Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda, Türkiye için önemli ve hayati bir referandumun yaşandığını belirterek, sonuçların ülke ve Borsa İstanbul için hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu.

Bundan sonra Borsa ve sermaye piyasaları için daha güzel şeylerin konuşulduğu bir dönem olacağını ifade eden Karadağ, uzun süredir yeni ürünlerin sunulması, piyasaların derinleştirilmesi ve daha güzel yerlere gelmesi için çalıştıklarını dile getirdi.

Karadağ, bu baharla birlikte bol bol yeni ürünler, yeni lansmanlar, yeni halka arzlar ve sermaye piyasasında yeni haberler konuşma dileğinde olduklarını söyledi.

Özellik itibarıyla dünyada da ilk olan gayrimenkul sertifikalarının borsada işlem görmeye başladığını hatırlatan Karadağ, “Biraz hızlı da olduğu için yeteri kadar tanıtamadığımızı düşünüyoruz. Hem TOKİ hem de ilgili aracı kuruluşla bu haftadan başlamak üzere kapsamlı bir tanıtım ve bilgilendirme kampanyası başlatacağız.” dedi.

Karadağ, diğer alandaki çalışmalarını da bu haftadan itibaren duyurmaya devam edeceklerini aktararak, “Birçok yeni ürün ve yeni lansmanda mutfak çalışması bitti. Hedefimiz mayıs ayından itibaren her hafta veya en az iki haftada bir yeni ürün ya da yeni lansmanla sermaye piyasalarına hareketlilik getirmek.” diye konuştu.

 “Borsa’da araba satacağız”

Karadağ, yatırımcılara borsaya yatırım yapma tavsiyesinde bulunarak, şu an Türk lirası bazında da dolar bazında da hisse senetlerinin çok ucuz olduğunu ifade etti.

Himmet Karadağ, yeni ürünlere yönelik soru üzerine şunları söyledi:

“Prestij projeleri satmak için çalışıyoruz. Popüler diziler ve köprüler dahil, onların getirisini yatırımcıyla paylaşabileceğimiz modelleri çalışıyoruz. Genelde tezgah üstü piyasalarda işlem gören özel sektörün Eurobond’larının önümüzdeki dönemde Borsa İstanbul’da işlem görmesini istiyoruz. Finansal modelleme, menkul kıymetlendirme doğru uygulandığında o kadar tatlı ürünlere dönüşüyor ki… Birkaç firmayla görüşüyoruz; borsada araba satacağız mesela. Aslında bono satacağız. Yani doğrudan bir ürünün finansmanında kullanılan bono satacağız. Ama bono o ürüne ucuz yolla dönüşebilir de olacak. Uygun firmayı yakaladığınızda çok hoş bir model.

Örneğin Türkiye’de üretilen bir otomobilin üretim projesinin maliyetine geliriyle beraber ortak olacaksınız. Dilerseniz sertifika o proje adıyla borsada alınıp satılacağı için ikinci el değer artışından yararlanacaksınız. Dilerseniz de Ar-Ge aşamasında gireceksiniz, üretime başladığında o araçtan indirimli alabileceksiniz. Daha üretim aşamasında böyle bir projeyi finansal ürüne, menkul kıymete dönüştüreceğiz. Menkul kıymet bono olacak aslında. Ama üretime başladığında araca dönüşebilir bir bono. Hisse senedine dönüşebilir tahvil gibi. Dünya uygulamalarına bakıyorum; hibrit alana daha çok kayma var. Yani düz hisse, düz bono değil de böyle modeller daha cazip oluyor. Otomobil sektöründe böyle bir görüşmemiz var. Başka sektörler de olabilir.”

Karadağ, bu anlamda TRT’de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dahil birkaç dizi için görüşmeler yaptıklarını aktararak, şunları kaydetti:

“Bizim satmamız için diyelim ki 40 bölüm bir hacim olması lazım. Diyelim ki A dizisi 2 yıllığına 40 bölümlük diziyi, kanalla bölüm başına 2 milyon liraya anlaşıyor. 2 yıllık hibrit bono gibi düşünelim; 80 milyon lira. Onun indirilmiş nakit akımı, yüzde 50’sini satsak, 40 milyon liralık büyüklük yapıyor. Onu alan yatırımcı vade sonunda, bir, o sabit getiriyi alacak; iki, belki reyting veya yurtdışı satışa duyarlı bir gelir dilimi de koyacağız oraya. Atıyorum; yüzde 10 artı reytinge duyarlı bir gelir elde etmiş olacaksınız diziden. Modelleme çok güzel. Ama o modellemeyi biraz daha öngörülebilir kılmaya çalışıyoruz. Orada getirisi garanti bir gelir akımı var. Bir şekilde finansal tüketiciye hem popüler hem riski az ve iyi getirinin olduğu ürünleri yakalayacağız.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın