Kösereisoğlu, “Özel güvenlik sektörü 285 bin civarında çalışanıyla ile en fazla istihdam yaratan sektörlerden biri. Ancak ordu olarak nitelendirilebilecek örgütlü bir yapıya sahip değil. Aksine pek çok güvenlik görevlisi bu işi meslek olarak görmüyor, küçük ücret farkları için sektör değiştirip daha az riskli işlere kayıyor. Yüzde 50 ile en fazla çalışan sirkülasyonu bizde. Sürekli iş değiştirençalışanlar nedeniyle, sendikalar bile sektöre giremiyor” dedi.
Emniyette kayıtlı güvenlik sayısının sektörün büyüme hızını doğru yansıtmadığına dikkatçeken Kösereisoğlu, “2011’de 147 bin civarında olan güvenlik sayısı, bugün 285 bini buldu ancak yüzde 92’lik bu büyümeyi sektör büyümesi olarak değerlendirmek yanlış olur. Sektör ekonomiye paralel olarak yıllık ortalama yüzde 5-6 büyüyor. Rakamlar arasındaki bu uçurum çalışanların kayıt altına alınmasından kaynaklanıyor. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü’nün başarılıçalışmalarını gözardı etmemek gerek. Kısa sürede tüm güvenlik çalışanlarını kontrol altına alan ve çok iyi çalışan bir yapı kurdular” dedi.
Dernek olarak sektörü kayıt altına alan yasal çalışmaların en büyük destekçisi olduklarınıbelirten Kösereisoğlu, “Şimdiki hedefimiz büyümemizin önündeki en büyük engel olançalışan sirkülasyonunun azaltılması. Bu meslekten emekli olan ya da kız isterken “gururla güvenlik görevlisi” olduğu söyleyen çalışanlarımız olsun istiyoruz. Çalışanların meslekte kalması için yıpranma paylarının karşılığını alması gerek. Silahlı ve silahsız göreve özelücret, riskli mesleklere verilen erken emeklilik, tatil mesaisi gibi bir takım haklara ihtiyaçvar. Bu konuda çalışmalarımıza hız verdik. İç işleri Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile çeşitli çalıştaylar düzenledik. Umarız kısa sürede çalışanlarımızın hakkettikleri haklara kavuşur ve sektörün büyümesi önündeki en büyük engel ortadan kalkar” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.