Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, geleceğin dünyasında gücün en önemli bileşenlerinden birinin dijital teknolojilerin kullanımı olacağını belirterek, bu değişimde doğru konumlanan ve teknolojik unsurları etkin kullanan oyuncuların güçlerini artıracağını bildirdi.

Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler’in yeni sayısı yayımlandı.

Ömer M. Koç, derginin “Gelecek Ekranı” sayfalarında yer alan röportajında, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişiminde en büyük rolü eğitimin oynayacağını ifade etti.

Ülkenin Cumhuriyetin kuruluş değerlerine sahip çıkan, özgür düşünebilen, Atatürk’ün dediği gibi fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirerek çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabileceğini belirten Koç, sağlıklı ve sağlam bir ekonominin ancak aynı derecede güçlü, özerk ve şeffaf kurumlar ile çağdaş ve bağımsız bir hukuk sistemi üzerinde yükselebileceğine işaret etti.

Koç, “Ülkemizin kurumsal altyapısını güçlendirmek ve keyfi politika uygulamaları yerine prensip ve kaideler çerçevesinde öngörülebilir politikalara yönelmek, yeni nesillerin ihtiyaç duyacağı yatırım ve istihdamın önünü büyük ölçüde açacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Alışılagelmiş ekonomik düzen değişiyor”

Geleceğin dünyasında bugün karşılığı petrol olan güç tanımının nasıl şekil değiştireceğine yönelik soruyu Koç, “Geçen aylarda İstanbul’da düzenlenen Dünya Enerji Kongresi’nde de altı çizildiği üzere bir süre daha fosil yakıtları kullanmak durumundayız. Buna mukabil artan iklim değişikliği kaygısı ve ekonomik faktörlerin de desteğiyle yenilenebilir enerjinin yükseldiği de bir gerçek. Bu noktada diyebilirim ki elindeki yer altı ve yer üstü doğal kaynak kapasitesini en iyi kullanan ve bunlara yönelik etkin politikalar üreten ülkelerin gücü de haliyle artacak.” şeklinde yanıtladı.

Ömer M. Koç, gücün en önemli bileşenlerinden birinin de dijital teknolojilerin kullanımı olacağına dikkati çekti.

Bugün yapay zekanın günlük hayata inmesinin, nesnelerin interneti sayesinde ışıkların yanmadığı fabrikaların konuşulduğunu aktaran Koç, tüm bunların 100 yıldır alışılagelmiş ekonomik düzenin ve temel üretim felsefesinin kökten değişmesine zemin hazırladığını, bu değişimde doğru konumlanan ve teknolojik unsurları etkin kullanan oyuncuların da güçlerini artıracağını ve söz sahibi olacağını kaydetti.

Koç, gücün bileşenlerinin sert güçten yumuşak güce doğru bir geçişe işaret ettiğini, bu bileşenleri kendi kapasite ve yetkinlikleri çerçevesinde konumlandıran oyuncuların öne geçeceğini vurguladı.

“Mobil dünyada kişisel bilgiler bir para birimi gibi”

Ömer M. Koç, gelecekte paranın yerine farklı değişim araçlarının kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu, bunun en somut göstergesinin bugün bile günlük hayata giren dijital-mobil ödeme sistemleri olduğunu bildirdi.

Ayrıca Bitcoin gibi sanal para birimlerinin oluştuğuna ve kullanımda kendine yer bulmaya başladığına değinen Koç, “Hatta bu sistemin özünü oluşturan Blockchain teknolojisi sayesinde merkez bankalarından konvansiyonel finans kuruluşlarına tüm değer zincirinin rollerinin yeniden tanımlanacağına dair bir görüş de var. Bu çeşitlenmenin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyorum. Ancak halihazırda kullanmakta olduğumuz banknotların daha uzun bir süre geçerli olacağını tahmin ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Koç, diğer yandan yeni unsurların “para birimi” olarak kullanıldığı bir dünyaya girildiğine dikkati çekerek, “Örneğin kişisel bilgiler. Bugünün bağlantılı ve mobil dünyasında kişisel bilgiler bir para birimi gibi. Ne kadar çok kullanırsanız bu hizmetler o kadar çok gelişiyor ve kolaylaşıyor. Örneğin telefonunuzun konum bilgilerini verdiğinizde konumunuza uygun teklifler geliyor. Ya da çok iyi hazırlanmış bir raporu okuyabilmek için bir siteye kişisel ve demografik bilgilerinizi vermeniz gerekiyor. Bu nedenle ‘privacy as a new currency’ diyebiliriz.” yorumunu yaptı.

“Nitelikli insan kaynağında çetin rekabet olacak”

Rekabetin momentumu ve yapısının çok ciddi şekilde değişeceğini vurgulayan Koç, artık alışılan rekabet kurallarının farklılaşacağı bir döneme girildiğini ifade etti.

Bugüne kadar rekabetin sektörlerin içinde yaşandığını anlatan Koç, şunları kaydetti:

“Örneğin bir otomobil üreticisi diğer bir otomobil üreticisiyle rekabet ederdi. Bugün ise bir otomobil üreticisinin rakibi Apple, Google olabiliyor. Ya da bir otel zinciri bir web platformunu karşısında rakip olarak bulabiliyor. Ezberbozan olarak nitelendirilen bu rakipler, yerleşik şirketlerin pek aşina olmadığı çalışma modelleriyle ve teknolojinin gücüyle ciddi etkiler yaratabiliyor. Bu yeni tür rekabeti anlamak ve bu modellerin nimetlerinden de yararlanmak, çözülmesi çok kolay olmayan bir denklem olarak karşımıza çıkıyor.”

Ömer M. Koç, rekabetin çok çetin olacağı alanlardan birinin de yetkinlik sahibi, nitelikli insan kaynağı olacağını belirtti.

Bu konuda halihazırda bile ciddi bir sıkıntı bulunduğunu ve bunun gitgide arttığını ifade eden Koç, “Türkiye olarak bu anlamda hem bir risk hem de potansiyeller ile karşı karşıyayız. Şüphesiz genç nüfusumuzu bu konuda yetkin hale getirdiğimizde büyük bir avantajımız olacaktır. Aksi takdirde yeteneklerimizi korumak ve elde tutmak anlamında sıkıntımız artabilir.” görüşlerini aktardı.

“Bilgiyi işleyen kazanacak”

Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu ise gelecek dönemin kazananlarının bilgiyi en iyi şekilde işleyen, bunu kullanışlı hale getirip bunun üzerinden ürün, hizmet, iş modeli tasarlayan ve tüketiciye fayda sağlayan şirketler olacağını ifade etti.

Bugün tüketiciler tarafında belirgin olarak görülen paylaşım ekonomisinin şirketler tarafında da daha öne çıkacağını aktaran Çakıroğlu, tüketici trendi olarak en önemli gelişmelerden birinin de eğitim alanında olmasını beklediğini kaydetti.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın