GMW MIMARLIK, Körfez’in önemli merkezlerinden biri olan Kuveyt’te inşa edilen ve 2020 yılında tamamlanması planlanan, Foster+Partners tasarımı Kuveyt Havalimanı Terminal 2 projesinin “Tasarım Koordinasyonu Liderliği” görevine AECOM ile birlikte getirildi.
Tamamlandığında LEED Gold sertifikası alması hedeflenen Kuveyt Havalimanı Terminal 2 projesi, her biri 1.2 km olmak üzere toplamda 3 cephesi bulunan yonca plan formuna ve 708.000 metrekarelik inşaat alanına sahip. İlk aşamada aynı kabuk altında yılda 13 milyon yolcuya hitap edecek havalimanında daha sonra bu sayının yılda 25 milyon yolcu kapasitesine kadar yükseleceği planlanıyor.
Proje koordinasyonu, Ali Evrenay Özveren, Dicle Demircioğlu ve Pınar İlki Emekçi önderliğindeki GMW MIMARLIK İstanbul ofisi, AECOM Madrid ofisi ve her iki firmanın ortaklaşa bulunduğu Kuveyt saha ofisi tarafından, 3 ayrı şehirden yürütülen Kuveyt Havalimanı Terminal 2 projesi, tasarım ve inşa ekiplerinin iletişim içerisinde olmasına ve değişik seviyelerdeki bilgi akışının koordine edilmesine olanak sağlayan Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) kullanılarak, 3D olarak koordine ediliyor. Kuveyt Havalimanı Terminal 2 projesindeki BIM kullanımı projenin tasarım ve planlama evrelerinden sonra olan 4D, yani inşaat programının ve simülasyonlarının oluşturulduğu yapı kullanım sürecine kadar uzanıyor. Ardından 5D olan metraj ve bütçe kontrolü, proje yönetimi gibi süreçler de Yapı Bilgi Modellemesi çerçevesinde yine GMW MIMARLIK ve AECOM tarafından yapılacak.
Havalimanları konusunda konsept tasarımdan teslim sürecine kadar bir havalimanı bünyesinde yer alabilecek her tür bina için her aşamada mimari proje hizmeti veren GMW MIMARLIK, uluslararası düzeyde paylaşımlı olarak Revit kullanımını sağlayan C4R (Collaboration for Revit) programını Türkiye’de ilk kez kullanan mimarlık ofisi olma özelliği taşıyor.
Havalimanlarını, “İçerisinde sürekli hareket halinde olan yolcu, uğurlayıcı, karşılayıcı, çalışan gibi çok farklı kullanıcı tipleri ve bagaj, bagaj arabası, mal, çöp, tüm mekanik ve elektrik-elektronik sistemler gibi dinamiklerin, çok kritik olan güvenlik stratejilerinin dikkate alınarak planlandığı yapılar” olarak tarifleyen GMW MIMARLIK, yolcu demografisini ve çok hassas olan psikolojisini de dikkate alarak tasarımlar yapıyor. Esnek, büyütülebilir, modüler bir yapı ile gün ışığını optimize ederek, yolcunun her zaman nerede olduğunu net bir şekilde kavrayabileceği, her bir adımdan sonra bir sonraki gitmesi gereken noktayı yönlendirme levhalarına çok da gerek duymadan rahatlıkla anlayabileceği ve bu nedenle kendisini rahat hissedebilecekleri şeffaf ve net mekanlar kurguluyor.
İçerisinde terminal dışında ofis, itfaiye, hangar, otel, konut gibi farklı yapı tiplerinin yanı sıra, sağlık birimleri, ticari alanlar hatta hapishane gibi farklı işlevlerin de bulunduğu havalimanı projelerinde, yolcu konforunu ön plana alan, ama aynı zamanda da işlevsellikten ödün vermeyen çevreci bir yaklaşımla hareket eden GMW MIMARLIK ortakları, havalimanlarının geleceğini şu sözlerle aktarıyor: “Havalimanları, çok yakın bir gelecekte güvenlik, pasaport, gümrük gibi adımlarda durmadan hatta bu adımları fark etmeden geçebileceğiniz yapılara dönüşecek ve seyahatleriniz çok daha kişiselleştirilmiş olacak. İhtiyaç ve zevklerinize göre kişiselleştirilmiş hizmetler, yönlendirmeler, bilgi panoları ve reklamlar yeni yeni kullanılmaya başlamış olmakla birlikte giderek tüm düzen bu şekilde evrilecek. Bunun yanı sıra, bizim çok büyük bir heyecanla beklediğimiz değişiklik, uçak teknolojisinin gelişmesi. Örneğin bir piste ihtiyaç duymayan daha küçük ve hareket kabiliyeti daha gelişmiş uçaklar üretildiğinde tüm havalimanı yapısı da değişecek, hatta belki de havalimanı ihtiyacı ortadan kalkacak!”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.