Dünya genelinde büyük bir pazar oluşturan dar gelirli tüketiciler firmaların yeni gözdesi.

Şirketler dezavantajlı gelirlilerin ihtiyaçlarını karşılamanın yeni yollarını keşfediyor.

Dijital çağın nimetlerinden faydalanan markaların yeni pazar hedefi; dar gelirli tüketiciler. Uluslararası işe alım ve danışmanlık şirketi PageGroup, bu yeni trendi izleyen şirketlerin, dünyanın az gelişmiş bölgelerine ulaştırdığı sağlık hizmetlerini mercek altına aldı. Sağlık alanında hizmet veren çok uluslu pek çok şirket, global pazarda büyük bir grubu temsil eden dar gelirli tüketicilere ulaşmayı hedefliyor. Şirketler en yoksul vatandaşlara ulaşmak için, tedarik zincirini, finansman ve pazarlama stratejilerini yeniden gözden geçiriyor. Düşük gelirlilerin tüketim alışkanlıklarını inceleyen her seviyeden yöneticiler, dezavantajlı bölgelerde yeni pazarlama stratejileri tasarlamanın etmenin yollarını araştırıyor.

Global BoP (Base of the Pyramid) pazarında özellikle sağlık sektörünün başarılı uygulamalar geliştirdiğini ifade eden PageGroup Ülke Müdürü Hugo Campo, “Dijital yenilikler sayesinde, sağlık sektöründeki çok uluslu şirketler artık dünyadaki 4 milyarlık dar gelirli nüfusa kolaylıkla ulaşabiliyor. İş dünyasının liderleri piramidin en alt basamağı olarak nitelendirilen BoP pazarına ulaşmak için önceden kullanılan pazarlama, dağıtım ve finans kavramlarını bir kenara bıraktı.” diyor.

Düşük gelir seviyesindeki kesime ulaşmak için şirketler, dijital yeniliklerin yanı sıra iş modellerini de yeniden yapılandırıyorlar. Örneğin Hintli bir göz doktoru, fastfood restoranlarından esinlenerek geliştirdiği sağlık ocağı modelinde, tüm süreci, bir kişinin belirli bir görevi yerine getirmek için eğitildiği bir montaj hattına dönüştürdü. Bu model dünya çapında şubeleri bulunan başarılı bir sağlık uygulaması haline geldi.

Geniş ve bakir Pazar

Birçok çok uluslu şirketi gelir seviyesi düşük gruplara yönlendiren sadece sosyal sorumluluk duygusu değil. Dünya nüfusunun yaklaşık% 60’ının yıllık geliri 1.500 ABD Doları’nın altında. Şirketler için bu grup, Asya, Afrika ya da Güney Amerika’da büyük potansiyel bir pazarı temsil ediyor. Bu yüzden çok uluslu firmaların birçoğu iş yapabilmek için yaratıcılıkla harmanlanmış yeni stratejilerle dar gelirli tüketicilerin pazarına yöneliyor. Global şirketlerin hedefinde yoksul ülkelerdeki tüketim alışkanlıklarını küreselleştirmek yer alıyor.

Direktörlerin düşünce sistemleri değişiyor

Campo, “Bu yeni keşfedilen pazarlarla birlikte en büyük değişiklik, yöneticilerin tutum ve uygulamalarında yaşanıyor. Şirket yöneticilerinin, geleneksel iş gücü ve eğitim olmadan BoP pazarının muazzam potansiyelini görme ihtimali düşük. Bu yüksek marjlı pazarlar oldukça zorlu şartlara sahip. Genç yöneticilerin başarılı sonuçlar elde edebilmek için bir kaç yıl BoP pazarında deneyim kazanmaları gerekiyor. Diğer yandan gelişmiş ülkelerde, uygun fiyatlı ürünler arayan asgari gelirdeki büyük tüketici grubu da şirketler için önemli bir potansiyel. Dijital yenilik ile bu yetersiz pazar açılabilir. Şirketler, BoP pazarlarının öncülerinden deneyim kazanabilir. Ancak, başarı için kurumsal zihniyetin ve yatırım yapma isteğinin değişik açılardan gözden geçirilmesi gerekir. ” diyor.

BoP Pazarında iş yapabilmenin 4 temel kuralı

1-Teknolojiyi akıllıca kullanmak
Bir BoP pazarında pazarlama ve satış için yeni yaklaşımlar, ürünlerin dağıtımında ise güvenilir bir alt yapı oluşturmak gerekiyor. Örneğin yerel girişimcilere, temel bilgisayar teknolojisi ve akıllı telefonlarla, işlerini verimli bir şekilde yürütebilecekleri kurumsal kaynak paketi sağlanarak, muhasebe, satış ve sağlık konularında temel dersler verilerek hizmet ağı kuruluyor.

2-Toplum için pazarlama
Pazarlama iletişimi yaklaşımı da farklılaştırılıyor. Yoksul bölgelerde mesaj bireysel değil, topluluğa hitap ettiği oranda dikkat çekiyor. Çünkü, bir kişi tarafından düşüncesizce harcanan her kuruş geniş aileyi etkiliyor.

3-Ödeme sistemlerinde hassas ayar
Yoksul bölgelerde mali alt yapı eksikliği nedeniyle mikro-kredi, önemli bir rol oynuyor. Günümüzde mikro finansman, BoP pazarlarında faaliyet gösteren hemen hemen tüm şirketler tarafından kullanılıyor. Global şirketler, yerel işletme sahiplerine temel eğitimle mikro-kredi kavramını daha ileriye taşıyabiliyor.

4-Ödüllendiren yolculuk
Dezavantajlı gelir grubuna yönelik iş yapmak için operasyonel maliyetleri düşürme ve daha iyi dağıtım sistemleri kurabilmede de yaratıcılık gerektiriyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki en düşük gelir grupları için gerçekleştirilen uygulamalar başarıyla ulaştıktan sonra, piyasada yaygınlaşması hızlanıyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın