Yeni geliştirilen iş modelleri, ekipman ve teknoloji ödemelerini, bunları kullanmanın sonucunda ortaya çıkan ticari faydalar ile ilişkilendiriyor.

İş dünyası değişiyor. Kurumlar artık mevcut makinelerin, ekipmanların ve teknolojilerin kendilerine on yıl boyunca rekabet gücü kazandırması beklentisini taşımıyor. Nesnelerin İnterneti (IoT), ekipman ve teknoloji performansının uzaktan izlenmesini, incelenmesini, geliştirilmesini, tahmine dayalı olarak korunmasını ve verimli hale getirilmesini mümkün kılıyor. Sanal ortamlar yeni ürün ve süreçleri pazara daha hızlı ulaştırıyor.

Bu durum finansman sağlayıcıların, ekipmanların ve teknolojilerin nasıl kullanıldığı konusunda şeffaflığı arttırmasını sağlıyor. Böylece, bu teknolojilerin kullanımının sonucunda ortaya çıkan ticari faydalar temel alınarak finansman düzenlemeleri yapılıyor.

Sonuca göre ödeme

Geride bıraktığımız birkaç yıl içinde, kullanan tarafın faydalı sonuçlar doğuracağına inandığı teknolojinin kullanımına karşılık ödeme yapmak yerine, ticari sonuçlara göre ödeme yapma fikrine olan ilgisinde önemli bir artış gerçekleşti. İnsanları, teknolojiyi ve kurumları birbirine bağlayan yeni nesil dijitalleştirilmiş teknolojinin gelişmesi özel sektörün veya kamu kurumlarının ödedikleri tutarlar ile bekledikleri ticari faydaların paralel seviyelere ulaşmasını sağladı. Bu kavram, sağlık hizmetleri,[1] imalat,[2] inşaat ve altyapı sektörlerinde yeni geliştirilen iş modeli olarak geniş çapta tartışılıyor.[3] Finans ve teknoloji kurumlara, verimlilik artışları, uygun çalışma süreleri, performans kazançları, maliyet düşüşleri veya enerji kullanımında azalma gibi beklenen ticari sonuçlara göre ödeme yapma olanağı sağlayan entegre bir teklifte birleştiriliyor.

Ticari sonuçlara göre ödeme modeli, imalat,  altyapı ve sağlık hizmetleri alanlarında finansal planlamanın güvenilirliğine farklı bir açı getiriyor. Bu model, sadece maliyetleri daha şeffaf hale getirmekle kalmıyor, teknolojinin güncelliğini yitirmesi, sermaye taahhüdü ve benzeri unsurlara yönelik riskleri de en aza indiriyor.

“Ticari sonuçlar”, müşterilerin önceliğine bağlı olarak çok sayıda biçim alabilir.

Şirketler genellikle daha düşük operasyon giderleri; daha hızlı hizmet verme ve zaman tasarrufu gibi ticari sonuçlardan birine (veya birden fazlasına) ulaşma amacı taşır. Bunların tümü, rekabet gücünde artışı, yeni pazarlara girmeyi ve genel anlamda büyümeyi beraberinde getirir.

Sonuç tabanlı çözümlerin gönül rahatlığıyla sunulabilmesi için sürecin parçası olan teknolojiler ve bu teknolojilerin kullanan kuruma muhtemel etkileri iyi bilinmelidir[4]. Teknoloji ve uygulamaları ile olan bu “yakınlık”, deneyimli finansçıların öncelikleri arasında değildir. Çözüm sağlayıcı ile finansman sağlayan taraflar arasında yakın bir ilişkinin bulunmasının yanı sıra, uzmanlık ve geniş bir deneyim de gereklidir.

Kullandıkça öde

Bu “sonuca göre ödeme” modelinin öne çıkmasının yanı sıra, “kullandıkça öde” yöntemlerinin de teknoloji ve ekipman alanındaki en son gelişmelere erişimde önemli bir rol oynamaya devam edeceği öngörülmektedir.  Leasing gibi finansman tekniklerinin mümkün kıldığı kullandıkça öde düzenlemeleri geçtiğimiz 20 yıl içinde giderek daha fazla rağbet görmeye başladı. Çünkü bu düzenlemeler sayesinde işletmeler bir yandan temel işletim teknolojilerini ve ekipmanlarını satın alabilirken, diğer yandan ödemelerini bu ekipmanların, teknoloji veya makinelerin kullanımından avantaj elde ettikleri döneme yayabiliyor. Bu düzenlemeler, bir şirketin rekabet edebilmesi için gereken teknolojiye önceden sermaye yatırımı yapmasına gerek olmadan erişmesine ve ekipmanın kullanımından faydalanırken, ödemelerini geniş bir zamana yayıp teknolojinin değerini kaybetmesi riskinden kaçınmasına da olanak tanıdığı için popülerlik kazandı.

Kullandıkça öde modelleri, firmaların gerekli teknoloji yükseltmelerini yapıp bu şekilde ticari fayda elde etmelerini sağlıyor. Ayrıca bu modeller gelişerek, teknoloji piyasalarındaki eğilimlere uygun biçimlere dönüşebiliyor.

Araştırmamız, hem sonuca göre ödeme, hem de kullandıkça öde finansman modellerinin popülerlik kazanmaya devam edeceğini gösteriyor. Kurumlara yönelik sonuç ise, teknoloji alımı, bakım, finansman, güncelleme, destek ve benzerlerinin tek bir entegre teklifte buluşması. Entegre finansman çözümleri (finansmanın satış teklifinin temel unsurlarından biri olduğu durumlarda) söz konusu sonuca göre ödeme iş modellerinin başarılı olmasını sağlayan kilit faktörlerden biri olarak önemini arttıracaktır.

Bu makalede Siemens Finansal Hizmetler (SFS) tarafından yapılan araştırmada elde edilen bulgular esas alınmıştır. “Outcomes and Opportunities” (Sonuçlar ve Fırsatlar) başlıklı raporun tamamını buradan indirebilirsiniz: www.siemens.com/outcomes-and-opportunities

[1] AT Kearney, “Building Value-based Healthcare Business Models,” 2013.

[2] University of Cambridge, Institute for Manufacturing, “Making the Shift to Services,” Ekim 2014; “Information Age, How the Internet of Things is Changing Business Models,” 4 Mayıs 2016.

[3] Navigant Research, Enerji Hizmetleri Şirketi Pazar Görünümü, 2015.

[4] Örnek olarak, şu kaynakları inceleyebilirsiniz: McKinsey, “Digitizing the Value Chain,” Mart 2015; Industry Week, a Transatlantic Race to Digital Manufacturing, 25 Ağustos 2016.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın