İstanbul Portföy, 1,5 milyar TL’yi aşan fon büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük yüzde 100 yerli sermayeli, bağımsız portföy yönetim şirketi oldu.2016 yılı sonunda Ashmore Portföy Yönetimi AŞ’nin hisselerinin tamamını satın alınmasının da etkisiyle 2012 yılından bu yana yönettiği fon büyüklüğünü 75’e katlayan İstanbul Portföy, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katıldığı bir toplantı düzenledi. Portföy ve varlık yönetimi sektörüne ilişkin beklentilerin konuşulduğu toplantıyaüst düzey ekonomi yönetiminin yanı sıra yatırımcılar katıldı.
İstanbul Portföy fon büyüklüğünü 5 yılda 75’ye katladı
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Portföy Genel Müdürü Burak Üstay,Türkiye’nin toplam tasarruflarının GSMH’ye oranının yükseltilmesi hedefine ulaşmada sermaye piyasalarının öneminin çok büyük olduğuna dikkat çekti. Sermaye piyasası araçlarının 2 trilyon TL fon büyüklüğü ile toplam tasarruflar içindeki payının yüzde 5 civarında olduğunu hatırlatan Üstay bu durumun Türkiye’de sermaye piyasalarının yolun başında olduğunu ve yüksek potansiyele sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.
İstanbul Portföy olarak sermaye piyasalarının gelişiminde önemli rol üstlendiklerine dikkat çeken Üstay “Şirketimiz için önemli bir hedef olarak belirlediğimiz bir eşik değere ulaşmanın mutluluğunu ve onurunu, bizi bu noktaya getiren yatırımcılarımızla, bu altyapıyı sağlayan siyasi irade ve düzenleyici kurul yöneticileri ve sistemin önemli paydaşı Bireysel Emeklilik Sigortası yöneticileri ile paylaşıyoruz” diye konuştu. İstanbul Portföy olarak yönettikleri fon büyüklüğünün, yeniden yapılanmanın gerçekleştirildiği 2012 yılından bu yana 75’e katlandığına dikkat çeken Üstay, aynı dönemde Türkiye’de yönetilen portföy büyüklüğü ise 56,3 milyar TL’den 135 milyar TL’ye, yaklaşık iki buçuk katına çıktığını belirtti. Üstay, İstanbul Portföy’ün sektörün büyümesine kıyasla ortaya koyduğu hızlı büyüme performansında şirket ortaklarının yatırımcı tercihlerini iyi analiz edip, bu tercihlere göre oluşturdukları inovatif yatırım stratejilerinin yatırımcılara sunduğu katma değerinyanı sıra SPK’nın varlık yönetimi sektörünü çok daha sağlam temellere oturtan düzenlemelerinin önemli etkisi olduğunu ifade etti.
Üstay konuşmasına şöyle devam etti: “10’uncu yılını kutlayan şirketimiz, 2016 yılı sonunda Ashmore Portföy’ün Türkiye operasyonlarının da devralınmasıyla birlikte 1,5 milyar TL’yi aşan portföy büyüklüğüne ulaştı. Son günlerde İstanbul Portföy’ün yerli ve yabancı büyük emeklilik fonlarının radarlarında gözükmeye başlamasının, sektörümüz, bağımsız portföy şirketleri segmenti ve şirketimiz özelinde çok heyecan verici bir gelişme olduğunu belirtmek isterim” dedi.
Şimşek: Türkiye’de varlık yönetiminde potansiyel büyük
Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ülkemizdeki tasarrufların artırılması, reel olarak büyütülmesi, ekonominin önemli bir ayağı olan finansal aktarım mekanizmalarında varlık yönetim şirketlerinin önemine değindi.
Yönettiği portföy büyüklüğü 1,5 milyar TL’yi aşan İstanbul Portföy’ü tebrik eden Şimşek portföy ve varlık yönetimi sektöründe katma değer yaratılmasının önemli olduğunu, katma değer yaratıldığında sektörün sermaye piyasalarında en üst noktada yer aldığını belirtti. Türkiye’de varlık yönetiminin erken aşamada olduğuna dikkat çeken Şimşek, Türkiye’nin bu alanda iddialı hedefleri olduğunu ve hızlanması gerektiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye yönetilen fon büyüklüğünün milli gelire oranında dünya ortalamalarının oldukça gerisinde. Küresel şirketlerin yönettiği fon büyüklüğü küresel gelirin yüzde 95’ini aştı. Türkiye’de bu oran yüzde 6. Aynı oranın ABD’de yüzde 190, AB’de yüzde 124, Asya Pasifik’te yüzde 100 civarında olduğunu görüyoruz. Bu oran Macaristan’da bile yüzde 25 civarında.Türkiye insan kaynağı açısından da bu alana yatırım yapmalı. Yaklaşık 2,2 trilyon lira kaynak var. Bu kaynağın önemli kısmı düşük getirili ürünlerde değerlendiriliyor. Biz hükümet olarak doğru uygulamaları hayata geçirirsek, burada potansiyel çok büyük”
BES ile ilgili düzenlemelere de değinen Şimşek, otomatik katılım sonrasında katılımcı sayısının 14-15 milyon civarına çıkmasını ve fon büyüklüğünün bugünkü seviyenin 10 katına yükselmesini beklediklerini belirtti. Türkiye’de bu segmentin elverişli olduğuna dikkat çeken Şimşek “Sektörün de bu konuda çaba göstermesi ve performansını artırması gerekiyor. Bu açıdan İstanbul Portföy’ü örnek almamız gerek” diye konuştu.
Yatırımcının risk iştahına yönelik özel ürünler
Banka dışı en büyük yerel portföy yönetim şirketi olan İstanbul Portföy, yatırımcının ihtiyacına uygun butik ürün ve çözümler sunuyor. En düşük riskten, yüksek riske kadar geniş bir ürün gamına sahip olan İstanbul Portföy’ün en önemli farklılığı yatırımcının risk iştahına göre hareket etmesi. Kurumun portföyünün yaklaşık yüzde 80’i Türk Lirası ürünlerden oluşuyor. Ürünlerin yatırımcıya sağladığı getirilerde, fonların genel olarak bulundukları risk kategorisinde en ön sıralarda yer alıyor.
Alternatif ürünlerle yatırımcıya kazanç imkanı
İstanbul Portföy, geleneksel yatırım ürünleriyle birlikte yatırımcılarına alternatif yatırım ürünleri de sunuyor. İstanbul Portföy’ün alternatif yatırım ürünleri arasında dolar bazlı küresel makro fon, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) işbirliği ile kurulan sosyal sorumluluk hedefli ilk fon ve Boğaziçi Üniversitesi Melek Ağı (BUBA) işbirliğinde ilk üniversite bağlantılı girişim sermayesi fonu yer alıyor.
İstanbul Portföy 2007’de kuruldu
İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. 2007 yılında kuruldu. Nisan 2012’de yeni ekip tarafından satın alındı. Şirket, karmaşık finansal piyasalarda bireysel ve kurumsal yatırımcılara risk tercihleri doğrultusunda getiri hedeflerine ulaşmaları için nitelikli portföy yönetim hizmeti vermeyi, yatırımcıların finansal yatırımlarına yön verirken güvenilir ortağı olmayı ve istikrarlı bir şekilde karşılaştırma ölçütünün (benchmark) üzerinde getiri elde etmeyi hedefliyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.