Beyin ve hafızanın bilgisayara benzetildiğini ancak bunun büyük bir yanılgı olduğunu belirten Prof. Dr. Sinan Canan’a göre, beyin ve zihin için esas olan ve insanı bilgisayardan ayıran en önemli fark “öğrenmek”.

Milyonlarca dosya kaydedilebilecek bilgisayarın bunlar arasında bir ilişki kurup yenilikçi bir düşünce üretemeyeceğini belirten Prof. Dr. Sinan Canan, “Oysa insan zihni, öğrendiği her şeyi daha öncekilerle karıştırır, birleştirir, karşılaştırmalar yapar ve sonunda orijinal fikirler üretir. Zaten bizi de özel yapan şey budur” diye konuştu.

Dünyada ve ülkemizde her yıl 14-20 Mart Beyin Farkındalığı Haftası olarak anılıyor. Beynin işlevi, beyin araştırmaları, Alzheimer ve Parkinson gibi beyin hastalıkları ve beyin sağlığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak amaçlanıyor.

Önümüzdeki yüz yılın konusu beyin ve zihin olacak

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan, önümüzdeki yüz yılın hatta eğer insanlık hala kalacak olursa uğraşacağı en önemli konunun beyin ve zihin bilimleri olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Sinan Canan, “Çünkü insan zihninin nasıl işlediğini çözebilmek bir yandan onu anlayıp sağlık açısından yol almamızı sağlayacak diğer taraftan da maalesef manipüle etmek isteyenler için de yeni silahlar, yeni araçlar geliştirme evresiyle olacaktır. Şu anda dünyada en fazla para harcanan, en fazla gelişim gösteren bilim alanlarının başında sinir bilim alanı geliyor” dedi.

Beyin bilgiyi yeniden üretiyor

Beynin bilgisayara benzetildiğini ve kendilerine en çok beynin kapasitesi ile ilgili sorular geldiğini belirten Prof. Dr. Sinan Canan, şunları kaydetti:

“Kapasite sorusu aslında beyni bilgisayara benzetmemizden kaynaklanıyor. Buradaki temel yanlış, bilgisayarın bizim yaptığımız bir şey olması ve çok daha basit olmasıdır. Beyin hâlbuki bilgisayar değil, bambaşka bir şeydir. Bilgisayar onun sadece bir kısmını açıklamakta kullanılır. Ama kapasite deyince biz genelde hafızayı düşünüyoruz. Herkes hafızasına bir göz atsa kayıtların hiç de bilgisayar gibi olmadığını fark edecektir. Aklımızın bir kısmı karadeliktir, bazı şeyleri hiç hatırlayamazken, bazı önemli şeyleri ve duygusal hadiseleri hatırlarız ayrıca olduğu gibi değil, çarpık bir şekilde hatırlarız. Yani hatırlarken beyin onu yeniden üretir. Ama bilgisayar hafızası böyle bir şey değildir; bilgiyi olduğu gibi tutar. Ne sorarsınız dosdoğru cevap verir size. Dolayısıyla bu sistem beyinden çok farklıdır”

Beyin fikir üretir, bilgisayar sadece bilgi saklar

Beynin sınırlı bir kapasitesi olmadığını belirten Prof. Dr. Sinan Canan, beyin ve zihin için en önemli olan yeteneğin öğrenme olduğunu söyledi. Sınırsız deyince internetteki bütün bilgiyi bir adamın kafasına toplamak gibi bir sınırsızlıktan bahsedilmediğini belirten Prof. Dr. Canan, şunları söyledi:

“Çünkü o tip bir bilgi, beyin için hiç de önemli bilgi değildir. Beyin için, zihin için esas önemli bilgi, ilişkiler cinsinden öğrenmedir. Bir bilgisayara milyonlarca dosya kaydedersiniz, fakat o bunların arasında bir ilişki kurup hikmetli bir düşünce üretemez. Ama insan zihni, öğrendiği her şeyi daha öncekilerle karıştırır, mezceder, bakar, karşılaştırmalar yapar sonra orijinal fikirler üretir. Zaten bizi de özel yapan şey budur.

Günümüz dünyasındaki en önemli meselen yaratıcı fikir üretebilmenin yollarını aramak . Bu konu en önemli araştırma alanlarından biridir. Neden bazı insanlar böyle cin fikirli enteresan şeyler yapan tipler oluyor da insanlığın büyük bir çoğunluğu böyle bir potansiyeli neden kullanmıyor? Ve bunu daha çok insana nasıl bir ilham, bir bilgi olarak verebiliriz, nasıl insanların yeni kompleks sorunları çözmek için daha verimli kullanmalarını sağlayabiliriz? Şu anda birçok insan buna çalışıyor. Çünkü bugünkü sorunlarımız, 1000 sene önceki sorunlarımıza hiç benzemiyor. Kendi başımıza açtığımız dertlerle uğraşıyoruz. Dünyayı berbat ediyoruz; küresel ısınma, yörünge kaydı gibi birçok telaşımız var. Bunlarla ilgili parlak fikirlere bolca ihtiyacımız var”

Gençler beyin ve zihin bilimlerinin okuryazarı olmalı

Prof. Dr. Sinan Canan, “Gençlerimizi harekete geçirmek, sonraki nesillerde de hangi alanda eğitime sahip olurlarsa olsunlar herkesin bir şekilde beyin ve zihin bilimlerinin en azından okuryazarı olmasını, bu konuda birtakım fikirler öne sürebilmeleri için çalışıyoruz. Toplumun bakışını biraz buraya yönlendirmeye çalışıyoruz. Beyin sadece bilimsel değil, felsefi açıdan da en önemli konudur” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın