MOBİLYA SEKTÖRÜNDE ‘NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ’ YETİŞMİYOR

Dünyada yaşanan ekonomik belirsizliklerden en çok etkilenen sektörlerin başında mobilyanın geldiğini söyleyen Art Design markasının kurucusu Rıza Terzi, sektörde iş gücü ve girdi maliyetlerinin yüksek olmasının ekonomik durgunluk dönemlerinde firmaları zorladığının altını çiziyor. Terzi, ayrıca Türk mobilya sektörünün en önemli sorunlarından birinin nitelikli insan gücünün yetişmemesi olduğunu vurguluyor.

Bir aile şirketi olarak Türk mobilya sektöründe art deco, avangard ve modern tarzdaki ürünleri önemli bir yer edinen Art Design, bugün Türki Cumhuriyetler, Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri başta olmak tüm dünyaya satış gerçekleştiriyor. Ar-Ge çalışmalarına verdiği önem ile tasarımın yanı sıra kalite ve konfor anlamında da öne çıkan markanın kurucusu Rıza Terzi, ekonomiden sektör sorunlarına, mobilyada günün trendlerine kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu…

Öncelikle mobilya sektörü ile nasıl tanıştınız? Art Design’dan bahseder misiniz?

Daha önce aile olarak gıda sektöründe faaliyet gösterirken ikinci bir sektör arayışına girdik. Dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak bir sektör olsun istedim. Yaptığım araştırmalar sonucunda Türkiye’de mobilya sektöründe çok fazla alternatif olmaması nedeniyle bu alanda bir ihtiyaç olduğunu hissettim. Yıl 1992’ydi. Modern tarzda, yeni bir bakış açısı ile Art Design firmasını kurdum. Aslında bu ticari bir riskti ama heyecanı da bir o kadar farklıydı. Zaman içinde aldığımız olumlu geri dönüşler ile doğru yolda olduğumuzu ve iyi bir iş yaptığımızı anladım. Bunun üzerine bünyemizde Ar-Ge bölümümüzü kurarak temelimizi sağlamlaştırdık.

Yenilikçi bir marka olarak Ar-Ge departmanımız sayesinde dünya trendlerini yakından takip ediyor, gerektiğinde yerinde inceleme yapıyoruz. Böylece farklı tarzları sektörle buluşturmuş oluyoruz. Art Design ekibi olarak her yeni koleksiyonda, hatta koleksiyona eklenen her yeni parçada aynı heyecan ve ivme ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

Özellikle son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu da göz önüne alacak olursanız mobilya sektörünü bu anlamda nasıl değerlendirirsiniz?

Yılların getirdiği tecrübe sayesinde şunu açıkça söyleyebilirim: Ülkemizde ve dünyada ekonomik belirsizliklerden en çok etkilenen sektörlerin başında mobilya geliyor. Sektörde iş gücü ve girdi maliyetlerinin yüksek olması ekonomik durgunluk dönemlerinde önemli problemler oluşturuyor. Kendisini daha globalleştirmiş ve öncesinde Ar -Ge yatırımlarını doğru yapmış firmalar biraz daha avantajlı hale geliyor. Böyle dönemlerde durgunluktan daha az etkilenenler ise ihracat yapabilen firmalar oluyor. Ayrıca altyapısını iyi kuran ve müşteri memnuniyeti yüksek olan işletmelerin de oluşturdukları müşteri portföyleri sayesinde ekonomik ortamdan çok etkilenmeden ticaretlerine devam ettiklerini söyleyebilirim. Yüksek olan KDV oranlarının düşürülmesi, kobilere verilen kredi destekleri, yurt içi ve yurt dışı fuarlara verilen destekler gibi devletimizin sağladığı olanakların biraz da olsa sektöre nefes aldırdığını da belirtmeliyim.

“Türkiye fiyat konusunda avantajlı durumda”

Türk mobilya sektörü ihracat anlamında şu anda nasıl bir konumda?

Öncelikle şunun altını çizmekte fayda var: Mobilya sektörü ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayan bir sektördür. Ancak dış politikanın hareketli yapısı içinde ihracatın dengelenebilmesi oldukça zor. Mobilya sektörü olarak ihracatta Türkiye özellikle marka olmuş nitelikli işletmelerde güçlü yapısını koruyor. Dünyanın birçok ülkesine Türkiye’den mobilya ihracatı yapılıyor. Fuarlar ve dünya genelindeki Türk mobilyasını pazarlama yöntemleri ile Türkiye, mobilya ihracatı ile dünyada kendinden üst sıralarda söz ettirmektedir. Türk insanının iş gücü becerisi, doğru pazarlama yöntemleri ile ilerleyen dönemlerde daha da üst seviyelere ulaşacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum, yaptığı kaliteli ürünler ile dövizin ülkemizde değerli olmasından dolayı fiyat açısından da avantajlı bir konumdayız.

Sektörün sizce en önemli sorunu nedir?

Günümüzde baş göstermeye başlayan ve ileriki dönemlerde sektörde büyük sıkıntılara neden olacak en önemli sorun nitelikli personel yetişmemesi. Bu durumu sektörün her alanında görebilirsiniz. Bu durumun önüne geçilmesi ve şimdiden önlemlerin alınması gerekiyor. Bu durumun önüne geçilmesi için devletimizin özel bir politika uygulayarak meslek gruplarına personel altyapısı oluşturmak için özel bir yönlendirme yapması ve eğitim programı uygulaması gerekmektedir.

Art Design olarak ne tür modeller üretiyorsunuz?

Art Design olarak art deco, modern ve avangard tasarımlarımızın yanında kişiye özel mekan ve ürün tasarımı yapmaktayız. Tasarımlarımızın bize özgün olmasına çok önem veriyor ve özellikle bu noktaya dikkat ediyoruz. Her müşterimiz bizim için özeldir, bunu onların da hissetmesini istediğimiz için özgün modeller tasarlamak için gayret sarf ediyoruz.

Tasarımlarınızda dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

Tasarımda önceliğimiz müşterilerimizin rahat edeceği, keyif alacağı ve huzur duyacağı konforlu mekanlar oluşturmak. Bunu yaparken müşterilerimizle yakın bir etkileşim içine girmeye, onların beğeni ve ihtiyaçlarını iyi analiz etmeye çalışıyoruz. Bu karşılıklı etkileşim markamız için yenilikleri ortaya çıkarmak yönünde güçlü bir birikim sağlıyor. Amacımız müşterilerimize rahat, şık ve konforlu ürünler tasarlamak, doğru analiz ile ihtiyaçlara yönelik çözümleri üretecek çalışmalara imza atmak.

2017 trendleri nelerdir?

2017’de ağırlıklı olarak sade ve düz hatlı ürünler moda. Desenlerde daha çok geometrik ve maskülen çizgilerin kullanıldığını söyleyebiliriz. Ahşap detayların ince işçiliklerle işlendiği ürünlerde genelde cilalarda gri, antrasit siyah ve koyu ceviz gibi koyu tonlar tercih ediliyor. Kumaşlarda ise mavi, turkuaz, mint renkleriyle birlikte siyah ve beyazın tercih edildiği eklektik ürünlerin trend olduğunu söyleyebiliriz.

Ürün kalitesi ve ergonomi görüntü kadar önemli

Yeni evleneceklere mobilya seçimi anlamında neler tavsiye edersiniz?

Öncelikli olarak kullanacakları mekana uygun mobilya ve dekorasyon ürünleri seçimine dikkat etmeleri gerekir. Sadece ürün görseline odaklanarak seçim yapmaktansa ürün kalitesi ve ergonomisini de göz önünde bulundurmalarını öneririz. Seçecekleri ürünlerin showrom’daki duruşu ile kendi evlerindeki duruşu çok farlılık gösterebilir, o yüzden profesyonel kişilerden yarım almalarında fayda var. Sadece ürün odaklı seçim yapılmamasını tavsiye edebiliriz. Evin genel dekorasyonunu kurgulayıp onun doğrultusunda mobilya seçimi yapılmalı, ayrıca perde, halı, avize, duvar dekorları, aksesuar gibi diğer dekorasyon ürünlerini de bu doğrultuda seçmeleri yararlı olacaktır.

Yaşa göre mobilya tercihlerinde ne gibi değişiklikler oluyor?

Bu sorunun aslında net bir cevabı olmamakla birlikte genellikle genç nesillerin modern tarzı tercih etmesinin yanı sıra art deco, avangard ve klasik ürünleri de satın aldıklarını görüyoruz. Aynı durum orta yaş ve üstünde daha eşit bir dağılım gösteriyor.

Yerli ve yabancı müşteri karşılaştırması yaparsanız mobilya seçiminde arada ne gibi farklılıklar bulunuyor? Daha çok hangi ülke insanı mobilya için Türkiye’yi tercih ediyor?

Türk insanı yenilikçi bir yapıya sahip. Dünyada günün trendlerini her unsuruyla takip etmeyi tercih ediyor. Doğu bloğu ve Arap Yarımadası ülkelerinde günümüz modasından ziyade gösteriş ve zenginlik ön planda tutulmaktadır. Bu yüzden genellikle modanın ve genel trendlerin birkaç sene gerisinden geliyorlar. Söz konusu Batı ülkeleri olduğunda ise durum tam tersi oluyor. Türki Cumhuriyetler, Arap coğrafyasının neredeyse tamamı ve Nijerya, Libya ve Kenya gibi bazı Afrika ülkeleri tercihlerini Türk mobilyasından yana kullanıyorlar.

Art Design olarak hangi ülkelere satış yapıyorsunuz?

Aslında dünya genelinde her ülkeden müşterilerimiz bulunuyor. Fakat ağırlıklı olarak Türki Cumhuriyetler, Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer alıyor.