KEREM KÖFTEOĞLU >> Online (çevrimiçi) rezervasyon işlemlerin devreye girmesiyle OTA’larla (Online Travel Agents –Online Seyahat Acentaları) tanıştık. Sanal ortamlarda yapay zekayı yoğun kullanan Google, Facebook, Priceline, Expedia, TripAdvisor, Booking.com gibi oluşumlar, günümüzün en büyük OTA’ları olarak kabul ediliyor. Hatta OTA’ların yakın gelecekte birer sanal otel zincirine dönüşmesi de bekleniyor.

Hal böyleyken sanki sadece booking.com online rezervasyon imkanı sunuyormuş gibi birileri bu sitenin üstüne çullandı. Şirketin Hollanda merkezli olması bunu gerektiriyor mu? Gerektirmiyor çünkü benzer işi yapan 20’yi aşkın irili-ufaklı site var. Dolayısıyla konuyu Booking.com’la sınırlamak doğru değil. Bu konuda bir bardak suda fırtınalar koparanlar, halk arasındaki “iki yanlış bir doğru etmez” sözünü hatırlatıyor. .

Bunu şöyle açıklayabiliriz: OTA’lar haksız rekabet yapıp, vergi kaçırıyor mu? Evet!  OTA’ların önünü yasaklarla kesebilir miyiz, bunu yapmamız doğru olur mu? Hayır. O zaman gelin Amerikayı yeniden keşfetmeyi bırakıp, başkaları bu konuda ne yapıyor diye bakalım. Avrupa’da OTA’lara karşı alınan kararları incelediğimizde, bizde konuyla ilgili olarak bir bardak suda fırtına koparanların “ş yapıyormuş” görüntüsü vermek istediklerini net olarak görüyoruz.

Çünkü  Avrupa’daki otel yöneticileri, başta booking.com ve diğer OTA’ları, ‘kartel oluşturup, hem tüketici hem de işletmecileri zarara uğrattıkları’ gerekçesiyle mahkemeye verdi. AB yargı kurumları, internet rezervasyon sistemlerinin otellerle imzaladıkları kontratlarda yer alması için dayattıkları  ”En ucuz Fiyat” ibaresi ve bunun işletmelere yaptırım getiren kısıtlamalarını kaldırıldı. Bu karar, hem tüketici hem de otelci cephesine olumlu yansıdı. Hatta otelciler OTA’lara çalışmalarına rağmen, kendileri de istedikleri zaman promosyonlu fiyattan oda satmaya başladı.

OTA’ların haksız kazanç elde ettikleri, vergi kaçırdıkları gibi konular da önemli. Vergi uzmanı değilim ancak konuyu Hollanda özelinde inceleyen uzmanlar,  Türkiye ile Hollanda arasındaki çifte vergilendirme anlaşmasına dikkat çekerek “Hollanda’da vergisini ödeyen booking.com’un Türkiye’de ikinci kez vergi ödemesi gerekmiyor” yorumunu yapıyor.

Booking.com konusunu gereksiz yere abartıp köpürtenler, ne yazık ki konunun çözümü noktasında dişe dokunur bir şey yapmadılar. Sadece imajı kötü olan Türkiye’in Batı dünyasında “yasakçı” yönüyle de gündeme gelmesine yol açtılar. Teknolojik gelişmelerin sonucu olarak karşımıza çıkan OTA’ları yasakçı zihniyetlerle önleyemeyiz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz! Kimse durumdan vazife çıkarmaya da kalkmasın. Bu konuyu gerçekten çözmek istiyorsak gelin Avrupa örneğinde olduğu gibi,  mahkemelerimizden, tüketici ve işletmeciyi koruyan kararların çıkmasını sağlayalım konu da kapansın…


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın