Teknoloji ve Ar-Ge açısından inovasyonun merkezi sayılan teknokentlerle ilgili yapılan son düzenleme soru işaretlerine neden oldu. Teknokentlerde faaliyet gösteren şirketlerin kazançlarına ilişkin istisnayı düzenleyen Bakanlar Kurulu kararının ‘patent’ şartı getirmesi, sektörü hareketlendirdi. KPMG Türkiye Vergi Şirket Ortağı Emrah Akın 19 Ekim 2017’de yürürlüğe giren kararı ve olası etkilerini değerlendirdi.

Uluslararası ticarette rekabet edebilmek için teknoloji ve Ar-Ge yoğun ürünlerin önemine değinen Akın, “Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaları desteklemek amacıyla sağlanan birçok teşvik ve destek olduğu söylenebilir. Bu teşvik veya desteklerin yeterli olup olmadığı tartışılırken teknokentlerde faaliyet gösteren şirketlerin elde ettikleri kazançlara ilişkin istisnayı düzenleyen Bakanlar Kurulu kararı bazı endişelere neden oldu” dedi.

Emrah Akın, yeni düzenlemeyi şöyle anlattı:

“Yeni düzenleme ile bölgede faaliyette bulunan şirketlerin kazançlarının; gayri maddi hakların satışı, devri veya kiralanmasından elde edilmesi halinde, bu kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna olabilmesi için hakların niteliğine göre patent veya fonksiyonel olarak patente eşdeğer belgelere bağlanması gerekiyor.

Son 5 yılda gayri maddi hak satışından ortalama 30 milyon TL üzeri kazanç elde eden ve bağlı olduğu gruba ait şirketler dahil 200 milyon TL’yi aşan cirosu olan şirketler için patent kriteri yerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınan proje bitirme belgesi istisna uygulaması için yeterli kabul ediliyordu. İstisna uygulamasıyla ilgili düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle teknokent kazanç istisnası uygulanamaz hale gelir mi sorusu öne çıktı.”

Patent 2-3 yılda alınıyor

Emrah Akın, gayri maddi hakların patent veya fonksiyonel olarak patente eşdeğer belgelere bağlanmasıyla ortaya çıkacak sorunları şöyle sıraladı:

“Türkiye’de patent alma süresi 2-3 yılı buluyor. Konu teknoloji olunca 2-3 yıllık süreç onlarca yıla isabet ediyor aslında. Bugün ürettiğiniz bir teknolojinin patentini aldığınızda o ürün eskimiş; yerine yeni bir teknoloji bile gelmiş olabilir. Durum böyle olunca da şirketlerin ortaya çıkardıkları gayri maddi hakların patentini almadan müşterilerine kullandırmaya başlaması gerekiyor.

Problem de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Patent başvurusu ile kullanım haklarının devredilebilmesine rağmen istisnadan ancak patenti aldıktan sonra yararlanmak mümkün olabiliyor. Dolayısıyla şirketler geliri yazdıktan ancak 2-3 yıl sonra istisnadan yararlanabiliyor. Ödenen vergiyi iade almanın ortalama 1 yıl süreceği göz önünde tutulursa mükellefler açısından ciddi bir finansman yükünün ortaya çıkacağını söyleyebiliriz.”

Başvuru yeterli sayılsın

Emrah Akın teknokent yatırımlarını olumsuz etkileyebilecek bu kararın, patent kriterinde yapılacak bir düzeltme ile aşılabileceğini kaydetti. Akın, “Bu çerçevede kazanç istisnasının patent alınması yerine patent başvurusuna bağlanması ve patentin alınamadığı durumda kurumlar vergisi beyannamesinin düzeltilmesine izin verilmesi daha uygun olabilir. Ayrıca patente tabi iş sayısı ve patent alma sürelerin göz önüne alındığında gerek mevcut durumda gerekse istisnanın patent başvurusuna bağlandığı durumda onlarca düzeltme beyannamesi vermek gerekebileceği de göz önüne alınmalı” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın