Mardin sahip olduğu tarımsal, kültürel ve turizm anlamındaki zenginlikleri ile yatırımcılar için büyük potansiyel taşıyor. Farklı dinlerin, kültürlerin ve mutfak zenginliklerinin bir arada yaşadığı Mardin, sahip olduğu çok özel lezzetlerle de gastronomi turizmi açısından farklı bir deneyim sunuyor. Sürdürülen projeler ile kısa zamanda şehrin bu alanlarda bir marka haline gelmesini ve bölge turizmine güç katmayı hedeflediklerini belirten Mardin Valisi Sayın Mustafa Yaman şu sözleri kaydetti: “Artuklular’ın başkentliğini yapan büyükşehir Mardin’de entelektüel bir birikim var. Okuyan sayısı çok fazla olduğundan şehrin sosyal kalkınması sağlanmış. Bizim de iyi bir ekibimiz var; özellikle DİKA’yla beraber yaptığımız önemli projeler mevcut. Türkiye’nin ve dünyanın en iyi bulguruyla mercimeği bizde. Hatta iddia ediyoruz ki dünyanın en iyi makarnasını da biz üretiyoruz. Uygarlıklara ev sahipliği yapmış Mezopotamya ovası tarımsal anlamda çok önemli bir hazine. 2018’de ana göletimizin inşası bitecek ve tarımsal faaliyetlerdeki sulama projemiz sonuçlanacak. Arıtma projemiz de devreye girince çevreye duyarlı tarıma başlamış olacağız. Organize Sanayi Bölgemiz çoğunluğu gıda ağırlıklı fabrikalardan oluşuyor ve ihracat rakamları giderek artıyor. Irak ve Suriye’ye yapılan satışların oranı çok yüksek. Bölgemizdeki topraklar ekim için kullanılmakta. Ürün çeşitliliği olarak da çok zengin bu topraklarda Derik zeytini yetişiyor, zeytinyağı da çıkartılıyor. Tarım kökenli zeytin üretimi artmaya başladı. Tüm bu gelişmeler ışığında Mardin’in hem tarımsal üretimi hem de turizm anlamındaki rakipsiz zenginlikleri ile bölgenin lokomotif gücü olacağına eminiz.”

YILMAZ ALTINDAĞ: YATIRIMCILARI MARDİN’E BEKLİYORUZ

Yapılan bölgesel kalkınma çalışmalarıyla birlikte Mardin’in yatırımcılar için çok cazip bir lokasyon haline geldiğini vurgulayan Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, ““Mardin’imiz çok kültürlülüğün, hoşgörünün ve medeniyetlerin merkezi. DİKA olarak Mardin’in farklı alanlarda kalkınmasına yönelik birçok çalışmaya öncülük ediyoruz. Tüm yatırımcıları Mardin’e bekliyoruz. Bölgenin kalkınması, zirai anlamda yükselmesi için yürüttüğümüz çalışmalarımızla 30.000 insana istihdam sağlama hedefindeyiz. Derik Halhalı zeytininin, Mezrone üzümünün ve Kızıltepe mercimeğinin coğrafi işaret alması ve böylelikle ekonomik getiri sağlaması için önemli faaliyetler yürütmekteyiz. Önceliğimiz yatırımcıların önünü açmak ve böylelikle yeni pazarlara ulaşmak. Hükümetimizin yeni yatırım hamlesi kapsamında doğu ve güneydoğu illerinde bulunan Mardin ilimiz dahil 23 ilde özel sektöre yönelik olmak üzere imalat sanayi ile çağrı merkezleri ve veri merkezlerini desteklemek suretiyle uygulamaya koyduğu Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Ajansımız, yardım masaları üzerinden toplamda 299 adet başvuru için teknik destek sağlamıştır. Alınan başvuruların hayata geçmesiyle birlikte yaklaşık 3,77 milyar TL’lik yatırım tutarı ile toplamda 20.500 kişilik istihdam sağlanması öngörülmektedir. Aynı zamanda da insana yatırım yapıyor ve dezavantajlı grupların ekonomik hayata katılmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Mardin’in turizmiyle, tarımsal ürünleriyle ve misafirperver halkıyla bölgede yükselen kent olması hedefimiz” sözlerini kaydetti.

FAYSAL SUN: MARDİN BULGURU BENZERSİZ

Mardin’in bereketli topraklarından doğan buğdayın binlerce yıllık işleme bilgisi ile bulgura dönüşmesiyle ortaya çıkan Mardin bulguru coğrafi işaret başvurusu ile tescillenmeye hazırlanıyor. Mardin Bulgurcular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı ve İpek Bulgur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faysal Sun yaptığı açıklamada Mardin bulgurunun özelliğinin buğdaydan ileri geldiğini, kehribar sarısı rengi, doğal tadı ve aromasıyla farklı bir tür olduğunu belirterek, “Mardin’de 15 adet bulgur fabrikası bulunmakta ve yıllık Türkiye üretiminin yüzde 25’ini, ihracatın ise yüzde 35’ini tek başına Mardin yapmaktadır. Mardin bulguru için coğrafi işareti başvurusu yapmış bulunmaktayız, bu süreç devam etmekte. Mardin Bulgurcular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak temel hedefimiz ve arzumuz Mardin bulgurunu hak ettiği yere taşımak ve böylelikle de Mardin bulguru algısını yükseltmektir. Gelecek yıllarda gıda güvenliği, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşmak en önemli konular olacak. Kendi gıdasını üretmeyen toplumlar dünyada söz sahibi olamazlar. Biz de bunun için çalışıyoruz. İnanıyoruz ki Mardin bulguru zaman içerisinde hak ettiği yere gelecek ve bizler de tüketicilerimize Mardin’e has tatları ulaştırmaya devam edeceğiz” dedi.

Mardin Valiliği ve DİKA’nın bölge turizmini ve ekonomisini canlandırmaya yönelik çalışmalarıyla birlikte Mardin bulgurunun da coğrafi işaret alarak markalaşması sonucunda, şehrin en gözde gastronomi ve kültür turizmi destinasyonlarından biri olması hedefleniyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın