Hollanda ile siyasi krizin ekonomik faturası

AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten Türkiye’ye yatırım yapan AB ülkelerinin başında, yeni siyasi krizin adresi olan Hollanda geliyor. Hollanda’nın son 1,5 yılda Türkiye’ye doğrudan yatırımlarının tutarı 1.7 milyar dolar. Buna karşılık geçen yıl Türk şirketlerinin yaptığı yatırımların tutarı 31 milyon dolar.

İki ülke arasındaki toplam yatırım hacmi 30 milyar dolara ulaşırken, 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren Hollanda sermayeli şirket sayısı 2.694. Bunlar arasında gıda sektöründe de faaliyet gösteren hızlı tüketim ürünleri şirketi Unilever’in yanı sıra, ING Bank, KLM Havayolları, Royal Dutch Shell, Philips, Perfetti Van Melle ve Philip Morris de bulunuyor.

İhracatımızda 10. sırada

Türkiye ile Hollanda arasında, dış ticaretten turizme, yatırımlardan istihdama kadar çeşitli alanlarda yıllık 10 milyar dolarlık bir ekonomik ilişki söz konusu.

İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 6.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Resmi verilere göre, Türkiye’nin ihracatında 10. sıradaki Hollanda’ya ihracatımız 2016 yılında yüzde 14 artışla 3.6 milyar dolar, bu ülkeden ithalatımız ise yüzde 3 artışla 3 milyar dolar oldu. Türkiye, ihracatının yüzde 2,5’ini Hollanda’ya yaparken, Türkiye’nin ithalatında Hollanda’nın payı ise yüzde 1,5.

Hollanda turizm sektörünün de gözdesi

Hollanda ile yaşanan siyasi krizin turizm sektöründeki olası yansımaları da endişeye yol açıyor.

2016 yılında Hollanda’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 26 düşüşle 906 bine geriledi. Hollandalı turistlerin, sektöre katkısı yıllık yaklaşık 1 milyar dolar civarında seyrediyor.

Zeybekci: “Yaptırım uygulama noktasında değiliz”

Hollanda ile krize ilişkin ekonomi yönetimi ile iş çevrelerinden de açıklamalar geldi.

Hollanda’ya yaptırım uygulanması konusunda, şu noktada o nokta olmadıklarını belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Öyle bir şey söz konusu değil. Yaşananları demokratik olarak, insani olarak, dış ilişkiler ve diplomasi olarak kabul etmek mümkün değil” diye konuştu.

“Gerginlik diplomasi ile aşılmalı”

Hollanda’nın Türk Bakanlarına yönelik uygulamalarına tepki gösteren iş dünyası, gerginliğin diplomasi ile aşılmasından yana.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) açıklamasında, “”Taraflar arasında; müttefiklik ilişkisi, Avrupa değerleri ve ortak çıkarlar temelinde, bu gerginlikler diplomasi yolu ile aşılmalıdır. Tüm dünyada ve Türkiye’de demokrasinin önemli sınavlardan geçtiği ve güvenlik risklerinin arttığı bu dönemde, siyasetçilerin sağduyulu ve çözüm odaklı olması tarihsel bir sorumluluktur” ifadelerine yer verildi.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıkloğlu, “Hollanda’daki aklıselim sahibi çevreleri harekete geçmeye davet ediyorum. Gerilimin kimseye faydası yok” derken, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Hollanda hükümeti, bir an önce akıl ve sağduyu ile takındığı tavırdan vazgeçmelidir. Ortak çıkarlar temelinde, bir uzlaşı sanatı olan diplomasiyi kullanarak çözülemeyecek sorun yoktur” mesajı verdi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise “Hollanda’nın dostluğa ve demokratik centilmenliğe yakışmayan kararını şiddetle kınıyorum. Çivisi çıkmış dünyada diyalog, diplomasi ve samimiyet ön planda olmalı ve değer görmelidir” diye konuştu.