Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Can Akın Çağlar, basın toplantısındaki sunumuna sektöre ilişkin genel bilgiler vererek başladı. Çağlar, sektörün 2017 Haziran sonu itibariyle prim üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre % 12 artışla 23,1 milyar TL olarak gerçekleştiğini söyledi. Yüksek büyüme potansiyeline sahip sektörün, ekonomiye fon sağladığını ve teminat sağlama rolüyle başta mega projeler olmak üzere GSYH’nin 35 katı sigorta güvencesi verdiğini vurguladı.
Sektörün tazminat ödemelerine de değinen Çağlar, geçen yıl sektörün toplam 23,4 milyar TL tazminat ödediğini söyledi. Çağlar verdiği bilgide 2017 yılında, günde 46.400 adet hasar gerçekleştiğini ve buna karşılık sektörün günde 108.8 milyon TL ödeme yaptığını belirtti.
Başkan Çağlar sözlerine sektör gündemindeki Zorunlu Trafik Sigortası ile Bireysel Emeklilik Sistemi ve Otomatik Katılım’daki son gelişmeleri aktararak devam etti. Trafik sigortasındaki 11 yıllık zararın 7,3 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Çağlar, tavan prim uygulanmasıyla trafikte 2017 yılının ilk 6 ayında prim üretiminin bir önceki yılın aynı dönemine göre % 11,5 azaldığını, poliçe sayısının ise % 4,9 artışla 8,6 milyona çıktığını söyledi. Enflasyon da göz önüne alındığında trafik poliçelerindeki indirimin yaklaşık %30’lara ulaştığını vurguladı. Tavan prim uygulamasıyla sektörün zararının 2,3 milyar TL’ye, tahmini hasar-prim oranının % 125’e çıkmasını tahmin ettiklerini belirtti. Son 3 yılda yaşanan kazaların %11’inin, 80 bine yakın ve 3’ün üzerinde kaza sayısına sahip sürücülerden kaynaklandığına dikkat çeken Çağlar, trafik sigortasında arzu edilen kalıcı fiyat istikrarı için bu kazaların azaltılması yanı sıra kötü sürücüler için yüksek prim uygulanması gerektiğini vurguladı.
Bir diğer gündem maddesi Bireysel Emeklilik Sistemi ve Otomatik Katılım’daki son durumu değerlendiren Başkan Çağlar, BES’te katılımcı sayısının 6,8 milyona, fon büyüklüğünün de Devlet Katkısı dahil 71 milyar TL ulaştığını ifade etti. Bu yıl başlatılan Otomatik Katılım’la 26 Temmuz 2017 itibariyle sisteme giren 6 milyon çalışanın 2,6 milyonunun sistemde kaldığını cayma/çıkış oranının da % 57 olduğunu söyledi. Otomatik Katılım’da cayma oranının yüksekliğinin nedenlerini de şöyle sıraladı:
- İşveren katkısının olmaması,
- Teşviklerin hak ediş sürelerinin uzun olması,
- Sistemin işçi ve işveren düzeyinde yeterli derecede tanıtılamadan devreye alınması,
- Cayma süresi sonrasında çıkış yapılamayacağı yönünde yanlış bir algının olması
Otomatik Katılım’ın güçlendirilmesi için sistem kurgusunun yeniden gözden geçirilmesinin ve bilgilendirme ile iletişimin önemini vurguladı.
Basın toplantısındaki konuşmasına son haftalarda yaşanan doğal afetlere değinen Çağlar, ekonomik kayıpların telafisi için sektör ve tüm paydaşlar olarak yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Çağlar’ın verdiği bilgiye göre son 3 olayda şu ana kadar sektöre ulaşan hasarlar şöyle:
- 18 Temmuz İstanbul sel: 7 bin adet hasar 116 milyon TL,
- 21 Temmuz Gökova deprem: 800 adet hasar 12 milyon TL,
- 27 Temmuz İstanbul sel ve dolu: 22 bin adet hasar 168 milyon TL.
İklim değişikliği nedeniyle afet riskinin arttığını hatırlatan Çağlar:
“İklim değişikliği nedeniyle doğal afet riskinin arttığını, ülkemizdeki düşük sigortalılık oranı nedeniyle vatandaşlarımızın ve kurumlarımızın ciddi hasar maliyetleri ile karşılaşma riskinin her geçen gün büyüdüğünü, bu maliyetlerin tamamıyla Devlet üzerinde bırakılmaması gerektiğini, sigorta poliçelerinin sanıldığı kadar pahalı olmadığını, sigortacılığın sadece hasar ödeyen bir sektör değil, aynı zamanda risk yönetimi danışmanlığı yaptığını, insanımızın gelecekteki refahı için bireysel emeklilik sisteminin öneminin anlaşılması gerektiğini ve sigorta bilincinin ve sigortalılık oranının arttırılmasının insanımız ve ülkemiz adına ne denli önemli olduğunu” vurguladı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.