Türkiye’de hiçbir ürünün yokluğu çekilmiyor. Temel ihtiyaç maddelerinden lüks tüketim mallarına kadar piyasada her şey bulunuyor. Ancak özellikle ücret geliri elde eden dar ve sabit gelirli kesimlerin içinde bulunduğu ağır geçim şartları yoksulluk boyutuna ulaştı. Giderek artan fiyatlar sonucu son dönemde pahalılık günlük hayatın ayrılmaz parçası olmaya başladı.

Ücretli çalışanlar bir yandan artan hayat pahalılığı karşısında daha da artan geçim sıkıntısı çekerken, öte yandan artan gelir vergisi nedeniyle net ücretlerinde gerilemeyle karşı karşıya kaldı.

Vergi düzenlemelerindeki adaletsizlik nedeniyle, örneğin asgari ücretlinin eline geçen net aylık asgari ücret gerilemişken “torba kanun” ile yapılan düzenleme ile tekrar 1.404 TL’ye yükseltildi. Ancak bu düzenleme yapılırken evli, çalışmayan eş ve çocuklu ailelerin durumu dikkate alınmadı ve ellerine geçen asgari ücret yılbaşına göre azalarak 1.404 TL’de sabitlendi.

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından otuz yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması “insan onurunun gerektirdiği yaşama şartları” için gerekli harcama tutarını ortaya koymaktadır.

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2017 Ekim ayı sonucuna göre:

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.544,31 TL,
  • Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.030,31 TL oldu.
  • Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.927,10 TL olarak gerçekleşti.

Evli olmayan, sadece kendi geçimini sağlamak durumunda olan bekar bir işçinin yapması gereken harcama aylık harcama tutarı son bir yılda 189 TL artış gösterdi. Olması gereken net asgari ücret tutarı ile mevcut asgari ücret arasındaki fark ise 523 TL’ye ulaştı.

TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 22 TL, yılbaşına göre 112 TL ve geçen yılın aynı ayına göre 139 TL artış gösterdi. Yoksulluk sınırı tutarı ise son bir ayda 71 TL, yılbaşına göre 365 ve geçen yılın aynı ayına göre 452 TL arttı.

 

Tablo 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)

 

 

Ekim   

2016

Aralık 2016 Eylül 2017 Ekim 2017
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması 394,60 399,91 425,84 431,67
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması 322,67 328,19 349,98 354,63
15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması 416,96 424,40 452,15 458,73
4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması 271,07 279,67 294,61 299,28
Açlık Sınırı 1.405,30 1.432,17 1.522,58 1.544,31
Yoksulluk Sınırı 4.577,51 4.665,04 4.959,54 5.030,31

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

* Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2017 Ekim ayında şu şekilde gerçekleşti:

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,43 oranında arttı.

  • Yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 7,83 oranında gerçekleşti.
  • Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 9,89 oldu.
  • Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 7,62 olarak hesaplandı.
 

Tablo 2: Gıda Harcamasındaki Değişim

 

Ekim 2014 Ekim

2015

Ekim

2016

Ekim

2017

Bir önceki aya göre değişim oranı (%) 1,29 1,31 1,38 1,43
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%) 11,45 11,91 1,45 7,83
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%) 13,26 14,41 1,90 9,89
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%) 13,44 14,55 5,77 7,62

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda fiyatları endeksindeki gelişim, son oniki aylar itibariyle aşağıdaki şekilde olmuştur:

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Ekim 2017 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:

  • Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay bütün ürünlerde artış görüldü. Günlük tüketimi fazla olan bu ürünlerdeki –düşük tutarlarda da olsa- gerçekleşen fiyat artışı mutfak harcaması artışını artıran önemli faktör oldu.
  • Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; yapılacak ithalatla “terbiye” edilmesi beklenen et fiyatı genelde değişmedi. Geçen ya göre kıyma et kilogram fiyatı biraz arttı ve fakat kuşbaşı fiyatı da biraz ucuzladı. Bu arada her ne kadar hesaplamada dikkate alınmasa da bonfile kilogram fiyatının 72,90 TL olduğunu da not etmek gerekmektedir. Bu ay tavuk fiyatı ile sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) fiyatlarında–satışı düşük olan böbrek fiyatında biraz gerileme dışında- bir değişiklik tespit edilmedi. Balık fiyatı da genelde aynı kaldı. Yumurtanın tane fiyatı da düşmedi. Bakliyat ürünlerinden (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) nohutun fiyatı bu ay yine artış gösterdi, diğerleri aynı kaldı.
  • Yaş sebze-meyve fiyatları mevsim ürünlerinin ağırlıklı olarak pazarda yer almasıyla nispi olarak bu ay azaldı ve mutfak harcamasını az da olsa rahatlattı. Ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay gerileyerek 3,65 TL oldu (geçtiğimiz ay 3,75 TL). Geçtiğimiz ay 3,68 TL olarak hesaplanan sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 3,61 TL oldu. Meyve ortalama kilogram fiyatı ise 3,86 TL’den 3,70 TL’ye geriledi.

Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi.

  • Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay fiyatlar genelde aynı kaldı, sadece makarna ile irmik fiyatı çok az miktarda (kiloda 10 kuruş) arttı.
  • Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin fiyatında artış bu ay da devam etti. Zeytinyağı ve ayçiçekyağı fiyatı yine aynı kaldı. Zeytin ortalama fiyatında (siyah-yeşil) pek bir değişiklik olmadı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde ise; ceviz fiyatı arttı, ayçekirdeği fiyatı düştü, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı aynı kaldı. Pekmez, reçel ve şeker ile çay ve ıhlamur fiyatı aynı kaldı, tuz ve salça fiyatı ise arttı.

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.

Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın