Turkcell, okulda geleceğin kahramanı çocukların yararlanabileceği bir teknoloji sınıfı oluştururken, ayrıca, öğrencilerin eğitim süreçlerinde yararlanabilecekleri açık spor alanı, amfitiyatro ve botanik bahçesinin bulunduğu spor ve sosyal tesisi inşa etti.
Türkiye’nin geleceğine değer katan ve sosyal fayda yaratan projeler geliştiren ve uygulayan Turkcell, 23 yıldır eğitime verdiği desteğine Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi ile devam ediyor. Yarım asırlık aradan sonra 2015 yılında tekrar eğitim hayatına başlayan tarihi Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Turkcell’in destekleriyle gelişmeye devam ediyor. Öğrencilerin eğitim imkanlarının en üst düzeye taşınması hedefiyle çalışan Turkcell, geleceğin kahramanları çocukların yararlanabileceği bir teknoloji sınıfı oluşturdu. Teknoloji sınıfında öğrenciler 3 boyutlu yazıcı, Arduino elektronik öğrenme kitleri ve yazılım ekipmanlarıyla teknoloji konusunda eğitim alabilecek, kendilerine hediye edilen kodlama kitleri ile kendi yazılımlarını oluşturarak geleceğin yerli yazılımlarını ortaya çıkartabilecekler. Bunların yanı sıra inşa edilen spor ve sosyal tesis ile öğrenciler eğitim süreçlerinde açık spor alanı, amfitiyatro ve botanik bahçesinden de yararlanabilecek.
Kaan Terzioğlu: “Dünya göçten korkarken evine dönen insanlar bir umut vesilesi”
Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi’ndeki spor ve kültür salonu ile teknoloji sınıfının açılışı nedeniyle, okulda düzenlenen törene, İmroz Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Laki Vingas, İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ile Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve Turkcell Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Okul müdürü İoakim Makis Kamburopulos, Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, Gökçeada Kaymakamı Muhittin Gürel ve okulun eski öğrencilerinin de yer aldığı törende duygusal anlar yaşandı. Kendisi de mübadele sonrası Türkiye’ye gelen bir ailenin torunu olan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Bugün Gökçeadalı çocuklar için buradayız. Ve hakikaten ben şunu hissediyorum. Onlar, dedelerinden ninelerinden daha şanslılar aynı benim dedemden ninemden daha şanslı olduğum gibi. Birinci Dünya savaşı sonrası mübadeleyle Türkiye’ye gelmiş bir aile mensubu olarak, dünya göçten korkarken eve dönen insanların hikayelerini duymak bir umut vesilesi. Burada o kadar güzel konuşmalar dinledik, o kadar güzel videolar izledik ki bana, sizlere Turkcell’e bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür etmekten başka bir şey kalmadı” dedi.
Laki Vingas: “Maddiyattan çok maneviyatımıza destek kattınız”
İmroz Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Laki Vingas ise şunları söyledi: “Şu an okullarımızda 33 öğrenci mevcuttur. Ailelerinin birçoğu Selanik, Girit, İstanbul ve Atina’dan göç etmişlerdir. Bu ailelerin aidiyeti Gökçeada ile doğrudan bağlantılıdır. Bu projedeki asıl amacımız tabii ki okullarda yetişen çocuklarımızın iyi ve kaliteli eğitim almalarıdır. Ama burada önemli olan iyi insan olarak yetişmeleri, hem yaşadıkları topraklarda hem dünya halklarına kültür, bilim, ilim alanında katkı sağlayan nesiller olabilmeleridir. Elbirliğiyle yapılan çalışmalar sonucu, Gökçeada eskiden olduğu gibi çok kültürlü geleneğine tekrar kavuşuyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada bunca acı yaşanırken, savaşın ortasında kalan insanlar evlerinden yurtlarından edilirken, Gökçeada’ya topraklarına geri dönen okullarına tekrar kavuşan, ait oldukları kültürde insanlar görmenin manevi hazzı ve gururu gerçekten çok büyük. Bu haz ve gururumuzun en büyük ortağı Turkcell’in maddiyattan öte maneviyatımıza kattığı destek kuşkusuz ki maneviyatımızı şevkimizi daha da artırıyor. Yapabileceklerimizle ilgili çıtayı daha da yükseltiyor.”
Bartholomeos: “Adamız yine çok kültürlü, üretken ve mutlu insanların yaşam alanı olsun.”
İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ise şunları söyledi: “Bizler yanlış uygulamalarla en önemli ve değerli yaşam kaynaklarımızdan biri olan eğitimden yarım asır mahrum bırakıldık. Eğitimsiz kalan bir toplum, kendisine de, cemaatine de ülkesine de fayda sağlayamayacağı için adadaki Rum Toplumu göç etmek zorunda kaldı. Halbuki bu adada ilk kurumsal eğitim 19. Yüzyılın ilk yarısından beri sürmekteydi. İmrozlulara sesleniyorum, bu okullara sahip çıkın, verilen çabaları destekleyin ki adamız tekrar çok kültürlü üretken, misafirperver, mutlu insanların yaşadığı, doğanın ve kültür mirasının korunduğu eğitimli insanların var olduğu bir yaşam alanı olsun. Gelin hep birlikte ortak yaşamın en iyi örneğinin sağlam temeller üzerinde geliştiği Gökçeadamız, Yunanistan ve Anadolu arasında binlerce yıl var olmanın yanı sıra barış ve huzura da destek olarak toplumlarımıza ilham versin.”
Makis Kamburopulos: “Şu an bulunduğumuz yer su birikintisi ve çamurdan ibaretti”
Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi Müdürü İoakim Makis Kamburopulos, adanın yıllar önceki sessizliğini hatırlatarak, “1968-1969 öğretim yılında tek kelime Türkçe bilmeden annemle bu binanın kapısından geçmişken, yarım asır sonra burada bu güzellikleri yaşayacağım aklımdan bile geçmezdi. Yılmadık, kadere teslim olmadık, uğraştık, çalıştık, hayal kurduk. Mesele hak adalet eğitim sevgi, saygı beraber yaşama kültürü ise gerisi teferruattır diye düşündük ve yılmadık. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın da gururunu taşıyarak devlet kurumlarının kapısını çaldık. Sağolsunlar, kimse bizi geri çevirmedi. Çocukluğumdan beri şimdi bulunduğumuz noktada suların biriktiğini ve kış aylarında bahçenin çamurdan ibaret olduğunu çok iyi hatırlıyorum. İmdadımıza yetiştiniz sağolun. Ne kadar gururlansak yeridir. Sevgili öğrenciler, siz yokken buralar sessizdi hüzünlüydü, geçen sene geldiniz ve hayatımızı şenlendirdiniz. Şimdi de okul bahçesinin heyecanı, coşkusu köyümüzü şenlendirecek ümitlerini dallandıracak, beklentilerini artıracak” diye konuştu.
Beraber yaşama kültürünü yaşatacak
Eski adı Tepeköy Rum İlkokulu, bugünkü ismiyle Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Çanakkale’nin Gökçeada ilçesine bağlı bir köy olan Tepeköy’de yer alıyor. 1954 yılında köylüler tarafından imece usulüyle inşa edilen okul, çocuklarını okula göndermek isteyen ailelerin birebir emekleriyle gerçekleşmiş. Bu sebeple bina gerek yapım kalitesi, gerekse detaylarıyla dikkat çeken bir özen içeriyor. Gökçeada Rum Okulu, burada eğitim gören öğrencilerin eğitim süreçlerinin iyileşmesinin çok ötesinde, Rumların evlerine tekrar dönebilmesi ve asıl evleri olan Gökçeada’da kalıcı bir hayat kurabilmeleri, coğrafi ve kültürel aidiyeti yaşatabilmeleri açısından da büyük değer taşıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.