neden olan süreçler konusunda herkesin düşünmesi gerektiğini vurguluyor. Yolsuzlukla mücadelede etkin olabilmek için etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmak gerektiğini belirten Gülmen, yolsuzluğun sosyo–ekonomik etkilerini azaltmak için başka bir yol olmadığını ifade ediyor. Etik ilkelerin bir sistem dahilinde siyasi, ekonomik ve toplumsal bileşenlerle desteklenmesi ve korunması gerektiğini söyleyen Gülmen, ancak bu kararlılıkla gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakma şansı olduğunun altını çiziyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın