Anadolu mutfağının damak zenginliklerini dünyayla paylaşmayı ve kültür mirasımıza sahip çıkmayı hedefleyen Tadında Anadolu, “kültürümüzün parmak izi” olarak nitelenen coğrafi işaretli ürünlerin sayısını artırmak için üreticilerini teşvik ediyor. Tadında Anadolu, coğrafi işaretli ürünlerin hem Türkiye’ye hem üreticiye katkısının altını çizmek için tüm Anadolu’nun dört bir köşesindekini tedarikçilerini İstanbul’da bir araya getirerek bilgilendirdi.
Tadında Anadolu, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) işbirliği ile düzenlediği seminer ile Anadolu’nun farklı köşelerindeki üreticilerini İstanbul’da bir araya getirdi. Coğrafi işaretlemenin üreticilere ve Türkiye’ye faydalarına değinildiği etkinlikte konuşan BTA Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi İbrahim Demir, Tadında Anadolu mağazalarında coğrafi işaret almış ürünlerden oluşan bir bölüm oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Demir, “2011 yılından bu yana hizmet veren Tadında Anadolu sadece ticari bir oluşum değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk anlayışımızın da önemli bir parçası. Bu anlamda yerel üreticileri de destekliyor ve onların gelişimine katkı sağlıyoruz. Bugün Tadında Anadolu restoranlarında 60 ilden 600’e yakın yöresel ürün bulunuyor. Coğrafi işaretler konusu bizim misyonumuzla çok örtüşüyor. Yüzlerce özel ürünümüz var ve bunlardan sadece Gaziantep baklavası ve Aydın incirinin AB’den tescilli olması son derece üzücü. O yüzden bu konuyu gündeme aldık. Bu konuda farkındalık yaratmak ve kültürümüzün parmak izi olarak nitelendirilen coğrafi işaretli ürün sayımızı artırmak istiyoruz. İlk adımı tedarikçilerimizi YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ile bir araya getirip onları bilgilendirerek attık. İleride Tadında Anadolu restoranlarında coğrafi işaretli ürünlerden bir bölüm oluşturmak da hedeflerimiz arasında” dedi.
Türkiye’nin potansiyeli büyük
YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Türkiye’de 2 bin 500 ürünün coğrafi işaret alma potansiyeli bulunduğunu, ancak bunlardan sadece 204’ünün tescil aldığını söyledi. Tekelioğlu, “Avrupa Birliği’nden tescil alan ürün sayımız ise sadece iki: Gaziantep baklavası ve Aydın inciri. Mayıs ayında Malatya kayısısının tescili de olacak. Ayrıca Afyon sucuğu, Afyon pastırması, İnegöl köftesi, Bayramiç beyazı ve Taşköprü sarımsağı ile Aydın kestanesinin AB coğrafi işaret tescil süreci devam ediyor. Coğrafi işaret tescili almış bir ürünün fiyatı, normal ürünün iki katına kadar çıkabiliyor. Türkiye’nin bu konuya daha çok önem vermesi gerekiyor. Üretici örgütlerimiz, bir an önce coğrafi işaretlerle ilgili tescil çabalarını artırmalı. Bununla birlikte, önümüzdeki aylarda, raflarda tescilli ürünlerimizin üzerinde coğrafi işaret logolarının yer alması da bekleniyor” dedi.
55 milyar Euro’luk pazar
Coğrafi işaret konusu Türkiye’nin gündemine yaklaşık 21 yıl önce girdi. Ancak bu konuda adımlar son yıllarda daha da hızlandı. Üreticisine yaklaşık 2,5 kat daha fazla kazandıran, üreticiyi haksız rekabete karşı koruyan, tüketicinin de sağlıklı, güvenilir ürüne ulaşmasını sağlayan coğrafi işaretli ürün pazarının AB büyüklüğü 55 milyar euro civarında. Dünyada yaklaşık 10 bin coğrafi işaretli ürün bulunuyor. Bunların 3 bin 139’u Avrupa Birliği ülkelerine ait. Fransa ve İtalya bu konuya en çok önem veren ülkülerin başında geliyor. Öyle ki Fransızlar rokfor peynirinin tescilini 1921 yılında aldı. 2016 yılı itibariyle Fransa’da coğrafi işaretli peynir sektörünün cirosu 1,6 milyar euro oldu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.