Lübnan merkezli Bank Audi’nin Türkiye’deki iştiraki ve Türk bankacılık sektörünün genç oyuncularından Odeabank, 2017’de de istikrarlı büyümesini sürdüreceğinin sinyalini ilk çeyrek finansal sonuçlarıyla gösterdi. Geçtiğimiz yıl boyunca sektörün üzerinde bir büyüme performansı ortaya koyarak ve uluslararası yatırımcılardan 1 milyar TL’lik sermaye gücü elde eden Odeabank, 2017’ye de hızlı başladı.

Odeabank, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar, küresel piyasalardaki belirsizlik ve Türkiye’nin referandum sürecindeki durgunluğa karşın 2017 yılı ilk çeyreğinde net kârını geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %311,7 artırarak 93 milyon TL’ye yükseltti. Aynı dönemde toplam kredilerde 27,1 milyar TL’ye ulaşan Odeabank, mevduatlarını 30,3 milyar TL’ye, aktifleri de 39,5 milyar TL’ye yükseltti.

“Hedeflerimize ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz”

Türkiye’nin 16 ilinde 51 şube ve 1.676 çalışanı bulunan Odeabank’ın özel bankalar arasında mevduatlarda 8’inci, toplam aktiflerde ise 9’uncu sırada bulunduğunu hatırlatan Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, “Hedeflerimize ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz” diyerek şöyle konuştu: “2017 yılının bizim için Türk bankacılık sektöründeki konumumuzu daha da güçlendirdiğimiz, sunduğumuz hizmetlerin kapsamını genişleterek çeşitlendirdiğimiz ve belirsizlikle dolu küresel konjonktüre rağmen Türkiye ekonomisine katma değer sağladığımız bir yıl olmasını planlıyoruz. 2017 yılı ilk çeyreğinde elde ettiğimiz finansal sonuçlar, Odeabank’ın doğru bir strateji ile ilerlediğinin ispatı niteliğinde.” diye konuştu.

“2017’de küresel ekonomide kademeli toparlanmanın yanı sıra enflasyon ve faiz oranlarında da yükseliş bekleniyor”

Küresel piyasalar ile ilgili olarak 2017’de dünya büyümesinin 2016’ya kıyasla daha güçlü olabileceğini öngördüklerini belirten Özkaya, büyüme dostu politikaların uzun vadede daha

yüksek enflasyon ve faiz oranlarını beraberinde getirebileceğini söyledi. Özkaya, küresel piyasaların 2017 görünümünü şu sözlerle aktardı: “2016 sonunda faizleri artıran ABD Merkez Bankası (Fed) kademeli artırımlarına 2017’nin ilk çeyreğinde de devam ederken yıl içinde iki faiz artırımı daha yapabileceğinin sinyalini verdi. ABD’de uygulamaya konması beklenen büyüme dostu maliye politikaları risk iştahını desteklerken Fed’in faiz artırım patikasının finansal piyasalarda olumsuz bir yansıması gözlenmedi. Gelişmiş ekonomilerin büyüme görünümündeki iyileşmenin gelişmekte olan ekonomilerde de toparlanmayı destekleyeceği beklentisi dünya genelinde etkili oluyor. Finansal piyasalardaki oynaklıklara rağmen gelişmiş ekonomilerde destekleyici para ve maliye politikası duruşları küresel ekonomideki kademeli toparlanmayı destekliyor.

“Reformlarla Türkiye ekonomisi büyümeye devam edecektir”

Türkiye ekonomisini de değerlendiren Hüseyin Özkaya, 2016 yılında yurt içinde yaşanan olumsuz gelişme ve belirsizliklerin reform sürecini geciktiren faktörler olduğunu vurgulayarak, 2017 ile birlikte hızlı bir şekilde reformlara odaklanılmasının, Türkiye’nin potansiyel büyümesini gelecek yıllarda hızlandırabileceğine işaret etti.

Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel faizlerdeki yükselişin yanında, jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi politik gelişmeler kırılganlıkların devam etmesine neden olsa da Türk finansal varlıkları 2017 ilk çeyreğinde önemli ölçüde toparlandı. 2017 ilk çeyreğe ilişkin öncü veriler büyümedeki oynaklığın ve iç talep üzerindeki kırılganlıkların devam ettiğine işaret ederken 2017 yılı genelinde de dış talepten gelebilecek sınırlı pozitif katkı ile büyümenin 2016 ile aynı seviyelerde gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz. Önümüzdeki dönemde potansiyel büyümeyi artırarak enflasyonu dizginlemek ve bu sayede makroekonomik istikrarı sağlamlaştırmak adına ihtiyaç duyulan ilave reformların süratle yapılacağına inanıyoruz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın